Wittgenstein'ın Yeğeni; Bir Dostluk

Stok Kodu:
9789753425445
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
120
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2024-09-06
Çeviren:
Fatih Özgüven
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
132,00TL
91,08TL
Havale/EFT ile: 89,26TL
9789753425445
404913
Wittgenstein'ın Yeğeni; Bir Dostluk
Wittgenstein'ın Yeğeni; Bir Dostluk
91.08
Kavgacı, kışkırtıcı, başta kendisi herkese ve her şeye karşı olan "huysuz" bir yazar. Wittgenstein'ın Yeğeni, sevilmeyi umursamayan ama sevgiyi umursayan çağdaş bir sesin, kendi kendisiyle konuşur gibi sürdürdüğü benzersiz bir anlatı. Şu cümlelerle anlatıyor Thomas Bernard yazıyla yoksa hayatla mı demeli ilişkisini: "Yazdığım her kitapta, seçtiğim konuya duyduğum sevgi ve nefret arasında gidip gelirim. Ne zaman ikinci duygu ağır bassa, zihinsel işleri tamamıyla bir kenara bırakıp, kendimi bedensel işlere adamaya karar veririm... Ama bir süre sonra gene kendimden nefret etmeye başlarım; çareyi yeniden zihne sığınmakta bulurum. Bazen bu dengesizliğim ailemde her türlü insan, çiftçiler, düşünürler, işçiler, yazarlar, dahiler, geri zekâlılar, orta karar burjuvalar ve hatta katiller olmasından mı ileri geliyor diye düşünürüm. Bütün bu insanlar aynı anda var olurlar içimde; didişir dururlar. Bazen birinin, bazen ötekinin kanatları altına sığınmak isterim. Seçim yapmak zorunda olmak, çıldırmanın eşiğine getirir beni. Aynanın karşısında tıraş olurken bir sabah boğazımı usturayla kesivermedimse henüz, tek sebebi korkaklığımdır."
Kavgacı, kışkırtıcı, başta kendisi herkese ve her şeye karşı olan "huysuz" bir yazar. Wittgenstein'ın Yeğeni, sevilmeyi umursamayan ama sevgiyi umursayan çağdaş bir sesin, kendi kendisiyle konuşur gibi sürdürdüğü benzersiz bir anlatı. Şu cümlelerle anlatıyor Thomas Bernard yazıyla yoksa hayatla mı demeli ilişkisini: "Yazdığım her kitapta, seçtiğim konuya duyduğum sevgi ve nefret arasında gidip gelirim. Ne zaman ikinci duygu ağır bassa, zihinsel işleri tamamıyla bir kenara bırakıp, kendimi bedensel işlere adamaya karar veririm... Ama bir süre sonra gene kendimden nefret etmeye başlarım; çareyi yeniden zihne sığınmakta bulurum. Bazen bu dengesizliğim ailemde her türlü insan, çiftçiler, düşünürler, işçiler, yazarlar, dahiler, geri zekâlılar, orta karar burjuvalar ve hatta katiller olmasından mı ileri geliyor diye düşünürüm. Bütün bu insanlar aynı anda var olurlar içimde; didişir dururlar. Bazen birinin, bazen ötekinin kanatları altına sığınmak isterim. Seçim yapmak zorunda olmak, çıldırmanın eşiğine getirir beni. Aynanın karşısında tıraş olurken bir sabah boğazımı usturayla kesivermedimse henüz, tek sebebi korkaklığımdır."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat