Uğultulu Tepeler

Stok Kodu:
9786053045007
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
424
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-09-10
Çeviren:
Türkan Çolak
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%32 indirimli
150,00TL
102,00TL
Havale/EFT ile: 99,96TL
9786053045007
484339
Uğultulu Tepeler
Uğultulu Tepeler
102.00
HEM BU NE BİÇİM BİR AŞK BÖYLE, SONSUZ AŞKIN BİR KAR FIRTINASINA BİLE DAYANAMADI! Kadın yazarların henüz hoş karşılanmadığı 19 yüzyıl İngiliz edebiyatının iz bırakan yazarlarından olan Emily Brontë'nin ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler, aşkın ve nefretin dehşete varan hikâyesini anlatıyor. Her ne kadar şiirsel bir anlatımı olsa da, arka planda insan doğasının vahşi yüzünü olanca çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Aşk, kin, nefret, sadakat, ihanet ve intikam tutkusu gibi güçlü duyguların yanı sıra her bir satıra sinen cinsellik, okuru kendiyle yüzleşmeye zorluyor. Kimilerince gotik kabul edilen Uğultulu Tepeler'de doğanın yüzü vahşi, evlerin içi ise karanlık tutkuların yeşerdiği, kâbusların gerçek hayatla iç içe geçtiği mekânlardır. Buna rağmen okur, hikâyenin gerçekliğinden bir ân olsun şüphe etmez. Çünkü insan ruhunun en karanlık koridorlarında gezinen bu cesur romanın geçtiği dünyada her şey olanca karmaşıklığına rağmen son derece yalındır. Gün gelir insana ait olan tüm güçlü duygular geri çekilir, geriye uğultusuyla yabani bir doğa kalır.
HEM BU NE BİÇİM BİR AŞK BÖYLE, SONSUZ AŞKIN BİR KAR FIRTINASINA BİLE DAYANAMADI! Kadın yazarların henüz hoş karşılanmadığı 19 yüzyıl İngiliz edebiyatının iz bırakan yazarlarından olan Emily Brontë'nin ilk ve tek romanı Uğultulu Tepeler, aşkın ve nefretin dehşete varan hikâyesini anlatıyor. Her ne kadar şiirsel bir anlatımı olsa da, arka planda insan doğasının vahşi yüzünü olanca çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Aşk, kin, nefret, sadakat, ihanet ve intikam tutkusu gibi güçlü duyguların yanı sıra her bir satıra sinen cinsellik, okuru kendiyle yüzleşmeye zorluyor. Kimilerince gotik kabul edilen Uğultulu Tepeler'de doğanın yüzü vahşi, evlerin içi ise karanlık tutkuların yeşerdiği, kâbusların gerçek hayatla iç içe geçtiği mekânlardır. Buna rağmen okur, hikâyenin gerçekliğinden bir ân olsun şüphe etmez. Çünkü insan ruhunun en karanlık koridorlarında gezinen bu cesur romanın geçtiği dünyada her şey olanca karmaşıklığına rağmen son derece yalındır. Gün gelir insana ait olan tüm güçlü duygular geri çekilir, geriye uğultusuyla yabani bir doğa kalır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat