Turna'nın Kalbi; Yeniçeri Yoldaşlığı ve Bektaşilik

Stok Kodu:
9786054238347
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
243
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2013-02-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%33 indirimli
325,00TL
217,75TL
Havale/EFT ile: 195,98TL
9786054238347
729192
Turna'nın Kalbi; Yeniçeri Yoldaşlığı ve Bektaşilik
Turna'nın Kalbi; Yeniçeri Yoldaşlığı ve Bektaşilik
217.75
Bu kitap kuruluşundan bozuluşuna kadar Yeniçeri Ocağını, Yeniçeri Yoldaşlığını ve Bektaşi Yolunu ele almaktadır. 15 Haziran 1826da Kara Cehennem İbrahim Ağa tarafından Yeniçeri karargâhının kapısına yaptırılan top atışları, köklü bir Osmanlı kurumunun sonuna işaret etmekteydi. Yeniçeri Ocağı kendi hamileri olan Sultan II. Mahmud tarafından normal şartlarda küffara karşı savaş anlamına gelen Sancak-ı Şerif açılarak yok edilmişti. Böylece dinî bir mahiyet kazanan bu ihtilal, ertesi gün şeyhülislamın başkanlığında toplanan ulemanın Bektaşi tarikatının topyekün imhasına karar vermesiyle devam etmişti. Oysa Osmanlı ordusunun kalbini teşkil eden "Yeniçeri Ocağı'nı" kuranlar, padişahın yakın koruma ordusunun Bektaşi olmasına karar vermemişler miydi? Türke verilerek Türk yapılan ve İslam adına küffar ile savaşanlar da yine bu Hıristiyan doğmuş devşirme çocuklar değil miydi? Ne olmuştu da bu köklü kurum bizzat hamileri tarafından düşman ilan edilebilmişti?
Bu kitap kuruluşundan bozuluşuna kadar Yeniçeri Ocağını, Yeniçeri Yoldaşlığını ve Bektaşi Yolunu ele almaktadır. 15 Haziran 1826da Kara Cehennem İbrahim Ağa tarafından Yeniçeri karargâhının kapısına yaptırılan top atışları, köklü bir Osmanlı kurumunun sonuna işaret etmekteydi. Yeniçeri Ocağı kendi hamileri olan Sultan II. Mahmud tarafından normal şartlarda küffara karşı savaş anlamına gelen Sancak-ı Şerif açılarak yok edilmişti. Böylece dinî bir mahiyet kazanan bu ihtilal, ertesi gün şeyhülislamın başkanlığında toplanan ulemanın Bektaşi tarikatının topyekün imhasına karar vermesiyle devam etmişti. Oysa Osmanlı ordusunun kalbini teşkil eden "Yeniçeri Ocağı'nı" kuranlar, padişahın yakın koruma ordusunun Bektaşi olmasına karar vermemişler miydi? Türke verilerek Türk yapılan ve İslam adına küffar ile savaşanlar da yine bu Hıristiyan doğmuş devşirme çocuklar değil miydi? Ne olmuştu da bu köklü kurum bizzat hamileri tarafından düşman ilan edilebilmişti?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat