9789753903851
461055
https://www.sehadetkitap.com/urun/yildiz-kumarhanesi-ve-mercan-altunyan-cetesi
Yıldız Kumarhanesi ve Mercan Altunyan Çetesi
160.00
12 Eylül 1927'de, bir yıl kadar önce hükümetin kararı, Reisicumhur'un onayı ile ilk ruleti İstanbul Belediye Başkanı Muhiddin Bey tarafından çevrilerek hizmete sokulan ‘Yıldız Kumarhânesi' savcılar ve polisler tarafından çepeçevre kuşatılarak basıldı. Kumar paralarına el konuldu. Sosyeteye mensup seçkinlerden ve çoğunluğu tanınmış işadamlarından oluşan ‘kumarcıların' hepsi, mahkemeye sevkedilmek üzere ‘nezaret altına' alındı. Kumarhâne bir daha açılmamak üzere mühürlenerek kapatıldı.
Efkâr-ı Umûmîye/kamuoyu ‘Yıldız Baskını' haberleriyle çalkalanırken ve olayın üzerindeki esrar perdesi yerli yerinde dururken... Üstelik, aradan 48 saat bile geçmemişken...
14 Eylül Çarşamba günü saat 15.00 - 16.00 sıralarında, Beyoğlu Tiyatro Sokağı'nda silahlar patladı ve kan gövdeyi götürdü!
Murat Çulcu okurları adeta ‘zaman tüneline' sokuyor, 91 yıl önceye götürüyor. Zamanın konuşulan dili ve gazeteci lisanıyla her şeyi ‘yeni baştan' yaşatıyor.
Kısacası ‘dört başı mamur' tarihsel bir olay ve ‘tadını damakta bırakan' kıvamda belgesel bir polisiye.
12 Eylül 1927'de, bir yıl kadar önce hükümetin kararı, Reisicumhur'un onayı ile ilk ruleti İstanbul Belediye Başkanı Muhiddin Bey tarafından çevrilerek hizmete sokulan ‘Yıldız Kumarhânesi' savcılar ve polisler tarafından çepeçevre kuşatılarak basıldı. Kumar paralarına el konuldu. Sosyeteye mensup seçkinlerden ve çoğunluğu tanınmış işadamlarından oluşan ‘kumarcıların' hepsi, mahkemeye sevkedilmek üzere ‘nezaret altına' alındı. Kumarhâne bir daha açılmamak üzere mühürlenerek kapatıldı.
Efkâr-ı Umûmîye/kamuoyu ‘Yıldız Baskını' haberleriyle çalkalanırken ve olayın üzerindeki esrar perdesi yerli yerinde dururken... Üstelik, aradan 48 saat bile geçmemişken...
14 Eylül Çarşamba günü saat 15.00 - 16.00 sıralarında, Beyoğlu Tiyatro Sokağı'nda silahlar patladı ve kan gövdeyi götürdü!
Murat Çulcu okurları adeta ‘zaman tüneline' sokuyor, 91 yıl önceye götürüyor. Zamanın konuşulan dili ve gazeteci lisanıyla her şeyi ‘yeni baştan' yaşatıyor.
Kısacası ‘dört başı mamur' tarihsel bir olay ve ‘tadını damakta bırakan' kıvamda belgesel bir polisiye.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.