9789756047002
714518
https://www.sehadetkitap.com/urun/ulus-dagina-dusen-ates
Ulus Dağına Düşen Ateş
40.00
Samim Kocagöz 2002 Edebiyat Ödülü
Gerçek olaylara dayanan ve uzun dönem araştırma sonucu yaratılan belgesel ro-man, yeni araştırma bulgularıyla, fotoğraflarla, belgeler ve haritalarla zenginleşti-rildi.
Mustafa Yıldırım bu romanı oturup sırça köşkünde yazmamış. Bir elinde viskisi barlarda tartışarak kurmamış! İlgili mekânlarda üç yıl gezinmiş. Böyle bir romanın ortaya çıkması için öncelikle ulusal kurtuluşçu bir yüreğe gereksinim var. Kalpaksız Kuvayı Milliyecilerden M. Yıldırım bu yüreğiyle sabır dolu titiz araştırmasını kaynaştırarak zoru başarmış
Mehmet Saydur, Cumhuriyet Kitap, 8.8.2002
Ulus Dağına Düşen Ateş'in ilk dikkati çeken yanı, romana katılmış yoğun emek Kurtuluş Savaşı yıllarının yöre kasabalarını, o günün toplumsal, ekonomik yapısı doğrultusunda yeniden kurup biçim-lendirmede, bunları aktarmada büyük ustalık gösteriyor. (..) Karşıma çıkan ilk milletvekiline soracağım Okudunuz mu Mustafa Yıldırım'ın Ulus Dağına Düşen Ateş'ini? Adım gibi biliyorum, Okumadık, diyecekler. M.Sadık Aslankara, Cumhuriyet Kitap, 20.11.2003
Sivil Örümceğin Ağında her gün yeni ilmikler örülürken, görüldü ki; gizli işgal, önünde sonunda, askeri işgale dönüşecektir. Askeri işgaller sanal olamaz ve saldırılara, fantezilerle kurgulanmış savaş kitaplarıyla karşı konulamaz.
Yüreklerinde özgürlük ve bağımsızlık ateşi sönmeyenler, yeni saldırıya karşı direnecekler-dir Bu direniş, geçmişin savaş yöntemlerini örnek alacak ve o günlerin bağımsızlık ruhunu günümüze taşıyacaktır.
Mustafa Yıldırım, yeni direnişin tarihsel kaynağını ararken, Mustafa Kemalin gerillaları ile karşılaştı.
Onlarınki, işgal altındaki Balıkesir, Manisa, Kütahya üçgeninin ortasında yükselen Ulus Dağı çevresinde sürdürülen örnek alınacak, gerçek bir savaştı.
Köylüler, kaymakamlar, avukatlar, demirciler, çerçiler, öğretmenler, çocuklar, genç kızlar, yaşlılar; işgal bölgesinin kalbindeki dağlarda, ovalarda, köylerde, kentlerde, ihanete aldır-madan direndiler.
On dokuz yaşındaydı Gördesli Makbule; Ulus, Alaçam, Seydan dağlarında; karlarda ve fır-tınalarda, içinde büyüyen isyan ateşiyle savaştı Onun karasevdası olmasaydı; özgürlük de o kadar değerli olamazdı!
Kara günler yeniden gelip çattı
Korkuya yer yok
Yılgınlık hiç gerekmez
Nihayetinde, Ulus Dağına çıkılacak!
Ve yine bir ateş yakılacak! (Arka kapaktan)
Samim Kocagöz 2002 Edebiyat Ödülü
Gerçek olaylara dayanan ve uzun dönem araştırma sonucu yaratılan belgesel ro-man, yeni araştırma bulgularıyla, fotoğraflarla, belgeler ve haritalarla zenginleşti-rildi.
Mustafa Yıldırım bu romanı oturup sırça köşkünde yazmamış. Bir elinde viskisi barlarda tartışarak kurmamış! İlgili mekânlarda üç yıl gezinmiş. Böyle bir romanın ortaya çıkması için öncelikle ulusal kurtuluşçu bir yüreğe gereksinim var. Kalpaksız Kuvayı Milliyecilerden M. Yıldırım bu yüreğiyle sabır dolu titiz araştırmasını kaynaştırarak zoru başarmış
Mehmet Saydur, Cumhuriyet Kitap, 8.8.2002
Ulus Dağına Düşen Ateş'in ilk dikkati çeken yanı, romana katılmış yoğun emek Kurtuluş Savaşı yıllarının yöre kasabalarını, o günün toplumsal, ekonomik yapısı doğrultusunda yeniden kurup biçim-lendirmede, bunları aktarmada büyük ustalık gösteriyor. (..) Karşıma çıkan ilk milletvekiline soracağım Okudunuz mu Mustafa Yıldırım'ın Ulus Dağına Düşen Ateş'ini? Adım gibi biliyorum, Okumadık, diyecekler. M.Sadık Aslankara, Cumhuriyet Kitap, 20.11.2003
Sivil Örümceğin Ağında her gün yeni ilmikler örülürken, görüldü ki; gizli işgal, önünde sonunda, askeri işgale dönüşecektir. Askeri işgaller sanal olamaz ve saldırılara, fantezilerle kurgulanmış savaş kitaplarıyla karşı konulamaz.
Yüreklerinde özgürlük ve bağımsızlık ateşi sönmeyenler, yeni saldırıya karşı direnecekler-dir Bu direniş, geçmişin savaş yöntemlerini örnek alacak ve o günlerin bağımsızlık ruhunu günümüze taşıyacaktır.
Mustafa Yıldırım, yeni direnişin tarihsel kaynağını ararken, Mustafa Kemalin gerillaları ile karşılaştı.
Onlarınki, işgal altındaki Balıkesir, Manisa, Kütahya üçgeninin ortasında yükselen Ulus Dağı çevresinde sürdürülen örnek alınacak, gerçek bir savaştı.
Köylüler, kaymakamlar, avukatlar, demirciler, çerçiler, öğretmenler, çocuklar, genç kızlar, yaşlılar; işgal bölgesinin kalbindeki dağlarda, ovalarda, köylerde, kentlerde, ihanete aldır-madan direndiler.
On dokuz yaşındaydı Gördesli Makbule; Ulus, Alaçam, Seydan dağlarında; karlarda ve fır-tınalarda, içinde büyüyen isyan ateşiyle savaştı Onun karasevdası olmasaydı; özgürlük de o kadar değerli olamazdı!
Kara günler yeniden gelip çattı
Korkuya yer yok
Yılgınlık hiç gerekmez
Nihayetinde, Ulus Dağına çıkılacak!
Ve yine bir ateş yakılacak! (Arka kapaktan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.