Yasa Koyucular İle Yorumcular; Modernite, Postmodernite ve Entelektüeller Üzerine

Stok Kodu:
9789753420860
Boyut:
135-196-0
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2017-01-24
Çeviren:
Kemal Atakay
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
204,00TL
157,08TL
Havale/EFT ile: 149,23TL
Aynı gün kargo
9789753420860
364784
Yasa Koyucular İle Yorumcular; Modernite, Postmodernite ve Entelektüeller Üzerine
Yasa Koyucular İle Yorumcular; Modernite, Postmodernite ve Entelektüeller Üzerine
157.08
Bugün entelektüelin konumu nedir? Toplumun yazgısını değiştirmeye, hatta etkilemeye gücü var mıdır? Böyle bir gücü hiç olmuş mudur? Entelektüel kavramı nasıl ortaya çıkmış, işlevi ve anlamı nereden nereye gelmiştir? Bauman, Yasa Koyucular ile Yorumcular'da, modernite ve postmodernite kavramlarını, "entelektüel rol"ün yerine getirildiği birbirinden tamamıyla farklı iki bağlama ve bunlara yanıt olarak gelişen stratejilere işaret etmek üzere kullanıyor. Bu karşıtlıktan yararlanarak Batı Avrupa tarihinin (ya da Batı Avrupa'nın egemen olduğu tarihin) son üç yüzyılını entelektüel praksis açısından kuramlaştırıyor. Yazara göre, entelektüel çalışmaya ilişkin tipik modern stratejiyi en iyi sergileyen şeylerden biri "yasa koyucu" eğretilemesidir. "Bu rol, görüş ayrılıklarını hükme bağlayan yetkeli ifadeler kullanmayı ve bir kez seçildiklerinde doğru ve bağlayıcı hale gelen görüşleri seçmeyi içerir. Bu durumda hüküm verme otoritesi, entelektüellerin toplumun entelektüel olmayan kesimine oranla daha kolay eriştikleri üstün (nesnel) bilgi tarafından meşrulaştırılır." Bu konudaki tipik postmodern stratejiyi ise "yorumcu" eğretilemesi gösterir. Yani, "bir topluluğa özgü gelenek içinde dile getirilmiş ifadeleri, bir başka geleneğe dayanan bilgi sistemince anlaşılabilecek şekle çevirmeyi içerir. En iyi toplumsal düzeni seçmeye yönelmek yerine bu strateji, özerk (bağımsız) katılımcılar arasında iletişimi kolaylaştırmak amacını taşır; iletim süreci içinde anlamın çarpıtılmasını önlemeye çalışır." Bauman bu iki stratejinin kaynağını ve etkilerini, Batı ile dünyanın öteki ülkeleri arasındaki ilişkilerde, Batı toplumlarının iç örgütlenmesinde, bilginin ve bilgiyi üretenlerin bu örgütlenme içindeki yerlerinde ve entelektüellerin yaşam tarzlarında arıyor. Bunu yaparken de, modernite projesinin vaatlerine ve iflasına ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, günümüzde farklı toplumsal denetim mekanizmalarının kurulması, "yeni yoksullar"ın oluşması gibi olguları gündeme getiriyor. Bu çerçevede cevap aradığı en önemli soru ise, tamamlanmayı bekleyen modernite projesinde entelektüellerin nasıl yeniden yer alabileceği.
Bugün entelektüelin konumu nedir? Toplumun yazgısını değiştirmeye, hatta etkilemeye gücü var mıdır? Böyle bir gücü hiç olmuş mudur? Entelektüel kavramı nasıl ortaya çıkmış, işlevi ve anlamı nereden nereye gelmiştir? Bauman, Yasa Koyucular ile Yorumcular'da, modernite ve postmodernite kavramlarını, "entelektüel rol"ün yerine getirildiği birbirinden tamamıyla farklı iki bağlama ve bunlara yanıt olarak gelişen stratejilere işaret etmek üzere kullanıyor. Bu karşıtlıktan yararlanarak Batı Avrupa tarihinin (ya da Batı Avrupa'nın egemen olduğu tarihin) son üç yüzyılını entelektüel praksis açısından kuramlaştırıyor. Yazara göre, entelektüel çalışmaya ilişkin tipik modern stratejiyi en iyi sergileyen şeylerden biri "yasa koyucu" eğretilemesidir. "Bu rol, görüş ayrılıklarını hükme bağlayan yetkeli ifadeler kullanmayı ve bir kez seçildiklerinde doğru ve bağlayıcı hale gelen görüşleri seçmeyi içerir. Bu durumda hüküm verme otoritesi, entelektüellerin toplumun entelektüel olmayan kesimine oranla daha kolay eriştikleri üstün (nesnel) bilgi tarafından meşrulaştırılır." Bu konudaki tipik postmodern stratejiyi ise "yorumcu" eğretilemesi gösterir. Yani, "bir topluluğa özgü gelenek içinde dile getirilmiş ifadeleri, bir başka geleneğe dayanan bilgi sistemince anlaşılabilecek şekle çevirmeyi içerir. En iyi toplumsal düzeni seçmeye yönelmek yerine bu strateji, özerk (bağımsız) katılımcılar arasında iletişimi kolaylaştırmak amacını taşır; iletim süreci içinde anlamın çarpıtılmasını önlemeye çalışır." Bauman bu iki stratejinin kaynağını ve etkilerini, Batı ile dünyanın öteki ülkeleri arasındaki ilişkilerde, Batı toplumlarının iç örgütlenmesinde, bilginin ve bilgiyi üretenlerin bu örgütlenme içindeki yerlerinde ve entelektüellerin yaşam tarzlarında arıyor. Bunu yaparken de, modernite projesinin vaatlerine ve iflasına ilişkin kuramsal tartışmaların yanı sıra, günümüzde farklı toplumsal denetim mekanizmalarının kurulması, "yeni yoksullar"ın oluşması gibi olguları gündeme getiriyor. Bu çerçevede cevap aradığı en önemli soru ise, tamamlanmayı bekleyen modernite projesinde entelektüellerin nasıl yeniden yer alabileceği.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat