Varlığın Gizemi

Doğa yasaları her tarafımızı kuşatır. İnsan biraz büyüyünce fark eder ki her şey sebep sonuç ilişkisi içerisinde gerçekleşir. Acaba doğaüstü varlıklar, olağan dışı şeyler var mıdır? İnsan, insanın olağan olduğunu görünce, doğaüstü varlıkların gelip ona görünmesini, belki de emrine girip ona güç katmasını ister. Nietzsche buna ‘'güç istenci'' der. Gerçekten de en zayıf, alt tabakada görülen ve hakir görülen insanlardan tutun tüm insanlar güçlü olmak isterler. Güç ile istekler birbirleriyle bağlantılıdır. Güçlü olursak istediklerimizi yapabiliriz. Babamın Kürtçe ve Arapça kitapları arasında anlayabildiğim Kürtçe eserleri okumaya başladım. Yaklaşık sekiz dokuz yaşlarımda belki de on, tam hatırlamıyordum, bu dönemde artık Kur'an okuyabiliyor, Arap Alfabesiyle yazılan Kürtçe eserleri okuyabiliyordum. Buna rağmen benim bilgi kaynağım Arapça 'ya vakıf üçüncü abimdi. Tılsım, vefk, remil ve buna benzer yöntemlerle yazılan duaları okumasını istiyordum ve o da bana her türlü duayı yazıyor ve tarif ediyordu. Korkmama rağmen cinlerle iletişime geçmek, onlardan birine sahip olmak isteğindeydim. Temiz bir siniye duayı yazdırdım, suyla doldurup, o suyu evimizin önüne serptim. Evde sadece ben, abim ve bacım vardık. Üçümüzde salonda oturmuş, ben ile abim satranç oynuyorduk. Abimin kapıya sırtı dönüktü, ben ile kardeşimin yüzü de kapıya dönüktü. Kapının üst kısmı camdı. Bir an gözüm kapıya kaydı, baktım ki bir adamın sureti camdan göründü, kardeşim de o an baktı ve bana heyecanlanarak ‘'görüyor musun?'' dedi. Biraz tedirgin olduk, sonra kapıyı açıp koridora baktık, kimse yoktu. Ondan sonra daha da bu işlerle uğraşmadım. Ancak zihnimde doğaüstü varlıkların var olduğuna dair kesin bir anı oluştu. Doğrusu çağırırsan, uğraşırsan, zihninin neye odaklayıp o yönde bir irade gösterirsen, o şey senin karşına mutlaka çıkar. Hayatım boyunca bunu yaşadım. O sebeple hayatının mimarı sensin, sen isteyince olur. Kimse senin hayatından sorumlu değildir. Tek sorumlu sensin! Hz. Ömer'in bu konuda güzel bir sözü var, hatırladığım kadarıyla mealen der ki: ‘'Eğer insanın kaderi, Allah'ın iradesi olmasaydı, insanın tercihi olurdu.''