Yitirilmiş

Stok Kodu:
9786256639324
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
62
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-04-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
181,50TL
166,98TL
Havale/EFT ile: 150,28TL
9786256639324
694036
Yitirilmiş
Yitirilmiş
166.98
Durdum, tüm iskemlelere bakmıştım. Hepsinin yüzünü seyretmiştim dakikalarca. Hepsi: Fırat, Alper, Timur, Memo, Kadir, Seda, Mustafa ağabey, hatta annem bile. Evet, annem bile. Hepsi insanca yaşamaktaydı. Hepsi kalabalığa katılmışlardı. Masadaki tabaklar azalıp boşalıyordu. Güneş artık tamamen batmıştı. Sivrisinekler çıplak kollarımıza konup içiyordu kanımızı. Hafif bir rüzgâr esiyordu güneybatıdan. Eskihisar seneler önce olduğu gibi yaşam doluydu. Yaşayanları ve ölüleri aynı anda ağırlıyordu bu beyaz masa bu akşam. İçimde büyüyen yalnızlık herkesi seyretti sırayla. Bu kaynayan sohbete karışamıyordum. Anlatacak bir şeyim yoktu. Geçmişten başka hiçbir şey yoktu heybelerimde. Durdum, baktım. Kalabalığın içinde yalnızdım. Sesler girip çıkıyordu kulaklarıma. Uyanıkken düşlerime giriyorlardı. İçli, ağlamaklı bir çocuk oluveriyordum. Ben ne zaman bu hale gelmiştim? Ne zaman kayıp gitmiştim bir yıldız gibi sohbet meclislerinden? Evren tarafından, dünya tarafından, sevdiklerim tarafından tam olarak ne zaman yitirilmiştim?
Durdum, tüm iskemlelere bakmıştım. Hepsinin yüzünü seyretmiştim dakikalarca. Hepsi: Fırat, Alper, Timur, Memo, Kadir, Seda, Mustafa ağabey, hatta annem bile. Evet, annem bile. Hepsi insanca yaşamaktaydı. Hepsi kalabalığa katılmışlardı. Masadaki tabaklar azalıp boşalıyordu. Güneş artık tamamen batmıştı. Sivrisinekler çıplak kollarımıza konup içiyordu kanımızı. Hafif bir rüzgâr esiyordu güneybatıdan. Eskihisar seneler önce olduğu gibi yaşam doluydu. Yaşayanları ve ölüleri aynı anda ağırlıyordu bu beyaz masa bu akşam. İçimde büyüyen yalnızlık herkesi seyretti sırayla. Bu kaynayan sohbete karışamıyordum. Anlatacak bir şeyim yoktu. Geçmişten başka hiçbir şey yoktu heybelerimde. Durdum, baktım. Kalabalığın içinde yalnızdım. Sesler girip çıkıyordu kulaklarıma. Uyanıkken düşlerime giriyorlardı. İçli, ağlamaklı bir çocuk oluveriyordum. Ben ne zaman bu hale gelmiştim? Ne zaman kayıp gitmiştim bir yıldız gibi sohbet meclislerinden? Evren tarafından, dünya tarafından, sevdiklerim tarafından tam olarak ne zaman yitirilmiştim?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat