Türklere Esir Olmak; Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Savaş Yıllarında Yabancı Esirler

Stok Kodu:
9786054723874
Boyut:
140-200-0
Sayfa Sayısı:
416
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-05-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
320,00TL
198,40TL
Havale/EFT ile: 178,56TL
9786054723874
420666
Türklere Esir Olmak; Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Savaş Yıllarında Yabancı Esirler
Türklere Esir Olmak; Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Savaş Yıllarında Yabancı Esirler
198.40
Birinci Dünya Savaşı tarihi yazınında karşı tarafa ve özellikle de Osmanlı'ya Esir düşenlerin unutulduğu kabul edilen bir gerçektir. Bu eksikliğin en büyük nedeni ise tutsaklık olgusunun bilindik "Kahramanlık" kalıbına pek uymamasıdır. Savaş esirleri güçten düşmüş, iğdiş edilmiş mağdurlardır ve bu bakış açısı tipik savaş öykülerinde onlara yer verilmesine engeldir. Oysa savaş öykülerinin odak noktası; askerin cesareti, bertaraf edilen düşman sayısı ve savaşta gösterilen hüner olmalıdır. Ancak, bu durum neredeyse 100 yıl sonra değişmeye başlamış ve Savaş Esirleri artık hem onların torunları hem de onları esir edenlerin torunları tarafından hatırlanmaya başlamıştır. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 8 milyon asker karşı tarafa teslim olmuştur. Türklerin aldığı esir sayısı ise 23 bin civarındadır. Bunların büyük çoğunluğu 1916 yılında Kut El Amara kuşatmasında teslim olan Hint Askerleridir. Çanakkale, Sina ve Filistin savaşlarında 400'ün üzerinde Avustralyalı ve 25 Yeni Zelandalı esir alınmıştır. Bu kitap; düşman tarafların nesillerinin yüz yıl önce yaşananları "anabilmelesi"ni ve toplumsal hafızada Savaş Esiri olgusunun yer bulmasını sağlamaya yönelik hazırlandı. Olaylara, mekânlara ve günün şartlarına örneklemeler yaparak, esirlerin ruh halleri üzerine düşünüldü, araştırıldı, kaynaklar tarandı ve gerçekte esirlerle esir alanların ortak bir geçmişi olduğu anlatılmaya çalışıldı. Konusu ve kapsamı itibariyle Türkiye'de yazılmış ilk kitaptır.
Birinci Dünya Savaşı tarihi yazınında karşı tarafa ve özellikle de Osmanlı'ya Esir düşenlerin unutulduğu kabul edilen bir gerçektir. Bu eksikliğin en büyük nedeni ise tutsaklık olgusunun bilindik "Kahramanlık" kalıbına pek uymamasıdır. Savaş esirleri güçten düşmüş, iğdiş edilmiş mağdurlardır ve bu bakış açısı tipik savaş öykülerinde onlara yer verilmesine engeldir. Oysa savaş öykülerinin odak noktası; askerin cesareti, bertaraf edilen düşman sayısı ve savaşta gösterilen hüner olmalıdır. Ancak, bu durum neredeyse 100 yıl sonra değişmeye başlamış ve Savaş Esirleri artık hem onların torunları hem de onları esir edenlerin torunları tarafından hatırlanmaya başlamıştır. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 8 milyon asker karşı tarafa teslim olmuştur. Türklerin aldığı esir sayısı ise 23 bin civarındadır. Bunların büyük çoğunluğu 1916 yılında Kut El Amara kuşatmasında teslim olan Hint Askerleridir. Çanakkale, Sina ve Filistin savaşlarında 400'ün üzerinde Avustralyalı ve 25 Yeni Zelandalı esir alınmıştır. Bu kitap; düşman tarafların nesillerinin yüz yıl önce yaşananları "anabilmelesi"ni ve toplumsal hafızada Savaş Esiri olgusunun yer bulmasını sağlamaya yönelik hazırlandı. Olaylara, mekânlara ve günün şartlarına örneklemeler yaparak, esirlerin ruh halleri üzerine düşünüldü, araştırıldı, kaynaklar tarandı ve gerçekte esirlerle esir alanların ortak bir geçmişi olduğu anlatılmaya çalışıldı. Konusu ve kapsamı itibariyle Türkiye'de yazılmış ilk kitaptır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat