9786051461540
402389
https://www.sehadetkitap.com/urun/turk-ve-yabanci-hukuk-sistemlerinde-anonim-sirket-yoneticilerinin-mali-haklari
Türk ve Yabancı Hukuk Sistemlerinde Anonim Şirket Yöneticilerinin Mali Hakları
191.40
Anonim şirketin en önemli ve daimi nitelikte organı olan yönetim kurulu, şirkete ait işletmenin de sahibi konumundadır. Ticaret şirketi tipi olarak anonim şirketler, bugünkü dünya ekonomik yaşamında etkin bir aktör konumu edinmelerini yönetim kurullarının üstün sevk ve yönetimine borçludur. Bu nedenli önemli ve kutsal sayılabilecek nitelikteki misyonu ve vizyonu haiz olan yönetim kurulu üyelerinin mali haklarına ilişkin düzenlemeler yasalarda gereği kadar ilgi görmemiştir. Bu konuda Türk Ticaret Kanununda (TTK) sadece 394. maddede pozitif bir düzenleme bulunmasına karşın, kaynak İsviçre hukukunda bu konuda bir hüküm yer almamaktadır.
Öte yandan, Sermaye Piyasası mevzuatında ise, yönetim kurulu üyelerinin ve daha geniş anlamda anonim şirket yöneticilerinin mali hakları, TTK'ya nazaran farklı şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kurul'un Seri: IV, No: 56 sayılı Tebliğinde, yönetim kurulunun, hem kurul hem de üye bazında, özeleştirisini ve performans değerlendirmesini yapacağı ve yönetim kurulu üyelerinin bu değerlendirmeler dikkate alınarak ödüllendirileceği veya azledileceği öngörülmektedir (4. 6. 1). Ayrıca, yönetim kurulu üyelerinin ve üst düzey yöneticilerin ücretlendirme esaslarının yazılı hale getirilmesi ve genel kurul toplantısında ayrı bir madde olarak ortakların bilgisine sunularak paysahiplerine bu konuda görüş bildirme imkânı tanınması ve bu amaçla hazırlanan ücret politikasının, şirketin internet sitesinde yer alması belirtilmektedir (4. 6. 2). Nihayet, yönetim kurulu üyelerine ve üst düzey yöneticilere verilen ücretler ile sağlanan diğer tüm menfaatlerin, yıllık faaliyet raporu vasıtasıyla kamuya açıklanacağı öngörülmektedir.
Yabancı hukuk sistemlerinde ise Avrupa ve Amerika Birleşik Devletinde, şirket yöneticilerinin özellikle CEO'ların (Chief Executive Officer), performansa dayalı olarak, çok yüksek düzeyde yıllık ücretlerin yanı sıra uçak ve yat gibi önemli ayni değerler ile pay (senedi) alım opsiyonu hakkı aldıkları ve şirketle yapılan sözleşmelere Golden Parachute hükümlerini koydurdukları görülmektedir. Ancak bu tür ikramiye ve ödüllendirme şeklinin, şirketlerin finansal tablolarının dürüst resim ilkesine aykırı biçimde düzenlenmesine ve sonuçta önemli boyutlarda şirket iflaslarına neden olduğu bir gerçektir. Bu bağlamda en kayda değer gelişme İsviçre'de meydana gelmiştir. Yedi yıldan beri uğraşılan Anonim Şirketler Hukukundaki Büyük Revizyon (Die grosse Aktienrechtsrevision), hisseleri borsada işlem gören şirket yöneticilerinin mali haklarına ilişkin düzenleme nedeniyle gerçekleştirilememiştir. Çünkü soyguna karşı halk inisiyatifi (Volksinititave gegen Abzockerei) adı altında Thomas Minder'in öncülüğünde hazırlanmış olan şirket yöneticilerinin mali haklarına ilişkin öneri, 07. 03. 2013 tarihinde yapılan halk oylamasında %68 gibi bir oyla kabul edilmiş ve bu düzenlemenin kanuna emredici hüküm niteliğinde konulmasının en az bir yıl daha zaman alacağı belirtilmiştir.
Sadece anonim şirket ile yöneticilerin menfaatlerinin çatıştığı değil; aksine tüm potansiyel paysahiplerini ve giderek ülke ekonomilerini de ilgilendiren anonim şirket yöneticilerinin mali hakları konusunun doktora tezinde derinliğine incelenmesi, hem bugün hem de gelecek açısından fevkalade önemlidir. Türk hukukunda bu konuyla ilgili henüz bilimsel bir çalışma yapılmış değildir. İşte Dr. Işık Özer bu konuyu doktora tezinde isabetli olarak ele alıp titiz ve başarılı şekilde incelemiş bulunmaktadır. Eserin, olağan doktora tezinin boyutlarını aşan nitelikte kapsamlı olması, Dr. Özer'in hukukî sezgisi ve nosyonunun güçlü olduğunun bir göstergesidir. Ayrıca Dr. Özer'in İngilizce diline çok iyi derecede hâkim olması, tezin bilimsel kalitesini etkilemiştir. Türk hukukunda bu konunun şimdiye kadar karşılaştırmalı olarak bu düzeyde ele alınmamış olması nedeniyle bu çalışmanın, özellikle uygulama açısından yol gösterici niteliğinde olduğunu söyleyebilirim. Aslında Dr. Özer bu çalışmayı 8-9 ay önce bitirme imkânına sahipti. Ancak o daha zahmetli fakat bilimsel açıdan doğru olanı yaparak dört aylık bir burs elde edip ABD'ye giderek ve özellikle tezin hisse opsiyonları kısmını zenginleştirerek, Türk hukukuna önemli katkılar yapmayı yeğlemesi takdire şayandır. Bu nedenle, Dr. Özer önemli bir övgüyü hak etmiştir.
Fakültemizin Ticaret Hukuku Anabilim Dalında Arş. Görevlisi Dr. Işık Özer'in bu çalışması, değerli jüri üyeleri, Prof. Dr. Sabih Arkan, Prof. Dr. Hasan Pulaşlı, Prof. Dr. Rıza Ayhan, Prof. Dr. Asuman Turanboy ve Doç. Dr. Çağlar Manavgat tarafından oybirliği ile başarılı bulunmuştur. Bu tez çalışması ile Türk hukuk literatürüne özgün ve nitelikli bir eser sunan ve bilimsel yeteneğini başarıyla kanıtlayan Dr. Işık Özer'i en içten şekilde kutlarım. İstikrarlı şekilde çalışması halinde daha nice yararlı eserler vereceği hususunda inancım tamdır.
Anonim şirketin en önemli ve daimi nitelikte organı olan yönetim kurulu, şirkete ait işletmenin de sahibi konumundadır. Ticaret şirketi tipi olarak anonim şirketler, bugünkü dünya ekonomik yaşamında etkin bir aktör konumu edinmelerini yönetim kurullarının üstün sevk ve yönetimine borçludur. Bu nedenli önemli ve kutsal sayılabilecek nitelikteki misyonu ve vizyonu haiz olan yönetim kurulu üyelerinin mali haklarına ilişkin düzenlemeler yasalarda gereği kadar ilgi görmemiştir. Bu konuda Türk Ticaret Kanununda (TTK) sadece 394. maddede pozitif bir düzenleme bulunmasına karşın, kaynak İsviçre hukukunda bu konuda bir hüküm yer almamaktadır.
Öte yandan, Sermaye Piyasası mevzuatında ise, yönetim kurulu üyelerinin ve daha geniş anlamda anonim şirket yöneticilerinin mali hakları, TTK'ya nazaran farklı şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Kurul'un Seri: IV, No: 56 sayılı Tebliğinde, yönetim kurulunun, hem kurul hem de üye bazında, özeleştirisini ve performans değerlendirmesini yapacağı ve yönetim kurulu üyelerinin bu değerlendirmeler dikkate alınarak ödüllendirileceği veya azledileceği öngörülmektedir (4. 6. 1). Ayrıca, yönetim kurulu üyelerinin ve üst düzey yöneticilerin ücretlendirme esaslarının yazılı hale getirilmesi ve genel kurul toplantısında ayrı bir madde olarak ortakların bilgisine sunularak paysahiplerine bu konuda görüş bildirme imkânı tanınması ve bu amaçla hazırlanan ücret politikasının, şirketin internet sitesinde yer alması belirtilmektedir (4. 6. 2). Nihayet, yönetim kurulu üyelerine ve üst düzey yöneticilere verilen ücretler ile sağlanan diğer tüm menfaatlerin, yıllık faaliyet raporu vasıtasıyla kamuya açıklanacağı öngörülmektedir.
Yabancı hukuk sistemlerinde ise Avrupa ve Amerika Birleşik Devletinde, şirket yöneticilerinin özellikle CEO'ların (Chief Executive Officer), performansa dayalı olarak, çok yüksek düzeyde yıllık ücretlerin yanı sıra uçak ve yat gibi önemli ayni değerler ile pay (senedi) alım opsiyonu hakkı aldıkları ve şirketle yapılan sözleşmelere Golden Parachute hükümlerini koydurdukları görülmektedir. Ancak bu tür ikramiye ve ödüllendirme şeklinin, şirketlerin finansal tablolarının dürüst resim ilkesine aykırı biçimde düzenlenmesine ve sonuçta önemli boyutlarda şirket iflaslarına neden olduğu bir gerçektir. Bu bağlamda en kayda değer gelişme İsviçre'de meydana gelmiştir. Yedi yıldan beri uğraşılan Anonim Şirketler Hukukundaki Büyük Revizyon (Die grosse Aktienrechtsrevision), hisseleri borsada işlem gören şirket yöneticilerinin mali haklarına ilişkin düzenleme nedeniyle gerçekleştirilememiştir. Çünkü soyguna karşı halk inisiyatifi (Volksinititave gegen Abzockerei) adı altında Thomas Minder'in öncülüğünde hazırlanmış olan şirket yöneticilerinin mali haklarına ilişkin öneri, 07. 03. 2013 tarihinde yapılan halk oylamasında %68 gibi bir oyla kabul edilmiş ve bu düzenlemenin kanuna emredici hüküm niteliğinde konulmasının en az bir yıl daha zaman alacağı belirtilmiştir.
Sadece anonim şirket ile yöneticilerin menfaatlerinin çatıştığı değil; aksine tüm potansiyel paysahiplerini ve giderek ülke ekonomilerini de ilgilendiren anonim şirket yöneticilerinin mali hakları konusunun doktora tezinde derinliğine incelenmesi, hem bugün hem de gelecek açısından fevkalade önemlidir. Türk hukukunda bu konuyla ilgili henüz bilimsel bir çalışma yapılmış değildir. İşte Dr. Işık Özer bu konuyu doktora tezinde isabetli olarak ele alıp titiz ve başarılı şekilde incelemiş bulunmaktadır. Eserin, olağan doktora tezinin boyutlarını aşan nitelikte kapsamlı olması, Dr. Özer'in hukukî sezgisi ve nosyonunun güçlü olduğunun bir göstergesidir. Ayrıca Dr. Özer'in İngilizce diline çok iyi derecede hâkim olması, tezin bilimsel kalitesini etkilemiştir. Türk hukukunda bu konunun şimdiye kadar karşılaştırmalı olarak bu düzeyde ele alınmamış olması nedeniyle bu çalışmanın, özellikle uygulama açısından yol gösterici niteliğinde olduğunu söyleyebilirim. Aslında Dr. Özer bu çalışmayı 8-9 ay önce bitirme imkânına sahipti. Ancak o daha zahmetli fakat bilimsel açıdan doğru olanı yaparak dört aylık bir burs elde edip ABD'ye giderek ve özellikle tezin hisse opsiyonları kısmını zenginleştirerek, Türk hukukuna önemli katkılar yapmayı yeğlemesi takdire şayandır. Bu nedenle, Dr. Özer önemli bir övgüyü hak etmiştir.
Fakültemizin Ticaret Hukuku Anabilim Dalında Arş. Görevlisi Dr. Işık Özer'in bu çalışması, değerli jüri üyeleri, Prof. Dr. Sabih Arkan, Prof. Dr. Hasan Pulaşlı, Prof. Dr. Rıza Ayhan, Prof. Dr. Asuman Turanboy ve Doç. Dr. Çağlar Manavgat tarafından oybirliği ile başarılı bulunmuştur. Bu tez çalışması ile Türk hukuk literatürüne özgün ve nitelikli bir eser sunan ve bilimsel yeteneğini başarıyla kanıtlayan Dr. Işık Özer'i en içten şekilde kutlarım. İstikrarlı şekilde çalışması halinde daha nice yararlı eserler vereceği hususunda inancım tamdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.