Türk Ceza Kanununda Ön Ödemelik Suçlar

Stok Kodu:
9786059527606
Boyut:
160-240-
Sayfa Sayısı:
464
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-08-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%35 indirimli
330,00 TL
214,50 TL
Havale/EFT ile: 208,07 TL
9786059527606
569319
Türk Ceza Kanununda Ön Ödemelik Suçlar
Türk Ceza Kanununda Ön Ödemelik Suçlar
214.50
24/11/2016 gün 6763 sayılı kanunla ön ödeme kapsamı genişletildi. 5237 sayılı TCK md. 75'te düzenlenen alternatif çözüm yolu olarak ön ödeme, bu yasadan önce oldukça sınırlı bir uygulama alanına sahipti. Kanun 3 aya kadar hapis cezasını ya da adli para cezasını gerektiren suçlar yönünden uygulanabileceğini belirtmiş olmasına rağmen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda uygulama alanı hemen hemen hiç bulunmamaktaydı. Özel kanunlarda düzenlenen suç tiplerinin ise pek çoğu zaten idari yaptırıma dönüşmüştü. Uygulama alanı neredeyse 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile sınırlı bir hale gelmişti. 6763 sayılı kanun unutulmaya yüz tutmuş kurumu yeniden canlandırmıştır. Suç olmaktan çıkarma eğilimi, idari yaptırıma dönüştürme çabaları, ön ödeme ve son olarak uzlaştırma kriminal yaptırımları azaltıcı çalışmalar olarak görülmektedir. Her ne kadar 765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde, yargılamasız ceza olmayacağı yönünde eleştirilere neden olmuş ise de bu çözüm yolları arasında ceza kararnamesi de bulunmalıdır. Çünkü kriminal suçların sayısını azaltma girişimlerinin tamamı esasen yargılamasız ceza olmaması itirazlarıyla karşılaşması gerekirken bu itirazlar artık aşılmış, hayatın her alanı idari yaptırımlarla karşılanan ceza yaptırımlara dönüşmüştür. Üstelik idari yaptırımlar, ceza yaptırımları gibi uzun zaman içerisinde ve kılı kırk yarılarak gerçekleştirilen uygulamalar olmadığından, ceza mahkemelerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da erteleme ile sonuçlanması ihtimali de göz önünde bulundurulduğunda, ceza yargılamalarından daha etkili yaptırımlar haline gelmiş; ceza yargılamasının ıslah, caydırıcılık ya da toplumsal düzenin korunması amacı bu uygulamalar açısından daha belirgin hale gelmiştir. Ön ödeme uygulamasının kapsamı genişletilmekle birlikte bunun pek çok suç açısından uygulanabilirliğinin artırılması gerektiği düşüncesinde- yiz. Örneğin alkollü araç kullanmayı suç olarak düzenleyen TCK m. 179/2 fıkrası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 48 ile birlikte değerlendirildiğinde; ceza mahkemelerinin görevi, mevcut durumu tespit eden polis tutanaklarının duruşmada okunması ve kanun cezasının açıklanması ile bitmektedir. Bu uygulamada muhakeme yoktur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması yargılamasında da sanığı davetiye ile ya da zorla getirme ile hazır eden mahkemenin, son dönemlerde cezanın şahsileştirilmesi adına birkaç ceza dairesinin farklı uygulama geliştirilebileceği yönünde kararı istisna kabul edilirse hükmü açıklamak dışında bir fonksiyonu yoktur. Buna ilişkin de farklı bir çözüm yolu düşünülebilir. Örneğin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden mahkeme kararı geldiğinde bunu inceleyecek olan birim hükmü doğrudan açıklayabilir.
24/11/2016 gün 6763 sayılı kanunla ön ödeme kapsamı genişletildi. 5237 sayılı TCK md. 75'te düzenlenen alternatif çözüm yolu olarak ön ödeme, bu yasadan önce oldukça sınırlı bir uygulama alanına sahipti. Kanun 3 aya kadar hapis cezasını ya da adli para cezasını gerektiren suçlar yönünden uygulanabileceğini belirtmiş olmasına rağmen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda uygulama alanı hemen hemen hiç bulunmamaktaydı. Özel kanunlarda düzenlenen suç tiplerinin ise pek çoğu zaten idari yaptırıma dönüşmüştü. Uygulama alanı neredeyse 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile sınırlı bir hale gelmişti. 6763 sayılı kanun unutulmaya yüz tutmuş kurumu yeniden canlandırmıştır. Suç olmaktan çıkarma eğilimi, idari yaptırıma dönüştürme çabaları, ön ödeme ve son olarak uzlaştırma kriminal yaptırımları azaltıcı çalışmalar olarak görülmektedir. Her ne kadar 765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde, yargılamasız ceza olmayacağı yönünde eleştirilere neden olmuş ise de bu çözüm yolları arasında ceza kararnamesi de bulunmalıdır. Çünkü kriminal suçların sayısını azaltma girişimlerinin tamamı esasen yargılamasız ceza olmaması itirazlarıyla karşılaşması gerekirken bu itirazlar artık aşılmış, hayatın her alanı idari yaptırımlarla karşılanan ceza yaptırımlara dönüşmüştür. Üstelik idari yaptırımlar, ceza yaptırımları gibi uzun zaman içerisinde ve kılı kırk yarılarak gerçekleştirilen uygulamalar olmadığından, ceza mahkemelerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ya da erteleme ile sonuçlanması ihtimali de göz önünde bulundurulduğunda, ceza yargılamalarından daha etkili yaptırımlar haline gelmiş; ceza yargılamasının ıslah, caydırıcılık ya da toplumsal düzenin korunması amacı bu uygulamalar açısından daha belirgin hale gelmiştir. Ön ödeme uygulamasının kapsamı genişletilmekle birlikte bunun pek çok suç açısından uygulanabilirliğinin artırılması gerektiği düşüncesinde- yiz. Örneğin alkollü araç kullanmayı suç olarak düzenleyen TCK m. 179/2 fıkrası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 48 ile birlikte değerlendirildiğinde; ceza mahkemelerinin görevi, mevcut durumu tespit eden polis tutanaklarının duruşmada okunması ve kanun cezasının açıklanması ile bitmektedir. Bu uygulamada muhakeme yoktur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması yargılamasında da sanığı davetiye ile ya da zorla getirme ile hazır eden mahkemenin, son dönemlerde cezanın şahsileştirilmesi adına birkaç ceza dairesinin farklı uygulama geliştirilebileceği yönünde kararı istisna kabul edilirse hükmü açıklamak dışında bir fonksiyonu yoktur. Buna ilişkin de farklı bir çözüm yolu düşünülebilir. Örneğin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden mahkeme kararı geldiğinde bunu inceleyecek olan birim hükmü doğrudan açıklayabilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat