Yeryüzüne İnen Devrim

Stok Kodu:
9786253732899
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
366
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-08-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
350,00TL
217,00TL
Havale/EFT ile: 195,30TL
9786253732899
715286
Yeryüzüne İnen Devrim
Yeryüzüne İnen Devrim
217.00
Eda: Bu kölelik işi ne zaman bitecek, bunca zamandır buna bir çare bulamadın mı? Aşk: Köleliği biz değil insan yarattı. Efendi olmanın sorumluluğu ağır gelince insan, biraz daha sorumluluk sahibi kişinin/kişilerin ellerine kendini bıraktı. İnsanoğlu değişim ve gelişim-den hem korkar hem de bunları kendine ağır bir yük olarak görür. Genelde konforunu ko-rumayı yani idrakini yormamayı sever. İçinden efendi olana hep üzülür. Köleler her yerde fazlaca bulunur ve onlar bu işi sadece para için de yapmazlar. Zamanınızın en büyük köle-liğinden biri öğretilere köleliktir. Hakiki bilgiye sahip olan ruhsal ve fiziksel kölelikten kurtulur. Bazı insanlar da zamanın kölesi olmuşlardır. Efendileri daha çok zaman ya da para kazansın diye kendi zamanlarını onlara harcarlar. … Eda: Savaşlar ne zaman son bulacak? Aşk: Herkes savaşların son bulmasını talep edecek hassasiyete gelene kadar yani insanlar, sava-şın makul ve gerekli olduğu inancından sıyrılıp savaşmaktan haz alma dürtüsünden kurtu-lana kadar savaşlar devam edecektir. Bu, bizim koyduğumuz bir düzen değildir. İlk insan prototipinin öldürülmesinden bahsetmiştik. Ölüm, insanların arasına düşünce hızla yayıldı. O küçük grupların ilk savaşını bugün ülke savaşları olarak izliyorsunuz. Bireyselde ait ol-duğu yeri, toplumsalda da ailesini korumak için kişinin ailesinden akrabasına, komşusun-dan arkadaşlarına kadar dışarıyla savaşması bugün bile doğal görünen en küçük ve yaygın savaştır. … Kadının erkeğe, erkeğin kadına, eş cinsellerin hem erkeğe hem kadına, diğerlerinin de bu eş cinsellere savaş açtığı, din uğruna insanların birbirini öldürdüğü, daha fazlasını tüketebil-mek için insanların ve ülkelerin birbirlerinden ve doğadan çaldıkları bir dünyayı biz değil egolarınız, öğrendiğiniz ama hiç sorgulamadığınız başarı ve kazanma ihtiraslarınız, hep ben dediğiniz duyarsızlığınız ve umarsızlığınız yarattı. Bunlardan birinde bile savaşmadığınız bir alan var mı? Bütün bu savaşları bıraktınız mı ki savaşları istemiyorsunuz? Savaş karşıt-lığı isteğinizde ne kadar samimisiniz? … Eda: Evet; gelelim en can alıcı noktaya: Sen kimsin? Aşk: …
Eda: Bu kölelik işi ne zaman bitecek, bunca zamandır buna bir çare bulamadın mı? Aşk: Köleliği biz değil insan yarattı. Efendi olmanın sorumluluğu ağır gelince insan, biraz daha sorumluluk sahibi kişinin/kişilerin ellerine kendini bıraktı. İnsanoğlu değişim ve gelişim-den hem korkar hem de bunları kendine ağır bir yük olarak görür. Genelde konforunu ko-rumayı yani idrakini yormamayı sever. İçinden efendi olana hep üzülür. Köleler her yerde fazlaca bulunur ve onlar bu işi sadece para için de yapmazlar. Zamanınızın en büyük köle-liğinden biri öğretilere köleliktir. Hakiki bilgiye sahip olan ruhsal ve fiziksel kölelikten kurtulur. Bazı insanlar da zamanın kölesi olmuşlardır. Efendileri daha çok zaman ya da para kazansın diye kendi zamanlarını onlara harcarlar. … Eda: Savaşlar ne zaman son bulacak? Aşk: Herkes savaşların son bulmasını talep edecek hassasiyete gelene kadar yani insanlar, sava-şın makul ve gerekli olduğu inancından sıyrılıp savaşmaktan haz alma dürtüsünden kurtu-lana kadar savaşlar devam edecektir. Bu, bizim koyduğumuz bir düzen değildir. İlk insan prototipinin öldürülmesinden bahsetmiştik. Ölüm, insanların arasına düşünce hızla yayıldı. O küçük grupların ilk savaşını bugün ülke savaşları olarak izliyorsunuz. Bireyselde ait ol-duğu yeri, toplumsalda da ailesini korumak için kişinin ailesinden akrabasına, komşusun-dan arkadaşlarına kadar dışarıyla savaşması bugün bile doğal görünen en küçük ve yaygın savaştır. … Kadının erkeğe, erkeğin kadına, eş cinsellerin hem erkeğe hem kadına, diğerlerinin de bu eş cinsellere savaş açtığı, din uğruna insanların birbirini öldürdüğü, daha fazlasını tüketebil-mek için insanların ve ülkelerin birbirlerinden ve doğadan çaldıkları bir dünyayı biz değil egolarınız, öğrendiğiniz ama hiç sorgulamadığınız başarı ve kazanma ihtiraslarınız, hep ben dediğiniz duyarsızlığınız ve umarsızlığınız yarattı. Bunlardan birinde bile savaşmadığınız bir alan var mı? Bütün bu savaşları bıraktınız mı ki savaşları istemiyorsunuz? Savaş karşıt-lığı isteğinizde ne kadar samimisiniz? … Eda: Evet; gelelim en can alıcı noktaya: Sen kimsin? Aşk: …
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat