2770000043748
696115
https://www.sehadetkitap.com/urun/turk-edebiyati-aylik-fikir-ve-sanat-dergisi-4
Türk Edebiyatı;Aylık Fikir ve Sanat Dergisi
62.00
Sevgili Türk Edebiyatı okurları,Bu ayki sayımızda vefatının 500. yıl dönümünde Şah Hatâyî'yi anıyoruz. Şah İsmail, Türk tarihine hem siyasi hem de edebî açıdan etki etmiş ve nice tartışmalara da vesile olmuştur. Biz bu dosyamızda özellikle edebî şahsiyetini ve mirasını mercek altına aldık. Fakat Hatâyî'nin edebî yönüne temas ederken yaşam öyküsünden bahsetmemek olmazdı. Bu nedenle dosyamızın ilk yazısını Tufan Gündüz yazdı. Gündüz, Şah İsmail'in hem özel hem de siyasi hayatından bahsederek kısa anekdotlarla bir Şah İsmail portresi çizdi. Dosyamızın ikinci yazısı ise Muhsin Macit'in kaleminden… Macit, yazılı kaynakların izini takip ederek Hatâyî'nin edebî yönüne, eserlerine geride bıraktığı mirasa değiniyor. Muhsin Macit'in Hatâyî'nin Divan'ını neşreden kişi olduğunu düşündüğümüzde sizleri doyurucu bir yazı bekliyor. Mustafa Tatcı ise Şah Hatâyî'nin gönül deryasından bahsederek bir nefesini şerh ediyor. Ziya Avşar, Hatâyî'nin alplık ile erenlik arasında bir ömür sürdüğünü ve şairliğinin ona irfani bir yol açtığını dile getiriyor. Serdar Gürçay, Hatâyî'nin şiirlerinden seçtiği beyitlerle şairin söylem gücünü tahlil ediyor. Hatâyî'nin şiirlerinde üç ayrı konuyu (af dileme, din büyüklerine övgü ve Allah yolunda olduğunu anlatması) sıklıkla tekrar ettiğini belirterek şiirlerinden örnekler veriyor. Leyla İpekçi, Hatâyî'nin benliğini vahdet deryasında nasıl erittiğini ve hakikate varma yolunda hangi merhalelerden geçtiğini anlatıyor. Orhan Aras, kanıksanan ve sıklıkla tekrar edilen sözleri yenilemek yerine Şah İsmail'e farklı bir açıdan bakmanın mümkün olduğunu bizlere gösteriyor. Saadet Örmeci ise On İki Server'in izinden giden Hatâyî'nin düvaz örneklerini ele alıyor
Sevgili Türk Edebiyatı okurları,Bu ayki sayımızda vefatının 500. yıl dönümünde Şah Hatâyî'yi anıyoruz. Şah İsmail, Türk tarihine hem siyasi hem de edebî açıdan etki etmiş ve nice tartışmalara da vesile olmuştur. Biz bu dosyamızda özellikle edebî şahsiyetini ve mirasını mercek altına aldık. Fakat Hatâyî'nin edebî yönüne temas ederken yaşam öyküsünden bahsetmemek olmazdı. Bu nedenle dosyamızın ilk yazısını Tufan Gündüz yazdı. Gündüz, Şah İsmail'in hem özel hem de siyasi hayatından bahsederek kısa anekdotlarla bir Şah İsmail portresi çizdi. Dosyamızın ikinci yazısı ise Muhsin Macit'in kaleminden… Macit, yazılı kaynakların izini takip ederek Hatâyî'nin edebî yönüne, eserlerine geride bıraktığı mirasa değiniyor. Muhsin Macit'in Hatâyî'nin Divan'ını neşreden kişi olduğunu düşündüğümüzde sizleri doyurucu bir yazı bekliyor. Mustafa Tatcı ise Şah Hatâyî'nin gönül deryasından bahsederek bir nefesini şerh ediyor. Ziya Avşar, Hatâyî'nin alplık ile erenlik arasında bir ömür sürdüğünü ve şairliğinin ona irfani bir yol açtığını dile getiriyor. Serdar Gürçay, Hatâyî'nin şiirlerinden seçtiği beyitlerle şairin söylem gücünü tahlil ediyor. Hatâyî'nin şiirlerinde üç ayrı konuyu (af dileme, din büyüklerine övgü ve Allah yolunda olduğunu anlatması) sıklıkla tekrar ettiğini belirterek şiirlerinden örnekler veriyor. Leyla İpekçi, Hatâyî'nin benliğini vahdet deryasında nasıl erittiğini ve hakikate varma yolunda hangi merhalelerden geçtiğini anlatıyor. Orhan Aras, kanıksanan ve sıklıkla tekrar edilen sözleri yenilemek yerine Şah İsmail'e farklı bir açıdan bakmanın mümkün olduğunu bizlere gösteriyor. Saadet Örmeci ise On İki Server'in izinden giden Hatâyî'nin düvaz örneklerini ele alıyor
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.