Uzun Savaş Açılım mı? Vassallık mı?

Batı dünyası, sermayenin Tek Merkezi olmaktan çıkmaktadır. Güç dengesinin değişimine bağlı olarak içinde bulunduğumuz coğrafya savaş meydanına dönüştürülmektedir. Egemen güç doğrudan savaşı Şer Ekseni tanımı, dolaylı savaşı ise Siyasi-Dini değerler üzerinden hedef toplumu dönüştürme şeklinde sürdürmektedir. Değerler diplomasisi üzerinden hedef toplumu dönüştürme şeklinde sürdürmektedir. Değerler diplomasisi ekseninde Bilinç Paketlemesi / Zihin Yönlendirme ve Kontrol Etme, Dönüştürme Uzun Savaşın ana unsurlarıdır. Doğalgaz ve Petrol kaynaklarını, kanallarını kontrol etmek isteyen Egemen Güç bölgenin kültürel genetiğine uygun bir ülkeyi ve iktidarı belirlediği hedefi için ortak olarak seçmeyi planlamış ve bu konuda başarılı olmuştur. Bölgenin istikrara kavuşturulması, sorun olan aktörlerin tavsiye edilmesi ve gerilimlere neden olan konuların çözülmesi belirtilen politik amaçla, doğrudan bağlantılıdır. Hedefe ulaşmak için Anadolunun iki aşılmaz duvarı olan Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve İslamın dönüştürülmesi gerekmektedir. Siyasi gündemin demirbaş konusu haline getirilen açılımlar bu bağlamda anlam kazanmaktadır. Açılımlar üzerinden bütün kodlarımız tahrip edilmekte, ülkemiz Babil Kulesine dönüştürülmektedir. Konuşan çok, fakat birbirini duyan ve anlamak isteyen yok. Söz bitmiş herkes kendini konuşmakta, kendi bilgi adasını oluşturmakta ve kapısını diğerine kilitlemektedir. Türk milleti; kahinlerin, büyücülerin ve hakikat müntesiplerinin oluşturduğu politik ağdan kurtulması için açılımların arka planını anlamak zorundadır. Uzun Savaş: Uygulamalı bir tertibin adıdır. Şiddet ve söylem yoluyla milletimizi yönlendirme, kontrol etme ve dönüştürme faaliyetidir. Açılım mı, Vassallık mı, sorusu ise belirtilen ağın gizlediği açığa çıkarmayı amaçlamaktadır.