9786257880251
532589
https://www.sehadetkitap.com/urun/turkce-ve-felsefe-terimleri
Türkçe ve Felsefe Terimleri
139.08
Türkçedeki bilgi alıntılarının önemli bir kısmının kaynağı felsefedir. Osmanlı Devleti'nde 18. yüzyıldan itibaren yaşanan siyasî ve askerî başarısızlıklar sonucunda Batı'yla birtakım zorunlu ilişkiler kurulmuş ve böylece “Batı”lı bilgilere maruz kalan Türk toplumu birçok yeni felsefe kavramı ve terimiyle tanışmıştır. O dönemden itibaren bu terimlerin dili ve Türkçeleştirilmesi konusu tartışılagelmiş ve konu, bir dil sorunu olmaktan öte bir “zihniyet mücadelesi”ne dönüşmüştür. Bu mücadele, “yaklaşık bin yıllık bir Arap geleneğinin yer aldığı Doğu'nun, etkisine yeni girilen Fransız kültürünün temsil ettiği Batı'nın ve binlerce yıllık birikimiyle Türk kültürünün, Osmanlı aydınlarının zihninde yarattığı çatışmanın, çıkmazın dile, Türkçeye düşen gölgesi” olarak ve “terim sorunu” adıyla Türk bilim hayatında yaşamaya devam etmektedir.
Felsefe terimlerinden oluşan bu alıntılar, araştırmacılar tarafından çeşitli biçimlerde ve anlayışlarla Türkçeleştirilmektedir. Ancak Türkçenin olanaklarıyla üretilen bu terimlerin tutunma durumunu, yani sözlüklere girmesi ve böylece kurumsallaşarak alan çalışmalarında yaygın bir biçimde kullanılmasını belirleyen birçok etkenin olduğu görülmektedir.
Bu kitapta, felsefe terimleri konusu diller arası ilişkiler, kavram alışverişi ile pazarlaması çerçevesinde ele alınmış, Türkçe felsefe terimlerinin tutunmasını belirleyen etkenlerle ilgili tespitlerde bulunulmuş ve değerlendirmeler yapılmıştır. İncelenen örneklere göre, Türkçe felsefe terimlerinin tutunamamasında en az etkili olanının terimin Türkçesi (ses, yapı, anlam) olduğunu söylemek mümkündür.
Türkçedeki bilgi alıntılarının önemli bir kısmının kaynağı felsefedir. Osmanlı Devleti'nde 18. yüzyıldan itibaren yaşanan siyasî ve askerî başarısızlıklar sonucunda Batı'yla birtakım zorunlu ilişkiler kurulmuş ve böylece “Batı”lı bilgilere maruz kalan Türk toplumu birçok yeni felsefe kavramı ve terimiyle tanışmıştır. O dönemden itibaren bu terimlerin dili ve Türkçeleştirilmesi konusu tartışılagelmiş ve konu, bir dil sorunu olmaktan öte bir “zihniyet mücadelesi”ne dönüşmüştür. Bu mücadele, “yaklaşık bin yıllık bir Arap geleneğinin yer aldığı Doğu'nun, etkisine yeni girilen Fransız kültürünün temsil ettiği Batı'nın ve binlerce yıllık birikimiyle Türk kültürünün, Osmanlı aydınlarının zihninde yarattığı çatışmanın, çıkmazın dile, Türkçeye düşen gölgesi” olarak ve “terim sorunu” adıyla Türk bilim hayatında yaşamaya devam etmektedir.
Felsefe terimlerinden oluşan bu alıntılar, araştırmacılar tarafından çeşitli biçimlerde ve anlayışlarla Türkçeleştirilmektedir. Ancak Türkçenin olanaklarıyla üretilen bu terimlerin tutunma durumunu, yani sözlüklere girmesi ve böylece kurumsallaşarak alan çalışmalarında yaygın bir biçimde kullanılmasını belirleyen birçok etkenin olduğu görülmektedir.
Bu kitapta, felsefe terimleri konusu diller arası ilişkiler, kavram alışverişi ile pazarlaması çerçevesinde ele alınmış, Türkçe felsefe terimlerinin tutunmasını belirleyen etkenlerle ilgili tespitlerde bulunulmuş ve değerlendirmeler yapılmıştır. İncelenen örneklere göre, Türkçe felsefe terimlerinin tutunamamasında en az etkili olanının terimin Türkçesi (ses, yapı, anlam) olduğunu söylemek mümkündür.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.