Türkçe ve Felsefe Terimleri

Stok Kodu:
9786257880251
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
278
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-08-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
244,00TL
139,08TL
Havale/EFT ile: 136,30TL
9786257880251
532589
Türkçe ve Felsefe Terimleri
Türkçe ve Felsefe Terimleri
139.08
Türkçedeki bilgi alıntılarının önemli bir kısmının kaynağı felsefedir. Osmanlı Devleti'nde 18. yüzyıldan itibaren yaşanan siyasî ve askerî başarısızlıklar sonucunda Batı'yla birtakım zorunlu ilişkiler kurulmuş ve böylece “Batı”lı bilgilere maruz kalan Türk toplumu birçok yeni felsefe kavramı ve terimiyle tanışmıştır. O dönemden itibaren bu terimlerin dili ve Türkçeleştirilmesi konusu tartışılagelmiş ve konu, bir dil sorunu olmaktan öte bir “zihniyet mücadelesi”ne dönüşmüştür. Bu mücadele, “yaklaşık bin yıllık bir Arap geleneğinin yer aldığı Doğu'nun, etkisine yeni girilen Fransız kültürünün temsil ettiği Batı'nın ve binlerce yıllık birikimiyle Türk kültürünün, Osmanlı aydınlarının zihninde yarattığı çatışmanın, çıkmazın dile, Türkçeye düşen gölgesi” olarak ve “terim sorunu” adıyla Türk bilim hayatında yaşamaya devam etmektedir. Felsefe terimlerinden oluşan bu alıntılar, araştırmacılar tarafından çeşitli biçimlerde ve anlayışlarla Türkçeleştirilmektedir. Ancak Türkçenin olanaklarıyla üretilen bu terimlerin tutunma durumunu, yani sözlüklere girmesi ve böylece kurumsallaşarak alan çalışmalarında yaygın bir biçimde kullanılmasını belirleyen birçok etkenin olduğu görülmektedir. Bu kitapta, felsefe terimleri konusu diller arası ilişkiler, kavram alışverişi ile pazarlaması çerçevesinde ele alınmış, Türkçe felsefe terimlerinin tutunmasını belirleyen etkenlerle ilgili tespitlerde bulunulmuş ve değerlendirmeler yapılmıştır. İncelenen örneklere göre, Türkçe felsefe terimlerinin tutunamamasında en az etkili olanının terimin Türkçesi (ses, yapı, anlam) olduğunu söylemek mümkündür.
Türkçedeki bilgi alıntılarının önemli bir kısmının kaynağı felsefedir. Osmanlı Devleti'nde 18. yüzyıldan itibaren yaşanan siyasî ve askerî başarısızlıklar sonucunda Batı'yla birtakım zorunlu ilişkiler kurulmuş ve böylece “Batı”lı bilgilere maruz kalan Türk toplumu birçok yeni felsefe kavramı ve terimiyle tanışmıştır. O dönemden itibaren bu terimlerin dili ve Türkçeleştirilmesi konusu tartışılagelmiş ve konu, bir dil sorunu olmaktan öte bir “zihniyet mücadelesi”ne dönüşmüştür. Bu mücadele, “yaklaşık bin yıllık bir Arap geleneğinin yer aldığı Doğu'nun, etkisine yeni girilen Fransız kültürünün temsil ettiği Batı'nın ve binlerce yıllık birikimiyle Türk kültürünün, Osmanlı aydınlarının zihninde yarattığı çatışmanın, çıkmazın dile, Türkçeye düşen gölgesi” olarak ve “terim sorunu” adıyla Türk bilim hayatında yaşamaya devam etmektedir. Felsefe terimlerinden oluşan bu alıntılar, araştırmacılar tarafından çeşitli biçimlerde ve anlayışlarla Türkçeleştirilmektedir. Ancak Türkçenin olanaklarıyla üretilen bu terimlerin tutunma durumunu, yani sözlüklere girmesi ve böylece kurumsallaşarak alan çalışmalarında yaygın bir biçimde kullanılmasını belirleyen birçok etkenin olduğu görülmektedir. Bu kitapta, felsefe terimleri konusu diller arası ilişkiler, kavram alışverişi ile pazarlaması çerçevesinde ele alınmış, Türkçe felsefe terimlerinin tutunmasını belirleyen etkenlerle ilgili tespitlerde bulunulmuş ve değerlendirmeler yapılmıştır. İncelenen örneklere göre, Türkçe felsefe terimlerinin tutunamamasında en az etkili olanının terimin Türkçesi (ses, yapı, anlam) olduğunu söylemek mümkündür.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat