Yağmuru Beklerken

Stok Kodu:
9786053064701
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
242
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-01-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
180,00TL
111,60TL
Havale/EFT ile: 100,44TL
9786053064701
470364
Yağmuru Beklerken
Yağmuru Beklerken
111.60
Siyah daktilonun şaryosu saman kâğıdın bu son kelimeleri üzerinde x işaretini art arda bırakarak sola doğru akıyordu. "Yok, böyle değil." diye mırıldandı adam. Oturduğu ahşap sandalyesini gıcırtarak geri yaslandı, kollarını birbirine doladı. Gözleri, havasız ve loş ışığın esiri olmuş odasında daktilosuna takıldı kaldı. Gözlüğününüzerinden daktilodaki kâğıdı süzdü. Son yazdığı cümlenin böyle bitmesi içine sinmemişti. Biraz daha bekledi öylece. Ardından kollarını çözerek altındaki köhne sandalyesini ileri itip masaya sokuldu tekrar. Son cümlenin son harfini de x'ledi ve cümleyi şöyle bitirdi: ‘... bu geç vakitlerde araba, içlerindeki birer ikişer kişiyle bir bilinmeyene doğru hızla yol alıyor gibiydi.' Nihayet tabülatör, şaryoyu tam da yerinde durdurmuştu. Yazı, bu geceki mesaisinin sonuna gelmişti. Evet.. Beklenen yağmur bekleyen için, beklemekten ötesine bir yol bulmuş değildi henüz. Rahmetin en bâriz hâliydi ve bir ömrün nihayetinde şefkatiyle sarıp sarmalamıştı onu. Toprak, bağrını sonsuz bir âleme açarken, yağmur ise yolcunun ardından serpiştirilen bir bakraç su gibiydi son kertede. Yağmur damlaları o gün, aşkın odunu harlatan aşkî ıstıraplardan daha azı değildi Fahir için.
Siyah daktilonun şaryosu saman kâğıdın bu son kelimeleri üzerinde x işaretini art arda bırakarak sola doğru akıyordu. "Yok, böyle değil." diye mırıldandı adam. Oturduğu ahşap sandalyesini gıcırtarak geri yaslandı, kollarını birbirine doladı. Gözleri, havasız ve loş ışığın esiri olmuş odasında daktilosuna takıldı kaldı. Gözlüğününüzerinden daktilodaki kâğıdı süzdü. Son yazdığı cümlenin böyle bitmesi içine sinmemişti. Biraz daha bekledi öylece. Ardından kollarını çözerek altındaki köhne sandalyesini ileri itip masaya sokuldu tekrar. Son cümlenin son harfini de x'ledi ve cümleyi şöyle bitirdi: ‘... bu geç vakitlerde araba, içlerindeki birer ikişer kişiyle bir bilinmeyene doğru hızla yol alıyor gibiydi.' Nihayet tabülatör, şaryoyu tam da yerinde durdurmuştu. Yazı, bu geceki mesaisinin sonuna gelmişti. Evet.. Beklenen yağmur bekleyen için, beklemekten ötesine bir yol bulmuş değildi henüz. Rahmetin en bâriz hâliydi ve bir ömrün nihayetinde şefkatiyle sarıp sarmalamıştı onu. Toprak, bağrını sonsuz bir âleme açarken, yağmur ise yolcunun ardından serpiştirilen bir bakraç su gibiydi son kertede. Yağmur damlaları o gün, aşkın odunu harlatan aşkî ıstıraplardan daha azı değildi Fahir için.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat