Yaşanmamış Sayılan Anılar

Stok Kodu:
9789759051969
Boyut:
135-205-0
Sayfa Sayısı:
364
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-07-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%36 indirimli
250,00TL
160,00TL
Havale/EFT ile: 156,80TL
9789759051969
384469
Yaşanmamış Sayılan Anılar
Yaşanmamış Sayılan Anılar
160.00
12 Eylül her şeyi öyle savurmuş, öyle dağıtmıştı ki, yaşanan şeylere, toplumun en politik insanları bizler bile şaşkınlıkla bakıyorduk. Her mahalle, işyeri 12 Eylül tarafından resmen örgütlendiriliyordu... Dile kolay, aylardır yalnızca ölüm, yakalanma, hepsinden önemlisi de salkım salkım çözülme haberleri alıyorduk. Yalnızca haber almıyor, bizzat yaşıyorduk. En tanıdıklarımız, yoldaşlarımız, amansızca sürdürülen sürek avlarında teker teker yakalanıyor, öldürülüyor, işkenceden geçiriliyor ya da kaybediliyordu. Gazeteler, radyolar, televizyonlar yakalanmaları, öldürülmeleri, idamları bir bayram havasında verirken, bunun karşısında hiçbir şey yapamadan öylece oturmak, onları dinlemek, üstelik o anda bile yalnızca kendi güvenliğini düşünmek zorunda olmak kahrediyordu bizi." Yirmili yaşlarda devrimci bir genç... 12 Eylül darbesinin hemen ertesi... Türkiye'deki askeri diktatörlüğe karşı 'bir şeyler' yapabilmek için toplanmış devrimcilerin Suriye'de kurduğu kamp... Tartışmalar, hesaplaşmalar.... Filistinlilerle ilişkiler.... Tükenmeyen umutlar, sonrasında büyük hayal kırıklıkları... 12 Eylül sonrasının en karanlık günlerini olanca çıplaklığıyla anlatan sarsıcı bir tanıklık...
12 Eylül her şeyi öyle savurmuş, öyle dağıtmıştı ki, yaşanan şeylere, toplumun en politik insanları bizler bile şaşkınlıkla bakıyorduk. Her mahalle, işyeri 12 Eylül tarafından resmen örgütlendiriliyordu... Dile kolay, aylardır yalnızca ölüm, yakalanma, hepsinden önemlisi de salkım salkım çözülme haberleri alıyorduk. Yalnızca haber almıyor, bizzat yaşıyorduk. En tanıdıklarımız, yoldaşlarımız, amansızca sürdürülen sürek avlarında teker teker yakalanıyor, öldürülüyor, işkenceden geçiriliyor ya da kaybediliyordu. Gazeteler, radyolar, televizyonlar yakalanmaları, öldürülmeleri, idamları bir bayram havasında verirken, bunun karşısında hiçbir şey yapamadan öylece oturmak, onları dinlemek, üstelik o anda bile yalnızca kendi güvenliğini düşünmek zorunda olmak kahrediyordu bizi." Yirmili yaşlarda devrimci bir genç... 12 Eylül darbesinin hemen ertesi... Türkiye'deki askeri diktatörlüğe karşı 'bir şeyler' yapabilmek için toplanmış devrimcilerin Suriye'de kurduğu kamp... Tartışmalar, hesaplaşmalar.... Filistinlilerle ilişkiler.... Tükenmeyen umutlar, sonrasında büyük hayal kırıklıkları... 12 Eylül sonrasının en karanlık günlerini olanca çıplaklığıyla anlatan sarsıcı bir tanıklık...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat