Üç Öykü; Arabalar Beş Kuruşa - Ayran - Sırça Köşk

Stok Kodu:
9789750837005
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
52
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
13
Basım Tarihi:
2020-09-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
50,00TL
32,00TL
Havale/EFT ile: 31,36TL
Aynı gün kargo
9789750837005
431971
Üç Öykü; Arabalar Beş Kuruşa - Ayran - Sırça Köşk
Üç Öykü; Arabalar Beş Kuruşa - Ayran - Sırça Köşk
32.00
İnsanın binbir yüzünü tanımak... İşte, Sabahattin Ali... Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf gibi ölümsüz eserleriyle tanıdığımız Sabahattin Ali'nin seçme üç öyküsü Yapı Kredi Yayınları'nın Doğan Kardeş dizisinden yayımlandı. Bize insanın binbir yüzünü anlatan, edebiyatımızın en önemli yazarlarından ve hep genç kalan Sabahattin Ali'yle tanışmak için üç etkileyici öykü: Arabalar Beş Kuruşa, Ayran ve Sırça Köşk... Sabahattin Ali'nin bu gerçekçi ve hüzünlü öyküleri Sedat Girgin'in resimleriyle buluşuyor. Tadımlık Karanlıktan, yüzünü kamçılayan kar ve rüzgârdan, dizlerine sıçrayan çamurdan ve duyduğu seslerden korkuyordu. Açlığı, sıska kardeşlerinin korkunç gözlerini, yorgunluğunu unutmuştu. Bir an evvel köye varmak, ocakta küllenen bir odun parçasıyla aydınlanan toprak dama girmek ve bir köşede saklanmak istiyordu. Ne yatmak, ne dinlenmek, sadece bir dört duvar arasında bulunmak... Bu geniş karanlıktan, bu seslerden kaçmak...
İnsanın binbir yüzünü tanımak... İşte, Sabahattin Ali... Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan, Kuyucaklı Yusuf gibi ölümsüz eserleriyle tanıdığımız Sabahattin Ali'nin seçme üç öyküsü Yapı Kredi Yayınları'nın Doğan Kardeş dizisinden yayımlandı. Bize insanın binbir yüzünü anlatan, edebiyatımızın en önemli yazarlarından ve hep genç kalan Sabahattin Ali'yle tanışmak için üç etkileyici öykü: Arabalar Beş Kuruşa, Ayran ve Sırça Köşk... Sabahattin Ali'nin bu gerçekçi ve hüzünlü öyküleri Sedat Girgin'in resimleriyle buluşuyor. Tadımlık Karanlıktan, yüzünü kamçılayan kar ve rüzgârdan, dizlerine sıçrayan çamurdan ve duyduğu seslerden korkuyordu. Açlığı, sıska kardeşlerinin korkunç gözlerini, yorgunluğunu unutmuştu. Bir an evvel köye varmak, ocakta küllenen bir odun parçasıyla aydınlanan toprak dama girmek ve bir köşede saklanmak istiyordu. Ne yatmak, ne dinlenmek, sadece bir dört duvar arasında bulunmak... Bu geniş karanlıktan, bu seslerden kaçmak...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat