Yolumuz Devrim Yolu - Bir Altmışsekizli Yetişiyor

Stok Kodu:
9786257198554
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
294
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-08-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
350,00TL
Havale/EFT ile: 325,50TL
9786257198554
714396
Yolumuz Devrim Yolu - Bir Altmışsekizli Yetişiyor
Yolumuz Devrim Yolu - Bir Altmışsekizli Yetişiyor
350.00
Ellerimde ayakkabılarımla, hangi yoldan, kiminle ve nasıl gittim, bilmiyorum. Oraya vardığımızda epeyce bir kalabalığın çoktan orda toparlandığını gördük. En geç beş dakika sonra yakalananlar hariç tam kadro ordaydık: Zafer Meydanı'nda, ya da -daha doğrusu: Orduevi'nin önünde- kalabalıklaşmış, trafiği durdurmuş, bağırıyorduk: "Ordu-gençlik elele / Milli cephede", "Bağımsız Türkiye", "Kahrolsun Amerika!" Sloganlarımız dalga dalga yükseliyor, işten çıkanlar, alışverişten dönenler bizi ilgiyle izliyordu. [Gökalp'in anlattığına göre Deniz o hızla Orduevi'nin içine dalıp orada slogan atmış, subayların dışarı fırlaması bundanmış!] Derken Orduevi'nden çıkıp bizi izlemeye gelenler oldu, üniformalarıyla. Bize acıyarak bakanlar da vardı, ağlayanlar da; elleri cebinde, alayla seyredenler de. 28- 29 Nisan'ın havasını anyorduk sanki: öğrenciye kendini siper edip polisten koruyan, 27 Mayıs'tan sonra gençlerle kolkola yürüyüş yapan devrimci subayları mı bulacaktık? Yüzü-gözü patlamış, kan içinde olanlar vardı aramızda. Onlara bile tepki göstermiyor, öyle durmuş show seyreder gibi bizi seyrediyorlardı. İşte Milli Demokratik Devrim (MDD) düşüncesinin "asker-sivil aydın zümre önderliği" tezinden ilk kuşkuya kapılmam orda oldu. Zaten sonradan bu olay aramızda çok eleştirildi, çok tartışıldı.
Ellerimde ayakkabılarımla, hangi yoldan, kiminle ve nasıl gittim, bilmiyorum. Oraya vardığımızda epeyce bir kalabalığın çoktan orda toparlandığını gördük. En geç beş dakika sonra yakalananlar hariç tam kadro ordaydık: Zafer Meydanı'nda, ya da -daha doğrusu: Orduevi'nin önünde- kalabalıklaşmış, trafiği durdurmuş, bağırıyorduk: "Ordu-gençlik elele / Milli cephede", "Bağımsız Türkiye", "Kahrolsun Amerika!" Sloganlarımız dalga dalga yükseliyor, işten çıkanlar, alışverişten dönenler bizi ilgiyle izliyordu. [Gökalp'in anlattığına göre Deniz o hızla Orduevi'nin içine dalıp orada slogan atmış, subayların dışarı fırlaması bundanmış!] Derken Orduevi'nden çıkıp bizi izlemeye gelenler oldu, üniformalarıyla. Bize acıyarak bakanlar da vardı, ağlayanlar da; elleri cebinde, alayla seyredenler de. 28- 29 Nisan'ın havasını anyorduk sanki: öğrenciye kendini siper edip polisten koruyan, 27 Mayıs'tan sonra gençlerle kolkola yürüyüş yapan devrimci subayları mı bulacaktık? Yüzü-gözü patlamış, kan içinde olanlar vardı aramızda. Onlara bile tepki göstermiyor, öyle durmuş show seyreder gibi bizi seyrediyorlardı. İşte Milli Demokratik Devrim (MDD) düşüncesinin "asker-sivil aydın zümre önderliği" tezinden ilk kuşkuya kapılmam orda oldu. Zaten sonradan bu olay aramızda çok eleştirildi, çok tartışıldı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat