Turuncu Zamanlar

Stok Kodu:
9786053142874
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-01-23
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
150,00TL
100,50TL
Havale/EFT ile: 90,45TL
9786053142874
471110
Turuncu Zamanlar
Turuncu Zamanlar
100.50
Doğduğumda, aydınlığın geçici, karanlığın kaçınılmaz olduğunu hisseden her bebek gibi çığlık çığlığa saatlerce ağlamışım. Anneannem Zühre "Kaderini görmüştün zahir" dediğinde, yazgımın beni sevenlerce yazıldığını bilmiyordum. Sonraki sayfaları ise, tanıdık-tanımadık, yakın-yabancı, bildik-bilmedik kişilerin müdahaleleri doldurdu. İyilik taşıyanlar da oldu, acıyla sarsanlar da. Ama bu sabah tenimi yoklayan Azrail'inki kadar korkutucu değildi hiçbiri... Kendisini silahlı bir saldırının içinde bulan genç bir avukat, Demre. Cinayetlerin, korkuyla saklanan kadınların ve münzevi adamların dünyasına girip çıkan Demre'nin asıl aradığı, kendi gerçeğidir. Darbe döneminden beri kayıp olan babasının ve kayıp çocukluğunun peşindedir. Belleği, eski yaraların ve babasından kalan sözlerin izinden gider: "Kızım kitapları kadim dostların belle, her gün hatırlarını sor mutlaka." Esra Kahraman, bu romanda, iki erkek arasında hayatının iplerini bırakmamaya çalışan bir kadının, iki kent arasında sise bulanan bir hayatın ve iki dünya arasında gidip gelen turuncu bir zamanın hikâyesini, sakin ve duru bir dille anlatıyor.
Doğduğumda, aydınlığın geçici, karanlığın kaçınılmaz olduğunu hisseden her bebek gibi çığlık çığlığa saatlerce ağlamışım. Anneannem Zühre "Kaderini görmüştün zahir" dediğinde, yazgımın beni sevenlerce yazıldığını bilmiyordum. Sonraki sayfaları ise, tanıdık-tanımadık, yakın-yabancı, bildik-bilmedik kişilerin müdahaleleri doldurdu. İyilik taşıyanlar da oldu, acıyla sarsanlar da. Ama bu sabah tenimi yoklayan Azrail'inki kadar korkutucu değildi hiçbiri... Kendisini silahlı bir saldırının içinde bulan genç bir avukat, Demre. Cinayetlerin, korkuyla saklanan kadınların ve münzevi adamların dünyasına girip çıkan Demre'nin asıl aradığı, kendi gerçeğidir. Darbe döneminden beri kayıp olan babasının ve kayıp çocukluğunun peşindedir. Belleği, eski yaraların ve babasından kalan sözlerin izinden gider: "Kızım kitapları kadim dostların belle, her gün hatırlarını sor mutlaka." Esra Kahraman, bu romanda, iki erkek arasında hayatının iplerini bırakmamaya çalışan bir kadının, iki kent arasında sise bulanan bir hayatın ve iki dünya arasında gidip gelen turuncu bir zamanın hikâyesini, sakin ve duru bir dille anlatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat