Yüz Karası

Stok Kodu:
9789750826399
Boyut:
155-235-0
Sayfa Sayısı:
364
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-10-22
Çeviren:
Dürrin Tunç
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
23,15TL
14,82TL
Havale/EFT ile: 14,52TL
9789750826399
664513
Yüz Karası
Yüz Karası
14.82
Venedikte karnaval zamanı rahip giysili bir kadının cesedi kıyıya vurur. Kollarında bazı dinsel sembollerin dövmeleri vardır. Yine Venedik yakınlarındaki Amerikan üssüne başvuran bir kadın gazeteci, Bosna Savaşında ABDnin rolünü araştırmaktadır. Üsse yeni tayin olan Teğmen Holton kadının talep ettiği bilgileri derlerken, ilginç belgelere ulaşır, öyle ki, komplo teorilerine olan inançsızlığını sorgulamaya başlar.Bunlar olurken Carnivia adlı bir sosyal paylaşım sitesinin yaratıcısı, gizemli bir bilgisayar dahisi, devlete siteye erişim izni vermediği için yargılanmaktadır. Bu sitede kimler hangi gizli bilgileri paylaşmaktadır? Peki kadın rahip bildiği bir şeyden ötürü mü öldürülmüştür yoksa inancından ötürü mü? Lanetli olduğuna inanılan Poveglia adasındaki akıl hastanesi de neyin nesidir? Kilisenin ve İtalyan mafyasının bütün bu olanlarla nasıl bir bağlantısı vardır? Yüzbaşı Kat Tapo ve amiri Albay Piola cinayeti araştırmaya başladıktan sonra kendilerini hiç anlamlandıramadıkları karmakarışık bir ilişkiler ağının içinde bulurlar. Belli ki Mafya ve kiliseyi de aşan bir örgütlenme söz konusudur ve attıkları her adım engellenmek istenmektedir. Carnivia üçlemesinin ilki olan ve Yapı Kredi Yayınlarından çıkan Yüz Karası, Jonathan Holt tarafından kaleme alınmış çokkatmanlı bir polisiye. Kitapta Holt, Katolik Kilisesinden ABD dış politikasına kadar birçok alanda iktidarın kötüye kullanılmasını ve insan doğasının güvenilmezliğini tartışıyor. Yazarın çok sevdiği, romantik ve gizemli ama bir o kadar da karanlık Venedik şehri romanına mükemmel bir arkaplan oluşturuyor. Holtun öne çıkan bir başka özelliği de, romanı sürükleyen ilginç kadın karakterleri ve bariz feminist duruşu. ALINTI: Her erkeğin ve kadının içinde, her an kontrolden çıkacakmış gibi duran şeytani bir öz vardır. Adına ister vahşilik diyelim ister gaddarlık veya barbarlık; ister sadizm ya da psikoz gibi kulağa bilimsel gelen bir isim verelim, ister ahlaksızlığa ya da Şeytanın kendisine atfedelim, yine de insanın daimi eşlikçisidir o. Çoğunlukla görünmez ve umursanmaz halde bağrımızda uyuklar. Böyle zamanlarda bizler de kendimize medeni der, o yokmuş gibi davranırız. Fakat elimize canavarı uyandıracak bir neden geçmeyegörsün - örneğin, insanlar üstünde sınırsız güç verilsin ve onu kullanmakla bedel ödemeyeceğimiz söylensin- her birimiz akla hayale gelmez korkunçlukta eylemler sergileme kabiliyetimizi ortaya koyarız. Ve her defasında bir rüyadan uyanırmışçasına kendimize gelerek Bir daha asla deriz, her defasında da yalan söylemiş oluruz.
Venedikte karnaval zamanı rahip giysili bir kadının cesedi kıyıya vurur. Kollarında bazı dinsel sembollerin dövmeleri vardır. Yine Venedik yakınlarındaki Amerikan üssüne başvuran bir kadın gazeteci, Bosna Savaşında ABDnin rolünü araştırmaktadır. Üsse yeni tayin olan Teğmen Holton kadının talep ettiği bilgileri derlerken, ilginç belgelere ulaşır, öyle ki, komplo teorilerine olan inançsızlığını sorgulamaya başlar.Bunlar olurken Carnivia adlı bir sosyal paylaşım sitesinin yaratıcısı, gizemli bir bilgisayar dahisi, devlete siteye erişim izni vermediği için yargılanmaktadır. Bu sitede kimler hangi gizli bilgileri paylaşmaktadır? Peki kadın rahip bildiği bir şeyden ötürü mü öldürülmüştür yoksa inancından ötürü mü? Lanetli olduğuna inanılan Poveglia adasındaki akıl hastanesi de neyin nesidir? Kilisenin ve İtalyan mafyasının bütün bu olanlarla nasıl bir bağlantısı vardır? Yüzbaşı Kat Tapo ve amiri Albay Piola cinayeti araştırmaya başladıktan sonra kendilerini hiç anlamlandıramadıkları karmakarışık bir ilişkiler ağının içinde bulurlar. Belli ki Mafya ve kiliseyi de aşan bir örgütlenme söz konusudur ve attıkları her adım engellenmek istenmektedir. Carnivia üçlemesinin ilki olan ve Yapı Kredi Yayınlarından çıkan Yüz Karası, Jonathan Holt tarafından kaleme alınmış çokkatmanlı bir polisiye. Kitapta Holt, Katolik Kilisesinden ABD dış politikasına kadar birçok alanda iktidarın kötüye kullanılmasını ve insan doğasının güvenilmezliğini tartışıyor. Yazarın çok sevdiği, romantik ve gizemli ama bir o kadar da karanlık Venedik şehri romanına mükemmel bir arkaplan oluşturuyor. Holtun öne çıkan bir başka özelliği de, romanı sürükleyen ilginç kadın karakterleri ve bariz feminist duruşu. ALINTI: Her erkeğin ve kadının içinde, her an kontrolden çıkacakmış gibi duran şeytani bir öz vardır. Adına ister vahşilik diyelim ister gaddarlık veya barbarlık; ister sadizm ya da psikoz gibi kulağa bilimsel gelen bir isim verelim, ister ahlaksızlığa ya da Şeytanın kendisine atfedelim, yine de insanın daimi eşlikçisidir o. Çoğunlukla görünmez ve umursanmaz halde bağrımızda uyuklar. Böyle zamanlarda bizler de kendimize medeni der, o yokmuş gibi davranırız. Fakat elimize canavarı uyandıracak bir neden geçmeyegörsün - örneğin, insanlar üstünde sınırsız güç verilsin ve onu kullanmakla bedel ödemeyeceğimiz söylensin- her birimiz akla hayale gelmez korkunçlukta eylemler sergileme kabiliyetimizi ortaya koyarız. Ve her defasında bir rüyadan uyanırmışçasına kendimize gelerek Bir daha asla deriz, her defasında da yalan söylemiş oluruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat