9786052603680
560499
https://www.sehadetkitap.com/urun/yoldasca-diyaloglar
Yoldaşça Diyaloglar
124.00
78 kuşağı neden şoka sokan ve şoka sokulan kuşak oldu? -Türkiye'de muhalefetin amiral gemisi kadın hareketi, -Harama karşı mücadele farzken, siyasal İslam'da haramın kendisi niye tarz oldu? -Sınıf indirgemeciliğinin muhalefete zararları, -Bugün Türkiye'de neden Dimitrov'un Faşizme Karşı Birleşik Cephesi'nden daha çok imkânlara sahibiz? -Toplumda kopuş nerede ve ne şekilde olacak? -Karanlık dönemden çıkış için sade, asgari bir program, -Solda fikri standartlaşma ve zararları, -Siyasal İslamcılara kavalyelik yapan “aydınlar”, -Bunların yaptıklarına göre biz ne yapacağız? *** 12 Eylül sonrası en çok ihtiyacımız olanın “Yoldaşlık” olduğunu bilen iki arkadaş, “Diyaloglar” serisinin dördüncü kitabında yukarıdaki başlıklarda ve birçok konuda hararetle tartışıyorlar. Sadece kendi aralarında değil, okuru da aralarına alarak ve tartışmayı “çoklu” hale getirerek… Onlar, ülkede karanlığın derinleşmesiyle şafağın da çok yaklaştığını bıkmadan, gerekçeleriyle, gençliklerindeki kadar hayatseverlikle anlatıyorlar ve okurlara şöyle sesleniyorlar: “Düşüncelerimizde rastladığınızda inadımıza Hiç ihmal etmeyin
Götürüp verin inadımızı
Vardiyalardaki işçilere.”
78 kuşağı neden şoka sokan ve şoka sokulan kuşak oldu? -Türkiye'de muhalefetin amiral gemisi kadın hareketi, -Harama karşı mücadele farzken, siyasal İslam'da haramın kendisi niye tarz oldu? -Sınıf indirgemeciliğinin muhalefete zararları, -Bugün Türkiye'de neden Dimitrov'un Faşizme Karşı Birleşik Cephesi'nden daha çok imkânlara sahibiz? -Toplumda kopuş nerede ve ne şekilde olacak? -Karanlık dönemden çıkış için sade, asgari bir program, -Solda fikri standartlaşma ve zararları, -Siyasal İslamcılara kavalyelik yapan “aydınlar”, -Bunların yaptıklarına göre biz ne yapacağız? *** 12 Eylül sonrası en çok ihtiyacımız olanın “Yoldaşlık” olduğunu bilen iki arkadaş, “Diyaloglar” serisinin dördüncü kitabında yukarıdaki başlıklarda ve birçok konuda hararetle tartışıyorlar. Sadece kendi aralarında değil, okuru da aralarına alarak ve tartışmayı “çoklu” hale getirerek… Onlar, ülkede karanlığın derinleşmesiyle şafağın da çok yaklaştığını bıkmadan, gerekçeleriyle, gençliklerindeki kadar hayatseverlikle anlatıyorlar ve okurlara şöyle sesleniyorlar: “Düşüncelerimizde rastladığınızda inadımıza Hiç ihmal etmeyin
Götürüp verin inadımızı
Vardiyalardaki işçilere.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.