Uğur Mumcu'dan Mektup Var

Stok Kodu:
9786056974076
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
110,00TL
101,20TL
Havale/EFT ile: 96,14TL
9786056974076
496031
Uğur Mumcu'dan Mektup Var
Uğur Mumcu'dan Mektup Var
101.20
Çocukluk arkadaşı Önder Pekcan, anılarında hem Uğur Mumcu'nun kişiliğine dair ayrıntılar hem de düşünsel gelişiminden izler aktarıyor. Ümit Aslanbay'ın yayına hazırladığı bu çalışmada, Mumcu'nun daha önce yayımlanmamış mektuplarını da okuyacaksınız. "1967 Haziran'ında kapanan Yön'de yazan Uğur Mumcu'nun, Temmuz 1967 tarihli mektubunda Ant'a atfettiği sıkıştırılmış gibi duran sözcüğün gerekli ve bir o kadar önemli açılımı ‘kısaca' budur. ‘CHP ve TİP, gerisi hikâyedir.' Sonraki paragrafta bir cümle daha vardır; o da öylesine söylenmiş gibi durur. Fraksiyonlar üstüdür... Net bir saptamayı içerir: ‘Stratejimiz şu: TİP ile CHP'nin ortak noktalarını savunmak. Kurtuluş burada, öbür tarafı hikâye.' Türkiye solunun o günlerde ‘Diyalektiğin gereği!' saydığı ve sandığı bölünmenin gerçek hayat pratiğinde ortaya çıkardığı; parçalanma, kutuplaşma ve güç kaybıdır. Mumcu'nun, ‘Anamız ağlıyor... Sindirme devri başladı. Sanırım biraz sonra da faşist cunta gelecek. Devrimciler, sosyalistler hâlâ birbirlerine Lenin'i, Marks'ı, Engels'i anlatıyorlar. Türkiye hiç böyle günler yaşamadı' diye Önder Pekcan'a yazacağı günlere az kalmıştır."
Çocukluk arkadaşı Önder Pekcan, anılarında hem Uğur Mumcu'nun kişiliğine dair ayrıntılar hem de düşünsel gelişiminden izler aktarıyor. Ümit Aslanbay'ın yayına hazırladığı bu çalışmada, Mumcu'nun daha önce yayımlanmamış mektuplarını da okuyacaksınız. "1967 Haziran'ında kapanan Yön'de yazan Uğur Mumcu'nun, Temmuz 1967 tarihli mektubunda Ant'a atfettiği sıkıştırılmış gibi duran sözcüğün gerekli ve bir o kadar önemli açılımı ‘kısaca' budur. ‘CHP ve TİP, gerisi hikâyedir.' Sonraki paragrafta bir cümle daha vardır; o da öylesine söylenmiş gibi durur. Fraksiyonlar üstüdür... Net bir saptamayı içerir: ‘Stratejimiz şu: TİP ile CHP'nin ortak noktalarını savunmak. Kurtuluş burada, öbür tarafı hikâye.' Türkiye solunun o günlerde ‘Diyalektiğin gereği!' saydığı ve sandığı bölünmenin gerçek hayat pratiğinde ortaya çıkardığı; parçalanma, kutuplaşma ve güç kaybıdır. Mumcu'nun, ‘Anamız ağlıyor... Sindirme devri başladı. Sanırım biraz sonra da faşist cunta gelecek. Devrimciler, sosyalistler hâlâ birbirlerine Lenin'i, Marks'ı, Engels'i anlatıyorlar. Türkiye hiç böyle günler yaşamadı' diye Önder Pekcan'a yazacağı günlere az kalmıştır."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat