Uçurumun Çağrısı

Stok Kodu:
9786055457990
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-03-18
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
160,00TL
91,20TL
Havale/EFT ile: 89,38TL
9786055457990
408414
Uçurumun Çağrısı
Uçurumun Çağrısı
91.20
Orhan, yatağında dönüp durdu, yanıp durdu Sonunda huzursuz bir uykuya daldı Bu kez düşlerindeydi Suzan ve düşlerine de hükmedemiyordu artık. Suzan, düşte bile o düş güzelliğiyle karşısındaydı Orhanın. Sarı saçlarını bir yele gibi savurup, çağla yeşili gözlerinin içi gülerek; Sarı çiçeği ben kopardım Orhan!.. Senin için kopardım sarıçiçeği diyordu, sarıçiçeği Orhana uzatırken Orhan, Suzan Hanımın elindeki sarıçiçeğe uzanıyor; birer keklik gagası gibi kan kırmızılığındaki sivri tırnakları arasında beliren sarıçiçeğe tam dokunacağı sırada, sarıçiçek sarı bir akrep olup parmağından sokuyordu Acısını ta ciğerlerinde duyan Orhan, bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Bağırsa, Suzan Hanıma karşı ayıp olurdu Birden, Suzan Hanımın yüzündeki o füsun ve o eşsiz güzellik bir anda kayboluyordu Suzan Hanımın o lepiska saçları, kirpi dikenleri gibi dikeliyor, çağla yeşili gözleri temreni kanlı birer mızrak gibi uzanıyor, kanlı ağzından alevler saçarak; uçurumun boşluğunda yankılanan vahşi bir kahkahayla Orhana saldırıyordu.
Orhan, yatağında dönüp durdu, yanıp durdu Sonunda huzursuz bir uykuya daldı Bu kez düşlerindeydi Suzan ve düşlerine de hükmedemiyordu artık. Suzan, düşte bile o düş güzelliğiyle karşısındaydı Orhanın. Sarı saçlarını bir yele gibi savurup, çağla yeşili gözlerinin içi gülerek; Sarı çiçeği ben kopardım Orhan!.. Senin için kopardım sarıçiçeği diyordu, sarıçiçeği Orhana uzatırken Orhan, Suzan Hanımın elindeki sarıçiçeğe uzanıyor; birer keklik gagası gibi kan kırmızılığındaki sivri tırnakları arasında beliren sarıçiçeğe tam dokunacağı sırada, sarıçiçek sarı bir akrep olup parmağından sokuyordu Acısını ta ciğerlerinde duyan Orhan, bağırmamak için kendini zor tutuyordu. Bağırsa, Suzan Hanıma karşı ayıp olurdu Birden, Suzan Hanımın yüzündeki o füsun ve o eşsiz güzellik bir anda kayboluyordu Suzan Hanımın o lepiska saçları, kirpi dikenleri gibi dikeliyor, çağla yeşili gözleri temreni kanlı birer mızrak gibi uzanıyor, kanlı ağzından alevler saçarak; uçurumun boşluğunda yankılanan vahşi bir kahkahayla Orhana saldırıyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat