Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir Destan; Köy Ebeleri

Stok Kodu:
9786257912983
Boyut:
135-210-0
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-05-20
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
113,00TL
75,71TL
Havale/EFT ile: 74,20TL
9786257912983
501841
Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir Destan; Köy Ebeleri
Unutulmaya Yüz Tutmuş Bir Destan; Köy Ebeleri
75.71
Dört yıllıktım daha. Gençtim. İdealisttim. Gençken dünyayı bambaşka gözle görüyorduk. Giyinmeyi, gezmeyi seviyordum. Düzce çarşısından alışveriş yapmıştım. Apartman topuk vardı o zaman. Bir ayakkabı almışım... Hevesle... Nerede giyeceksem artık... Taşlık, çakıllık yollar, kütüklerden basamak, tomruklardan köprüler... Hadi giy giyebilirsen o papucu... Dururdu dolapta. Topuksuz ayakkabılar, lastik çizme, çamur içinde gezerdik... ***** Bir kadının doğum sancısı tutmuştu. Çağırdılar. Normal doğum yaptı. Kayınvalide sofra kurdu. Beni ve yanımdaki kadını da davet etti. Yarım saat önce doğuran gelin hanım da yanımıza oturuverdi. Bir güzel karnını doyurdu. Ertesi gün de katıra binmiş, yayla yoluna düşmüş giderken gördüm onu. Yapma etme demenin faydası yoktu. Endişelerim boşunaydı. Bir şey olmuyordu. Orta Asya bozkırlarında at üstünde doğuran kadınların torunları işte... Öyle diyordum. Bu gibi durumlar stres kaynağıydı. Kabullenmesi zor olsa da katlanırdım. Değiştiremeyeceği şeyler için kaygılanmayı bırakmayı da öğreniyor insan. En önemlisi insanları sevmekti. Sevince kolaydır.
Dört yıllıktım daha. Gençtim. İdealisttim. Gençken dünyayı bambaşka gözle görüyorduk. Giyinmeyi, gezmeyi seviyordum. Düzce çarşısından alışveriş yapmıştım. Apartman topuk vardı o zaman. Bir ayakkabı almışım... Hevesle... Nerede giyeceksem artık... Taşlık, çakıllık yollar, kütüklerden basamak, tomruklardan köprüler... Hadi giy giyebilirsen o papucu... Dururdu dolapta. Topuksuz ayakkabılar, lastik çizme, çamur içinde gezerdik... ***** Bir kadının doğum sancısı tutmuştu. Çağırdılar. Normal doğum yaptı. Kayınvalide sofra kurdu. Beni ve yanımdaki kadını da davet etti. Yarım saat önce doğuran gelin hanım da yanımıza oturuverdi. Bir güzel karnını doyurdu. Ertesi gün de katıra binmiş, yayla yoluna düşmüş giderken gördüm onu. Yapma etme demenin faydası yoktu. Endişelerim boşunaydı. Bir şey olmuyordu. Orta Asya bozkırlarında at üstünde doğuran kadınların torunları işte... Öyle diyordum. Bu gibi durumlar stres kaynağıydı. Kabullenmesi zor olsa da katlanırdım. Değiştiremeyeceği şeyler için kaygılanmayı bırakmayı da öğreniyor insan. En önemlisi insanları sevmekti. Sevince kolaydır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat