9786051912653
615930
https://www.sehadetkitap.com/urun/yol-ayrimi-8
Yol Ayrımı
215.60
Kenan'la ilişkimiz başlayalı iki ay olmuştu. Aşkla tanıştıktan sonra hayatta, zamanda ayrı bir
boyuta geçti benim için. Daha canlı görünüyordu renkler, aldığım nefes kanımda dolaşırken aşkın
büyüsü sarıyordu bedenimi. Kalbimin ritmi değişti, önceden tek düze atıyormuş kalbim gitarın
tek bir tınısı gibi keyifsiz. Şimdi hissetmeye başladım notaların vurgularını ahenk içinde. Ne
kadar farklıymış aşkın kimyası ne kadar eksikmiş aşkı tatmamış bir yürek. Kenan sayesinde
değişti tüm varlığım, farklı bir boyut aldı benim için dünya. Daha lezzetli geliyordu yemekler,
daha güzel görünüyordu Orlando, daha umursamaz oluyordum insanlara. Ayrı bir halmiş aşk,
tarifi olmayan sadece yürekte yaşanan. Davetsiz bir misafir gibi gelip oturdu gönlümün orta
yerine, hiç sormadı müsait misin diye. Kapıyı çalmadan girdi içeri, o gelince anladım bende
ezelden hazırmış meğer yeri.
Anna, Jack ile sohbet ederken bende onun içinde bulunduğu durumu düşünüyordum, zor
durumda kaldığını görüyor üzüntüsünü anlıyordum. Onun akıntıya karşı yüzmesini hücrelerin
parçalanırken verdiği dirence benzetiyordum ama nasıl hücreler sonunda parçalanmaya
mahkûmsa, akıntıya karşı yüzerek de kıyıya varılamıyordu. Hücrelerde gerçekleşen bu
parçalanmadan sonra içlerindeki verimi daha iyi bıraktıklarına çok defa tanık olmuştum. Anna nekadar dirense de parçalanarak geri toparlanması kaçınılmaz bir gerçekti bana göre.
Düşüncelerimden sıyrıldığımda Jack oğlunu getirebilmesi için eşini ikna etmesi konusunda bazı
öneriler sunuyordu. Anna'ya moral vermeye çalıştık ama yüzündeki kızgınlık geçmedi bir türlü.
Uzun süre beraber oturduktan sonra ayrıldık oradan.
“Hayat ne garip değil mi?” Burası ilk geldiğimde evime yakın olduğu için beğendiğim ve
yürüyüş yapmak istediğim bir parktı. Fakat Kenan'la ve aşkla tanıştıktan sonra sıradanlığını
yitirmişti benim için; atmosfere büyülü bir iksir dökülmüşçesine gördüğüm her şey, soluduğum
her nefes farklı bir hal almaya başlamıştı ama şimdi, şimdi her şeyin ilk geldiğim zamanki sıradan
haline dönmesini ve yüreğimi esir alan duyguların beni terk etmesini çok istiyordum ama
olmuyordu. Anladım ki insanlar duygularının esiriydi bu hayatta ve her daim duyguların
yönetiyordu seni.
Kenan'la ilişkimiz başlayalı iki ay olmuştu. Aşkla tanıştıktan sonra hayatta, zamanda ayrı bir
boyuta geçti benim için. Daha canlı görünüyordu renkler, aldığım nefes kanımda dolaşırken aşkın
büyüsü sarıyordu bedenimi. Kalbimin ritmi değişti, önceden tek düze atıyormuş kalbim gitarın
tek bir tınısı gibi keyifsiz. Şimdi hissetmeye başladım notaların vurgularını ahenk içinde. Ne
kadar farklıymış aşkın kimyası ne kadar eksikmiş aşkı tatmamış bir yürek. Kenan sayesinde
değişti tüm varlığım, farklı bir boyut aldı benim için dünya. Daha lezzetli geliyordu yemekler,
daha güzel görünüyordu Orlando, daha umursamaz oluyordum insanlara. Ayrı bir halmiş aşk,
tarifi olmayan sadece yürekte yaşanan. Davetsiz bir misafir gibi gelip oturdu gönlümün orta
yerine, hiç sormadı müsait misin diye. Kapıyı çalmadan girdi içeri, o gelince anladım bende
ezelden hazırmış meğer yeri.
Anna, Jack ile sohbet ederken bende onun içinde bulunduğu durumu düşünüyordum, zor
durumda kaldığını görüyor üzüntüsünü anlıyordum. Onun akıntıya karşı yüzmesini hücrelerin
parçalanırken verdiği dirence benzetiyordum ama nasıl hücreler sonunda parçalanmaya
mahkûmsa, akıntıya karşı yüzerek de kıyıya varılamıyordu. Hücrelerde gerçekleşen bu
parçalanmadan sonra içlerindeki verimi daha iyi bıraktıklarına çok defa tanık olmuştum. Anna nekadar dirense de parçalanarak geri toparlanması kaçınılmaz bir gerçekti bana göre.
Düşüncelerimden sıyrıldığımda Jack oğlunu getirebilmesi için eşini ikna etmesi konusunda bazı
öneriler sunuyordu. Anna'ya moral vermeye çalıştık ama yüzündeki kızgınlık geçmedi bir türlü.
Uzun süre beraber oturduktan sonra ayrıldık oradan.
“Hayat ne garip değil mi?” Burası ilk geldiğimde evime yakın olduğu için beğendiğim ve
yürüyüş yapmak istediğim bir parktı. Fakat Kenan'la ve aşkla tanıştıktan sonra sıradanlığını
yitirmişti benim için; atmosfere büyülü bir iksir dökülmüşçesine gördüğüm her şey, soluduğum
her nefes farklı bir hal almaya başlamıştı ama şimdi, şimdi her şeyin ilk geldiğim zamanki sıradan
haline dönmesini ve yüreğimi esir alan duyguların beni terk etmesini çok istiyordum ama
olmuyordu. Anladım ki insanlar duygularının esiriydi bu hayatta ve her daim duyguların
yönetiyordu seni.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.