2770000044479
730674
https://www.sehadetkitap.com/urun/yetkin-dusunce-28-sayi-7-yil-ekim-kasim-aralik-2024-uc-aylik-dusunce-dergisi-hakikatin-kaynagina-yolculuk
Yetkin Düşünce 28.Sayı 7.Yıl Ekim Kasım Aralık 2024 Üç Aylık Düşünce Dergisi;Hakikatin Kaynağına Yolculuk
161.50
Adem'in yeryüzünde hübutuyla başlayan ve insanlık tarihiyle devam etmekte olan Göç olgusu; kah iradi kah icbari, bazen kaçışı bazen sürgünü; bütün bunların ötesinde bir arayış, bir kurtuluş ve bir yükselişi anlam alanında toplar. Bir taraftan kopmayı, bırakıp terk etmeyi çağrıştırırken; bir yandan da dönüşü, yeniden oluşumu, başlamayı imler.
Hangi amaç ve nedenle olursa olsun; ister daha iyi bir hayata tutunma, ister zalim bir hükümdarın zulmünden kurtulma… insanın serüvenine daima eşlik ederek insanın ve toplumun inşasında, tarihin oluşumu ve hafızasında hep yer alır göç. Bu yüzdendir ki, toplumların gündemlerini de hep işgal ettiği gibi, bazen önceliği daha sıcak gelişmelere bıraksa da, bizim de gündemimizden hiç düşmemektedir göç ve göçmen meselesi.
Biz ülke olarak göç veren toplum olduğumuz gibi, daha çok göç alan konumundayız. Özellikle son yıllarda çevremizde yaşanan savaşlardan, baskı ve zulümlerden kaçıp kurtulmaya çalışanlara sıvınak olan ev sahibi konumundayız ve durumda olmanın getirdiği sıkıntılar artmış durumda. Ama unutulmamalıdır ki bu konum değişmez değil. İhtimaldir ki, bugünün ve buranın yerleşikleri yarının ve bir başka yerin/diyarın göçmenleri olabilir. Her iki duruma da hazırlıklı olmak ve her iki durumu da yönetecek bir perspektife sahip olmak zorundayız
Peki insan nasıl bakmalı bu olguya? Dramatik yönlerini ve negatif etkilerini öne çıkarıp araçsallaştırarak büyük bir travma ve toplumsal sorun haline getirmek mümkün olduğu gibi insani ve ulvi amaçları gözetilerek, yapıcı ve katkı verici boyutları öne çıkarılarak toplum ve medeniyet inşasının yapı taşlarından biri haline de
Adem'in yeryüzünde hübutuyla başlayan ve insanlık tarihiyle devam etmekte olan Göç olgusu; kah iradi kah icbari, bazen kaçışı bazen sürgünü; bütün bunların ötesinde bir arayış, bir kurtuluş ve bir yükselişi anlam alanında toplar. Bir taraftan kopmayı, bırakıp terk etmeyi çağrıştırırken; bir yandan da dönüşü, yeniden oluşumu, başlamayı imler.
Hangi amaç ve nedenle olursa olsun; ister daha iyi bir hayata tutunma, ister zalim bir hükümdarın zulmünden kurtulma… insanın serüvenine daima eşlik ederek insanın ve toplumun inşasında, tarihin oluşumu ve hafızasında hep yer alır göç. Bu yüzdendir ki, toplumların gündemlerini de hep işgal ettiği gibi, bazen önceliği daha sıcak gelişmelere bıraksa da, bizim de gündemimizden hiç düşmemektedir göç ve göçmen meselesi.
Biz ülke olarak göç veren toplum olduğumuz gibi, daha çok göç alan konumundayız. Özellikle son yıllarda çevremizde yaşanan savaşlardan, baskı ve zulümlerden kaçıp kurtulmaya çalışanlara sıvınak olan ev sahibi konumundayız ve durumda olmanın getirdiği sıkıntılar artmış durumda. Ama unutulmamalıdır ki bu konum değişmez değil. İhtimaldir ki, bugünün ve buranın yerleşikleri yarının ve bir başka yerin/diyarın göçmenleri olabilir. Her iki duruma da hazırlıklı olmak ve her iki durumu da yönetecek bir perspektife sahip olmak zorundayız
Peki insan nasıl bakmalı bu olguya? Dramatik yönlerini ve negatif etkilerini öne çıkarıp araçsallaştırarak büyük bir travma ve toplumsal sorun haline getirmek mümkün olduğu gibi insani ve ulvi amaçları gözetilerek, yapıcı ve katkı verici boyutları öne çıkarılarak toplum ve medeniyet inşasının yapı taşlarından biri haline de
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.