Tüketici Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Türk ve Rus Hukukuna Göre Arabuluculukla Çözülmesi
Boyut:
160-235-0
Sayfa Sayısı:
220
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%13
indirimli
270,00TL
234,90TL
Havale/EFT ile:
211,41TL
9786257088831
507703
https://www.sehadetkitap.com/urun/tuketici-hukukundan-kaynaklanan-uyusmazliklarin-turk-ve-rus-hukukuna-gore-arabuluculukla-cozulmesi
Tüketici Hukukundan Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Türk ve Rus Hukukuna Göre Arabuluculukla Çözülmesi
234.90
İnsan hayatının her aşamasında ve her alanında anlaşmazlıkların olması doğal ve kaçınılmazdır. Bazen bu anlaşmazlıklar büyüyerek ciddi çatışmalara dönüşebilmekte ve insanlar arasında uyuşmazlığın doğmasına neden olabilmektedir. Uzun süre çözümlenemeyen uyuşmazlıklar, taraflar için ciddi oranda maddi ve manevî kayıplara sebep olabilmektedir. Bu nedenle uyuşmazlığa düşen taraflar, uyuşmazlığın kısa bir sürede çözülmesini ve sorunlarının giderilmesini isterler. İlk aşamada taraflar, barışçıl yollarla anlaşmaya ulaşmaya çalışırlar. Ancak barışçıl yollarla tatmin edici bir sonuca ulaşamazlarsa, uyuşmazlığın çözümü için üçüncü kişilerin yardımına ihtiyaç duyacaklardır. Yargılama prosedürünün, uzun sürmesi, masraflı olması (mahkeme harcı, avukat ücreti, maddî ve manevî tazminatlar vb.), dava sürecinin kamuya açık olması gibi daha birçok olumsuz tarafları vardır. Buna karşın, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, uyuşmazlıklara hızlı çözüm bulması, uyuşmazlıkları az masrafla çözmesi, sürecin gizli olması ve her iki tarafın da tatmin olacağı sonuçlara ulaşmalarına yardımcı olması gibi çok sayıda olumlu yanı mevcuttur. Bu nedenle, son yıllarda birçok ülke, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına yönelmektedir.
Arabuluculuk, arabulucunun tarafsız ve bağımsız olması, taraflara güven vermesi, süreci tarafların kendilerinin yürütebilmesi, her iki tarafın da kazanacağı bir çözüme kavuşturması vb. sebeplerden dolayı, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları içinde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Türkiye'de arabuluculuk, resmi olarak 07.06.2012 tarihinde kabul edilen ve 22.06.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda düzenlenmiştir. Daha sonra iş uyuşmazlıklarında ve ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak öngörülmüştür. Rusya'da ise 27.07.2010 tarihinde kabul edilen ve 1.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren N 193-ФЗ sayılı "Uyuşmazlıkların Üçüncü Kişinin Katılımı İle Alternatif Çözüm Yolları Aracılığıyla Çözülmesi Hakkında (Arabuluculuk Hakkında)" Kanunu, arabuluculuğun uygulanması ve gelişmesi yolunda ilk adım olmuştur.
Tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar, arabuluculuğa elverişli olan uyuşmazlıklar kategorisine girmektedir. Tüketici uyuşmazlıklarında, tarafların kendi menfaatlerini iyi bilmeleri ve genellikle aralarında kişisel düşmanlığın olmaması, arabuluculuğun başarı ile sonuçlanmasında önemli rol oynamaktadır. Tüketici, parasının karşılığında kaliteli ürün veya hizmet bekler, aksi halde parasının iadesini istemekte haklıdır. Bununla birlikte, tüketici, umduğu hizmeti alamamasından dolayı satıcı/sağlayıcı ile aralarında oluşan uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesini istemektedir. Satıcı/ sağlayıcının amacı ise, uyuşmazlığı az masrafla sonlandırmaktır. Bu nedenle, tüketici uyuşmazlıkları, arabuluculuk prosedüründe hızlı çözüme ulaşılması beklenen uyuşmazlıklardandır.
Bu çalışmada özellikle, Türk ve Rus Hukukuna göre tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların arabuluculukla çözülmesi incelenecektir. Türk ve Rus Hukukuna göre, tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde benzerlikler, farklılıklar ve eksiklikler tespit edilmeye çalışılacaktır. Türk Hukuk sisteminde, arabuluculuğun gelişmesi ve kullanım alanının genişletilmesi adına yeni düzenlemeler ve önemli çalışmalar yapılmaktadır. Rus Hukuk sisteminde ise, arabuluculuk geniş uygulama alanı bulamamıştır. Bu nedenle, arabuluculuğun, Türk Hukuk sisteminde daha ileride olduğu söylenebilir.
Çalışma, üç temel bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, konunun temelini oluşturan uyuşmazlık kavramı, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının türleri, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının olumlu ve olumsuz yanları, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının tarihsel gelişimi ve arabuluculuk hakkında genel bilgiler verilecektir. Yine bu bölümde, Türk ve Rus hukukunda tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargısal ve yargı dışı yollarla çözümlenmesi, ayrı ayrı başlıklar altında incelenecektir. İkinci bölümde ise, tüketici uyuşmazlıklarının, Türk mevuzatlarına göre arabuluculukla çözümlenmesi hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır. Genel olarak, arabuluculukta kullanılan yöntemler ve teknikler, arabulucunun seçilmesi, prosedürün başlaması, yürütülmesi, anlaşmaya ulaşılamaması hâlinde seçenekler ve uzlaşma konularına yer verilecektir. Özellikle, arabuluculuk prosedürünün işleyişi, arabulucunun ve tarafların açılış konuşmaları, arabuluculuk aşamaları, özel oturumlar ve sonucu etkileyen faktörler değerlendirilecektir. Çalışmanın son bölümünde ise, Rus Hukuk sistemine göre, tüketici uyuşmazlıklarının arabuluculukla çözülmesi hakkında bilgi verilecektir. Yine bu bölümde, arabuluculuk aşamalarında kullanılabilecek örnek kalıplara ve metinlere yer verilerek konu somutlaştırılmaya çalışılacaktır.
İnsan hayatının her aşamasında ve her alanında anlaşmazlıkların olması doğal ve kaçınılmazdır. Bazen bu anlaşmazlıklar büyüyerek ciddi çatışmalara dönüşebilmekte ve insanlar arasında uyuşmazlığın doğmasına neden olabilmektedir. Uzun süre çözümlenemeyen uyuşmazlıklar, taraflar için ciddi oranda maddi ve manevî kayıplara sebep olabilmektedir. Bu nedenle uyuşmazlığa düşen taraflar, uyuşmazlığın kısa bir sürede çözülmesini ve sorunlarının giderilmesini isterler. İlk aşamada taraflar, barışçıl yollarla anlaşmaya ulaşmaya çalışırlar. Ancak barışçıl yollarla tatmin edici bir sonuca ulaşamazlarsa, uyuşmazlığın çözümü için üçüncü kişilerin yardımına ihtiyaç duyacaklardır. Yargılama prosedürünün, uzun sürmesi, masraflı olması (mahkeme harcı, avukat ücreti, maddî ve manevî tazminatlar vb.), dava sürecinin kamuya açık olması gibi daha birçok olumsuz tarafları vardır. Buna karşın, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, uyuşmazlıklara hızlı çözüm bulması, uyuşmazlıkları az masrafla çözmesi, sürecin gizli olması ve her iki tarafın da tatmin olacağı sonuçlara ulaşmalarına yardımcı olması gibi çok sayıda olumlu yanı mevcuttur. Bu nedenle, son yıllarda birçok ülke, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına yönelmektedir.
Arabuluculuk, arabulucunun tarafsız ve bağımsız olması, taraflara güven vermesi, süreci tarafların kendilerinin yürütebilmesi, her iki tarafın da kazanacağı bir çözüme kavuşturması vb. sebeplerden dolayı, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları içinde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Türkiye'de arabuluculuk, resmi olarak 07.06.2012 tarihinde kabul edilen ve 22.06.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununda düzenlenmiştir. Daha sonra iş uyuşmazlıklarında ve ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olarak öngörülmüştür. Rusya'da ise 27.07.2010 tarihinde kabul edilen ve 1.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren N 193-ФЗ sayılı "Uyuşmazlıkların Üçüncü Kişinin Katılımı İle Alternatif Çözüm Yolları Aracılığıyla Çözülmesi Hakkında (Arabuluculuk Hakkında)" Kanunu, arabuluculuğun uygulanması ve gelişmesi yolunda ilk adım olmuştur.
Tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar, arabuluculuğa elverişli olan uyuşmazlıklar kategorisine girmektedir. Tüketici uyuşmazlıklarında, tarafların kendi menfaatlerini iyi bilmeleri ve genellikle aralarında kişisel düşmanlığın olmaması, arabuluculuğun başarı ile sonuçlanmasında önemli rol oynamaktadır. Tüketici, parasının karşılığında kaliteli ürün veya hizmet bekler, aksi halde parasının iadesini istemekte haklıdır. Bununla birlikte, tüketici, umduğu hizmeti alamamasından dolayı satıcı/sağlayıcı ile aralarında oluşan uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesini istemektedir. Satıcı/ sağlayıcının amacı ise, uyuşmazlığı az masrafla sonlandırmaktır. Bu nedenle, tüketici uyuşmazlıkları, arabuluculuk prosedüründe hızlı çözüme ulaşılması beklenen uyuşmazlıklardandır.
Bu çalışmada özellikle, Türk ve Rus Hukukuna göre tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların arabuluculukla çözülmesi incelenecektir. Türk ve Rus Hukukuna göre, tüketici uyuşmazlıklarının çözümünde benzerlikler, farklılıklar ve eksiklikler tespit edilmeye çalışılacaktır. Türk Hukuk sisteminde, arabuluculuğun gelişmesi ve kullanım alanının genişletilmesi adına yeni düzenlemeler ve önemli çalışmalar yapılmaktadır. Rus Hukuk sisteminde ise, arabuluculuk geniş uygulama alanı bulamamıştır. Bu nedenle, arabuluculuğun, Türk Hukuk sisteminde daha ileride olduğu söylenebilir.
Çalışma, üç temel bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, konunun temelini oluşturan uyuşmazlık kavramı, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının türleri, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının olumlu ve olumsuz yanları, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının tarihsel gelişimi ve arabuluculuk hakkında genel bilgiler verilecektir. Yine bu bölümde, Türk ve Rus hukukunda tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların yargısal ve yargı dışı yollarla çözümlenmesi, ayrı ayrı başlıklar altında incelenecektir. İkinci bölümde ise, tüketici uyuşmazlıklarının, Türk mevuzatlarına göre arabuluculukla çözümlenmesi hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır. Genel olarak, arabuluculukta kullanılan yöntemler ve teknikler, arabulucunun seçilmesi, prosedürün başlaması, yürütülmesi, anlaşmaya ulaşılamaması hâlinde seçenekler ve uzlaşma konularına yer verilecektir. Özellikle, arabuluculuk prosedürünün işleyişi, arabulucunun ve tarafların açılış konuşmaları, arabuluculuk aşamaları, özel oturumlar ve sonucu etkileyen faktörler değerlendirilecektir. Çalışmanın son bölümünde ise, Rus Hukuk sistemine göre, tüketici uyuşmazlıklarının arabuluculukla çözülmesi hakkında bilgi verilecektir. Yine bu bölümde, arabuluculuk aşamalarında kullanılabilecek örnek kalıplara ve metinlere yer verilerek konu somutlaştırılmaya çalışılacaktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.