Türk Modernleşmesi ;(Nesneler ve Semboller)

Stok Kodu:
9786051965635
Boyut:
165-240-0
Sayfa Sayısı:
318
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
280,00TL
215,60TL
Havale/EFT ile: 211,29TL
9786051965635
527744
Türk Modernleşmesi  ;(Nesneler ve Semboller)
Türk Modernleşmesi ;(Nesneler ve Semboller)
215.60

Modernliğin getirdiği akılcılık ve kuşkuculuk, herhangi bir şeye/bir şeyden emin olmama hali, mevcut olanın sürekli yeniden aşılması çabası, hiçbir şeyin kararında olmama haline karşılık, geleneğin sürekliliği, temkinlilik, bilinene yönelik sadakat ve muhafaza arzusu, romantizm vb. hususlar iç içe geçmiş bir şekilde kendi gerçekliğimizi oluşturmakta. Haliyle, sancısını hissettiğimiz sorunlara çözüm bulma çabalarımız da bu iç içe geçmiş gerçeklik tarafından şekillendirilmekte, bazen biçimsizleştirilmekte.

Modern Batı, uzun modernleşme deneyimi ile birlikte özgün bir kendilik ve gerçeklik inşa ederken, Batı-dışı toplumlar için özgünlük, kendilik ya da "kendine ait bir gerçeklik" gibi kategoriler veya kavramlar birer siyasi söylem yahut da entelektüel bir özlem olmanın ötesine geçememiştir.

Batı-dışı/biz, sosyal-politik-iktisadi evrimin sonucu olarak ortaya çıkan bir olgu-duruma, bir dışsallık olarak maruz kalmakla maluldür. Başka bir anlatımla zaman zaman belirli oranlarda bir kendiliğindenlik göze çarpsa da çoğu durumda modernleşmeci aktörlerin modernleştirici edimleri ile kendisini gösteren bir çabanın adı olarak karşımıza çıkar modernleşme. Modernleşme ya da modernleşebilmek; Batı'ya benzemek, onun tekniğini ve bu tekniği var eden arkaplanı (ancak sadece göstergeler ve semboller düzeyinde) iktisap etmek, yine Batı karşısında düşülen askeri-politik-iktisadi acziyetten kurtulmanın da adı olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla modernleşmenin bu şekilde sorunsallaştırılamaması; modernleşmenin ne olduğu üzerine gereği gibi düşünülmemesi, onun sırf bir teknik ve mekanik ilerleme olarak kavranması ve yoğun bir biçimsellik ve sembolizm üzerinden düşünülmesi ve pratize edilmesi, söz konusu gerçekliğe bir kendilik bilinci çerçevesinde bakılmasını da neredeyse olanaksız hale getirmiştir/getirmektedir.

Elinizdeki kitap, Türk modernleşmesini, buna ilişkin ve bundan kaynaklı sorunları, ele alışları, algıları ve yargıları özellikle modernleşme deneyimimizde oldukça belirgin bir şekilde göz önünde olan kavram ve nesneler bağlamında ele almayı ve yeniden tartışmayı amaçlamaktadır.

Modernliğin getirdiği akılcılık ve kuşkuculuk, herhangi bir şeye/bir şeyden emin olmama hali, mevcut olanın sürekli yeniden aşılması çabası, hiçbir şeyin kararında olmama haline karşılık, geleneğin sürekliliği, temkinlilik, bilinene yönelik sadakat ve muhafaza arzusu, romantizm vb. hususlar iç içe geçmiş bir şekilde kendi gerçekliğimizi oluşturmakta. Haliyle, sancısını hissettiğimiz sorunlara çözüm bulma çabalarımız da bu iç içe geçmiş gerçeklik tarafından şekillendirilmekte, bazen biçimsizleştirilmekte.

Modern Batı, uzun modernleşme deneyimi ile birlikte özgün bir kendilik ve gerçeklik inşa ederken, Batı-dışı toplumlar için özgünlük, kendilik ya da "kendine ait bir gerçeklik" gibi kategoriler veya kavramlar birer siyasi söylem yahut da entelektüel bir özlem olmanın ötesine geçememiştir.

Batı-dışı/biz, sosyal-politik-iktisadi evrimin sonucu olarak ortaya çıkan bir olgu-duruma, bir dışsallık olarak maruz kalmakla maluldür. Başka bir anlatımla zaman zaman belirli oranlarda bir kendiliğindenlik göze çarpsa da çoğu durumda modernleşmeci aktörlerin modernleştirici edimleri ile kendisini gösteren bir çabanın adı olarak karşımıza çıkar modernleşme. Modernleşme ya da modernleşebilmek; Batı'ya benzemek, onun tekniğini ve bu tekniği var eden arkaplanı (ancak sadece göstergeler ve semboller düzeyinde) iktisap etmek, yine Batı karşısında düşülen askeri-politik-iktisadi acziyetten kurtulmanın da adı olarak değerlendirilmiştir. Dolayısıyla modernleşmenin bu şekilde sorunsallaştırılamaması; modernleşmenin ne olduğu üzerine gereği gibi düşünülmemesi, onun sırf bir teknik ve mekanik ilerleme olarak kavranması ve yoğun bir biçimsellik ve sembolizm üzerinden düşünülmesi ve pratize edilmesi, söz konusu gerçekliğe bir kendilik bilinci çerçevesinde bakılmasını da neredeyse olanaksız hale getirmiştir/getirmektedir.

Elinizdeki kitap, Türk modernleşmesini, buna ilişkin ve bundan kaynaklı sorunları, ele alışları, algıları ve yargıları özellikle modernleşme deneyimimizde oldukça belirgin bir şekilde göz önünde olan kavram ve nesneler bağlamında ele almayı ve yeniden tartışmayı amaçlamaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat