Türkiye'de Dindarlık; Sosyal Gerilimler Ekseninde İnanç ve Yaşam Biçimleri

Stok Kodu:
9789750510878
Boyut:
130-200-0
Sayfa Sayısı:
572
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-09-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
410,00TL
282,90TL
Havale/EFT ile: 277,24TL
9789750510878
396341
Türkiye'de Dindarlık; Sosyal Gerilimler Ekseninde İnanç ve Yaşam Biçimleri
Türkiye'de Dindarlık; Sosyal Gerilimler Ekseninde İnanç ve Yaşam Biçimleri
282.90
"Ama artık insanların dinlerini bilemiyoruz. Dini nitelikleri sağlam mıdır, Müslüman mıdır; İslami şeyler taşıyor mu değil de artık şöyle bir hale geldik. Ramazanda çok üzücü olaylar oldu. Lokantalar açıktı, hiç olmaması gereken bir şeydi bu. Lokantalarımız açıktı, Erzurum'da insanlara yemek verdiler. Gündüz vakti yemek verdiler. Bu çok acınası bir durum." "Ben Türkiye Cumhuriyeti olarak uygarlık yolunda ilerliyorsam... biz laik bir Türk milletiyiz, diğer İslam ülkelerinden ayrı bir yere koyuyoruz kendimizi... Namaz saatine göre, bilmem oruç saatine göre iş yaşamının düzenlenmesini düşünmem ben yetkili olsam. Ama giderim, erken kalkarım sabah namazımı kılarım, ondan sonra toplu olarak diğer vakitleri ayarlarım. Eğer direncim varsa orucumu tutarım ki ben ilkokul 4'ten beri sürekli orucunu tutan, hiçbir zaman aksatmayan bir insanım..." Bu ülkede dinin sosyal 'anlamı' nedir, insanlar dine nasıl bakıyorlar? Dindarlığın ölçüsü ne, nasıl algılanıyor? Dine bakış, insanların gündelik davranışlarını, sosyal ilişkilerini, birbirlerine bakışlarını nasıl etkiliyor? Muhafazakârlığın, dindarlığın, laikliğin sınırları nerelerden geçiyor? Türkiye'de sosyolojinin büyük hocalarından Bahattin Akşit'in Recep Şentürk, Önder Küçükural ve Kurtuluş Cengiz'le birlikte yaptığı üç yıl süren kapsamlı çalışma, bu sorulara yönelik cevap anahtarları sunuyor. Yirmi beş ilde uygulanan anketlerin ve sekiz ilde yapılan derinlemesine görüşmelerin analizini yapan yazarlar, afaki ve yüzeysel değerlendirmeleri aşan soğukkanlı bir tartışmaya zemin hazırlıyorlar. (Tanıtım Bülteninden)
"Ama artık insanların dinlerini bilemiyoruz. Dini nitelikleri sağlam mıdır, Müslüman mıdır; İslami şeyler taşıyor mu değil de artık şöyle bir hale geldik. Ramazanda çok üzücü olaylar oldu. Lokantalar açıktı, hiç olmaması gereken bir şeydi bu. Lokantalarımız açıktı, Erzurum'da insanlara yemek verdiler. Gündüz vakti yemek verdiler. Bu çok acınası bir durum." "Ben Türkiye Cumhuriyeti olarak uygarlık yolunda ilerliyorsam... biz laik bir Türk milletiyiz, diğer İslam ülkelerinden ayrı bir yere koyuyoruz kendimizi... Namaz saatine göre, bilmem oruç saatine göre iş yaşamının düzenlenmesini düşünmem ben yetkili olsam. Ama giderim, erken kalkarım sabah namazımı kılarım, ondan sonra toplu olarak diğer vakitleri ayarlarım. Eğer direncim varsa orucumu tutarım ki ben ilkokul 4'ten beri sürekli orucunu tutan, hiçbir zaman aksatmayan bir insanım..." Bu ülkede dinin sosyal 'anlamı' nedir, insanlar dine nasıl bakıyorlar? Dindarlığın ölçüsü ne, nasıl algılanıyor? Dine bakış, insanların gündelik davranışlarını, sosyal ilişkilerini, birbirlerine bakışlarını nasıl etkiliyor? Muhafazakârlığın, dindarlığın, laikliğin sınırları nerelerden geçiyor? Türkiye'de sosyolojinin büyük hocalarından Bahattin Akşit'in Recep Şentürk, Önder Küçükural ve Kurtuluş Cengiz'le birlikte yaptığı üç yıl süren kapsamlı çalışma, bu sorulara yönelik cevap anahtarları sunuyor. Yirmi beş ilde uygulanan anketlerin ve sekiz ilde yapılan derinlemesine görüşmelerin analizini yapan yazarlar, afaki ve yüzeysel değerlendirmeleri aşan soğukkanlı bir tartışmaya zemin hazırlıyorlar. (Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat