Yüksel Arslan:; İlişki, Davranış, Sıkıntılara Övgü'den Arture'lere (1955-1970)

Stok Kodu:
9789750836183
Boyut:
165-240-0
Sayfa Sayısı:
76
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-04-21
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
20,00TL
12,80TL
Havale/EFT ile: 12,16TL
9789750836183
664861
Yüksel Arslan:; İlişki, Davranış, Sıkıntılara Övgü'den Arture'lere (1955-1970)
Yüksel Arslan:; İlişki, Davranış, Sıkıntılara Övgü'den Arture'lere (1955-1970)
12.80
Yüksel'in görüleri karmaşık bir bilinçaltı dünyasını yansıtıyor. Görülmedik yaratıklar ortaya çıkmış. Organları eksik. Kemikleri ve kasları et bağlamamış. Bunlar, dökülmekte olan insan kalıntıları mı, yoksa sanatçının düşüncesinde üreyen yeni bir insan türünün ilk örnekleri mi, anlaşılmıyor. - M. Ş. İpşiroğlu Maviler kalkıyor yerini soluk renklere, toprak renklerine bırakıyordu. Bilinçaltının olasılıklarını belirtiyordu, bütün iğrençlikleri, özgürlüğü ve somut örnekleriyle. Belki herkes gibi kendi bunalımını da sergiliyordu bu yapıtlarında, olağanüstü ve saygıdeğer bir güçle... - O. Duru Niçin doğayı soyutlamak da İnsan düşüncesini somutlamak değil? - F. Edgü Onun "resmi" (peinture), bir "resim karşıtı"dır (anti-peinture). Bu ayrıca, sanatın insandan ayrı ve onun karşısına dikilen bir gerçek olmasına, yani "sanat içinde yabancılaşmaya" karşı çıkmaktır; insan kişiliğinin ve hür varlığının temel bir şart olarak ileri sürülüşüdür. - S. Hilav Demek, kendime, küçük, toplumdışı, yıkıcı, anarşist, insansala karşı, arturique, patafizik, psychiaRtrique!, Nietzscheci, vs, bir yaşantı seçmiştim. - Y. Arslan
Yüksel'in görüleri karmaşık bir bilinçaltı dünyasını yansıtıyor. Görülmedik yaratıklar ortaya çıkmış. Organları eksik. Kemikleri ve kasları et bağlamamış. Bunlar, dökülmekte olan insan kalıntıları mı, yoksa sanatçının düşüncesinde üreyen yeni bir insan türünün ilk örnekleri mi, anlaşılmıyor. - M. Ş. İpşiroğlu Maviler kalkıyor yerini soluk renklere, toprak renklerine bırakıyordu. Bilinçaltının olasılıklarını belirtiyordu, bütün iğrençlikleri, özgürlüğü ve somut örnekleriyle. Belki herkes gibi kendi bunalımını da sergiliyordu bu yapıtlarında, olağanüstü ve saygıdeğer bir güçle... - O. Duru Niçin doğayı soyutlamak da İnsan düşüncesini somutlamak değil? - F. Edgü Onun "resmi" (peinture), bir "resim karşıtı"dır (anti-peinture). Bu ayrıca, sanatın insandan ayrı ve onun karşısına dikilen bir gerçek olmasına, yani "sanat içinde yabancılaşmaya" karşı çıkmaktır; insan kişiliğinin ve hür varlığının temel bir şart olarak ileri sürülüşüdür. - S. Hilav Demek, kendime, küçük, toplumdışı, yıkıcı, anarşist, insansala karşı, arturique, patafizik, psychiaRtrique!, Nietzscheci, vs, bir yaşantı seçmiştim. - Y. Arslan
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat