Türklerin 12 Bin Yıllık Tarihi

Stok Kodu:
9786052884218
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
103
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-08-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
729,00TL
488,43TL
Havale/EFT ile: 478,66TL
9786052884218
465329
Türklerin 12 Bin Yıllık Tarihi
Türklerin 12 Bin Yıllık Tarihi
488.43
Sanayi İnkılabı ve sömürgecilik dönemiyle birlikte Doğu; özelde de Ortadoğu ve İslam dünyası, Batılı Devletler nazarında büyük bir cazibe merkezi haline gelmişti. Çünkü Dünya'nın ulaşım ve ticaret hattının en işlek noktasında yer alması, sömürgelere giden yolda son derece stratejik bir mevkide bulunması; hele de yapılan geniş çaplı araştırmalar sonucunda zengin petrol rezervlerini barındırdığının anlaşılması, sömürgeci güçler nazarında bu coğrafyayı bir kat daha vazgeçilmez kılmıştı. Öyle ki, zamanla dünyaya hâkim olmanın öncelikle Ortadoğu'ya hükmetmekten geçtiği düşüncesi yaygınlık kazanır olmuştu. Bölgeye tek başına egemen olmak isteyen batılı devletler, bu uğurda pek çok taktik ve strat eji geliştirmiş ve aralarında kıyasıya bir mücadeleye tutuşmuşlardır. Bütün bunların önünü açmak ve zeminini hazırlamak için de, suni birtakım meseleler ve kavramlar üretip, bunların üzerine bina ettikleri sözde ilmi ve politik çabalarla hedeflerine ulaşmaya çalışmışlardır. Batılı güçler ve bilhassa İngiltere, bölgede uzun süreli bir hâkimiyetin kapısını açabilmek için şark meselesi adı altında birçok siyasi oyun tertiplemişti. Böylece şark meselesi kılıfını giydirdikleri koloniyalist yayılma ve ekonomik emperyalizm politikalarını gerçekleştirme fırsatını elde edeceklerdi. 1815 Viyana Kongresi'nden sonra politik bir terim olarak ifade edilmeye başlanan Şark Meselesi'nin tarihi kökeni aslında oldukça eskidir. Zaman ve mekâna bağlı olarak
Sanayi İnkılabı ve sömürgecilik dönemiyle birlikte Doğu; özelde de Ortadoğu ve İslam dünyası, Batılı Devletler nazarında büyük bir cazibe merkezi haline gelmişti. Çünkü Dünya'nın ulaşım ve ticaret hattının en işlek noktasında yer alması, sömürgelere giden yolda son derece stratejik bir mevkide bulunması; hele de yapılan geniş çaplı araştırmalar sonucunda zengin petrol rezervlerini barındırdığının anlaşılması, sömürgeci güçler nazarında bu coğrafyayı bir kat daha vazgeçilmez kılmıştı. Öyle ki, zamanla dünyaya hâkim olmanın öncelikle Ortadoğu'ya hükmetmekten geçtiği düşüncesi yaygınlık kazanır olmuştu. Bölgeye tek başına egemen olmak isteyen batılı devletler, bu uğurda pek çok taktik ve strat eji geliştirmiş ve aralarında kıyasıya bir mücadeleye tutuşmuşlardır. Bütün bunların önünü açmak ve zeminini hazırlamak için de, suni birtakım meseleler ve kavramlar üretip, bunların üzerine bina ettikleri sözde ilmi ve politik çabalarla hedeflerine ulaşmaya çalışmışlardır. Batılı güçler ve bilhassa İngiltere, bölgede uzun süreli bir hâkimiyetin kapısını açabilmek için şark meselesi adı altında birçok siyasi oyun tertiplemişti. Böylece şark meselesi kılıfını giydirdikleri koloniyalist yayılma ve ekonomik emperyalizm politikalarını gerçekleştirme fırsatını elde edeceklerdi. 1815 Viyana Kongresi'nden sonra politik bir terim olarak ifade edilmeye başlanan Şark Meselesi'nin tarihi kökeni aslında oldukça eskidir. Zaman ve mekâna bağlı olarak
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat