Ya Farstan Sonra?; Çöküş Çağında Sanat ve Eleştiri

Stok Kodu:
9786053144809
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
224
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10-05
Çeviren:
Aslı Önal
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
168,00TL
112,56TL
Havale/EFT ile: 110,31TL
9786053144809
511316
Ya Farstan Sonra?; Çöküş Çağında Sanat ve Eleştiri
Ya Farstan Sonra?; Çöküş Çağında Sanat ve Eleştiri
112.56
Eğer trajediden sonra fars geliyorsa, farstan sonra ne geliyor? Hakikat-sonrası siyaset, günümüz toplumlarının çok büyük bir sorunu; fakat utanç-sonrası siyaset de öyle. Bu çifte bela Sol'un sanatçı ve eleştirmenlerini nasıl bir konumda bırakıyor? Kendi çelişkilerini reddeden hegemonik bir düzenin foyası nasıl ortaya çıkarılabilir? Utanmak nedir bilmeyen bir siyasi seçkinler grubu nasıl küçük düşürülebilir veya absürt olandan beslenen liderlerle nasıl dalga geçilebilir? Alfred Jarry'nin çocuk canavarı Übü Baba'yı kendine örnek alıyormuş gibi görünen bir devlet başkanı, bir Dada figürü olmaktan nasıl çıkarılabilir? Dahası halihazırda öfke ve hiddetten beslenen bir medya ekonomisine daha fazlasını eklemenin bir mantığı var mıdır? Hal Foster kitabında tüm bu sorulara ve daha fazlasına cevaplar arıyor. Savaş, terör, gözetim rejimi ile korkunç eşitsizlik, iklim felaketi ve medyada yaşanan bozulma karşısında sanat, eleştiri ve kurmaca alanında yaşanan değişimlere dair yaptığı değerlendirmelerini bizlerle paylaşıyor. Trump ile sembolleşen mevcut kasvetli dönemin kültürel kritiğini incelikli ve nüanslı bir biçimde ortaya koyuyor. Jacques Derrida, Giorgio Agamben ve Walter Benjamin gibi düşünürlerle de derinlikli bir diyaloğa giriyor. Umudu elden bırakmayan Foster, kışkırtıcı sanatsal müdahalelerin hâlâ mümkün olduğuna bizleri ikna ediyor.
Eğer trajediden sonra fars geliyorsa, farstan sonra ne geliyor? Hakikat-sonrası siyaset, günümüz toplumlarının çok büyük bir sorunu; fakat utanç-sonrası siyaset de öyle. Bu çifte bela Sol'un sanatçı ve eleştirmenlerini nasıl bir konumda bırakıyor? Kendi çelişkilerini reddeden hegemonik bir düzenin foyası nasıl ortaya çıkarılabilir? Utanmak nedir bilmeyen bir siyasi seçkinler grubu nasıl küçük düşürülebilir veya absürt olandan beslenen liderlerle nasıl dalga geçilebilir? Alfred Jarry'nin çocuk canavarı Übü Baba'yı kendine örnek alıyormuş gibi görünen bir devlet başkanı, bir Dada figürü olmaktan nasıl çıkarılabilir? Dahası halihazırda öfke ve hiddetten beslenen bir medya ekonomisine daha fazlasını eklemenin bir mantığı var mıdır? Hal Foster kitabında tüm bu sorulara ve daha fazlasına cevaplar arıyor. Savaş, terör, gözetim rejimi ile korkunç eşitsizlik, iklim felaketi ve medyada yaşanan bozulma karşısında sanat, eleştiri ve kurmaca alanında yaşanan değişimlere dair yaptığı değerlendirmelerini bizlerle paylaşıyor. Trump ile sembolleşen mevcut kasvetli dönemin kültürel kritiğini incelikli ve nüanslı bir biçimde ortaya koyuyor. Jacques Derrida, Giorgio Agamben ve Walter Benjamin gibi düşünürlerle de derinlikli bir diyaloğa giriyor. Umudu elden bırakmayan Foster, kışkırtıcı sanatsal müdahalelerin hâlâ mümkün olduğuna bizleri ikna ediyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat