9786253982287
601247
https://www.sehadetkitap.com/urun/uzay-insanligin-ortak-mirasi-mi
Uzay- İnsanlığın Ortak Mirası mı?
248.40
1957 yılında SSCB'nin Sputnik I adlı uydusunu Dünya'nın yörüngesine başarılı bir şekilde fırlatması ile Uzay Çağı başlamış ve uzayın kullanımı hızlanmıştır. 1960'lı yıllardan itibaren bilimsel ve teknolojik gelişmelerin artmasıyla birlikte ulus devletlerin uzaya dayalı kabiliyetlerinde rekabet içine girdikleri görülmüştür. Soğuk Savaş Dönemi boyunca ABD ve SSCB arasında teknoloji savaşına sahne olan uzay, Soğuk Savaş sonrası dönemde diğer ülkelerin de katılımı ile çok aktörlü bir yapıya bürünmüştür. Teknolojinin gelişimiyle dış uzaydan haberleşme, meteoroloji, yön bulma, bilgi toplama ve askerî güvenlik amacıyla yararlanılmış, ayrıca uzay madenciliği, kolonileşme ve uzay turizmi gibi birçok sektörün gelişimiyle Yeni Uzay Çağı söylemleri gelişmiştir.
Teknolojinin gelişimi ve daha fazla devletin uzay faaliyetlerine katılımı ile uzayın kullanımına ilişkin oluşturulan BM antlaşmalarının zayıf kaldığı, yapılan düzenlemelerin zamanın ruhuna uymadığı ortadadır. Uzayda gerçekleştirilen faaliyetler, Dünya'nın hem atmosferini hem de yüzeyini tehdit edebilecek niteliktedir ve uzayın keşfinden ve uzay faaliyetlerinden kaynaklı sorunların küresel bir ölçekte çözüme kavuşturulması gerekmektedir. XXI. yüzyıl yeni bir uzay yüzyılına kapı aralamakta; bütün bu uzay faaliyetlerinin tüm insanlığın yararının gözetilmesi. önem arz etmektedir. Uzayın keşfinin ve uzayın barışçıl amaçlarla kullanımının iş birliği çerçevesinde sağlanması, karşılıklı anlayışı geliştirerek dünya üzerindeki küresel sorunların da çözümünü kolaylaştıracak ve insanlık medeniyetinin uzaya genişlemesini mümkün kılabilecektir. Bu kitap; uzayın küresel yönetişiminin "insanlığın ortak mirası" ilkesi temelinde sağlanması gerekliliği üzerinde durmakta ve küresel uzay yönetişimi için farklı bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır. "Uzay kime aittir?", "Uzay faaliyetlerinin yaratacağı sorunlardan insanlığı kim koruyabilir?" gibi uzay faaliyetlerinin yaratacağı sorunlardan insanlığı kim koruyabilir gibi tüm soruların cevabı, insanlığın ortak mirası temelinde uzayın küresel yönetişiminden geçmektedir.
1957 yılında SSCB'nin Sputnik I adlı uydusunu Dünya'nın yörüngesine başarılı bir şekilde fırlatması ile Uzay Çağı başlamış ve uzayın kullanımı hızlanmıştır. 1960'lı yıllardan itibaren bilimsel ve teknolojik gelişmelerin artmasıyla birlikte ulus devletlerin uzaya dayalı kabiliyetlerinde rekabet içine girdikleri görülmüştür. Soğuk Savaş Dönemi boyunca ABD ve SSCB arasında teknoloji savaşına sahne olan uzay, Soğuk Savaş sonrası dönemde diğer ülkelerin de katılımı ile çok aktörlü bir yapıya bürünmüştür. Teknolojinin gelişimiyle dış uzaydan haberleşme, meteoroloji, yön bulma, bilgi toplama ve askerî güvenlik amacıyla yararlanılmış, ayrıca uzay madenciliği, kolonileşme ve uzay turizmi gibi birçok sektörün gelişimiyle Yeni Uzay Çağı söylemleri gelişmiştir.
Teknolojinin gelişimi ve daha fazla devletin uzay faaliyetlerine katılımı ile uzayın kullanımına ilişkin oluşturulan BM antlaşmalarının zayıf kaldığı, yapılan düzenlemelerin zamanın ruhuna uymadığı ortadadır. Uzayda gerçekleştirilen faaliyetler, Dünya'nın hem atmosferini hem de yüzeyini tehdit edebilecek niteliktedir ve uzayın keşfinden ve uzay faaliyetlerinden kaynaklı sorunların küresel bir ölçekte çözüme kavuşturulması gerekmektedir. XXI. yüzyıl yeni bir uzay yüzyılına kapı aralamakta; bütün bu uzay faaliyetlerinin tüm insanlığın yararının gözetilmesi. önem arz etmektedir. Uzayın keşfinin ve uzayın barışçıl amaçlarla kullanımının iş birliği çerçevesinde sağlanması, karşılıklı anlayışı geliştirerek dünya üzerindeki küresel sorunların da çözümünü kolaylaştıracak ve insanlık medeniyetinin uzaya genişlemesini mümkün kılabilecektir. Bu kitap; uzayın küresel yönetişiminin "insanlığın ortak mirası" ilkesi temelinde sağlanması gerekliliği üzerinde durmakta ve küresel uzay yönetişimi için farklı bir perspektif sunmayı amaçlamaktadır. "Uzay kime aittir?", "Uzay faaliyetlerinin yaratacağı sorunlardan insanlığı kim koruyabilir?" gibi uzay faaliyetlerinin yaratacağı sorunlardan insanlığı kim koruyabilir gibi tüm soruların cevabı, insanlığın ortak mirası temelinde uzayın küresel yönetişiminden geçmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.