Üç Medeniyet

Stok Kodu:
9786055296063
Boyut:
140-200-0
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-12-30
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
133,00TL
82,46TL
Havale/EFT ile: 80,81TL
9786055296063
398885
Üç Medeniyet
Üç Medeniyet
82.46
"Türk sosyolojisinde Batı ve Batılılaşma sorunu, sosyolojinin daha Türkiye'ye girişi döneminde önde gelen bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Sosyolojinin Türkiye'ye girişinden daha önce gelişen bir serüven de vardır. Tanzimatçı devlet adamlarının ve Jön Türklerin de ana kaygısı bu doğrultuda biçimlenmiştir. Bu tartışmalar II. Meşrutiyet döneminde kültür ve uygarlık sorunu etrafında, sosyolojik bir disiplin çerçevesinde gündeme getirilmiştir. Ziya Gökalp ve Ahmet Ağaoğlu Türkiye'nin yenileşmesini ve uygarlık dairesini değiştirmesini kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya koymuş ve eserlerinde bu ana temayı işlemişlerdir. Gökalp'in kültür-uygarlık ayrımını geliştirmesi, ayrıca Türkleşmek, İslamlaşmak ve çağdaşlaşmak (Batılılaşmak) üçlü seçeneğini gündeme getirmesi; Ağaoğlu'nun "üç uygarlık" (Batı, İslam ve Buda-Brahman uygarlıkları) tasnifine dayanarak Batı uygarlığına katılmayı tek alternatif olarak ortaya koyması, dönemin düşünce gündemini belirleyen tartışmalardır. Sorunun özünü, bir Doğu-İslam toplumu örneği olarak tanımlanan Türkiye'nin, mevcut kurum ve geleneklerini koruyarak dünyadaki yeni gelişmelere ayak uyduramaması oluşturmaktadır. Batılılaşma, çöküş devrinin ana problematiği olarak gündemdedir. Yaşadığımız son iki yüzyıl içinde biriken tecrübeler, dünyanın mevcut durumu ve Türkiye'de Batılılaşma girişimlerinin bugün gelip tıkandığı nokta, küresel Batı egemenliği içinde Anadolu Türk kimliğinin tartışma konusu olması ve dayanaksız kalması kitabın temel tezini yeniden ele almamızı gerekli kılıyor."
"Türk sosyolojisinde Batı ve Batılılaşma sorunu, sosyolojinin daha Türkiye'ye girişi döneminde önde gelen bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Sosyolojinin Türkiye'ye girişinden daha önce gelişen bir serüven de vardır. Tanzimatçı devlet adamlarının ve Jön Türklerin de ana kaygısı bu doğrultuda biçimlenmiştir. Bu tartışmalar II. Meşrutiyet döneminde kültür ve uygarlık sorunu etrafında, sosyolojik bir disiplin çerçevesinde gündeme getirilmiştir. Ziya Gökalp ve Ahmet Ağaoğlu Türkiye'nin yenileşmesini ve uygarlık dairesini değiştirmesini kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya koymuş ve eserlerinde bu ana temayı işlemişlerdir. Gökalp'in kültür-uygarlık ayrımını geliştirmesi, ayrıca Türkleşmek, İslamlaşmak ve çağdaşlaşmak (Batılılaşmak) üçlü seçeneğini gündeme getirmesi; Ağaoğlu'nun "üç uygarlık" (Batı, İslam ve Buda-Brahman uygarlıkları) tasnifine dayanarak Batı uygarlığına katılmayı tek alternatif olarak ortaya koyması, dönemin düşünce gündemini belirleyen tartışmalardır. Sorunun özünü, bir Doğu-İslam toplumu örneği olarak tanımlanan Türkiye'nin, mevcut kurum ve geleneklerini koruyarak dünyadaki yeni gelişmelere ayak uyduramaması oluşturmaktadır. Batılılaşma, çöküş devrinin ana problematiği olarak gündemdedir. Yaşadığımız son iki yüzyıl içinde biriken tecrübeler, dünyanın mevcut durumu ve Türkiye'de Batılılaşma girişimlerinin bugün gelip tıkandığı nokta, küresel Batı egemenliği içinde Anadolu Türk kimliğinin tartışma konusu olması ve dayanaksız kalması kitabın temel tezini yeniden ele almamızı gerekli kılıyor."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat