9786258385199
621354
https://www.sehadetkitap.com/urun/trafik-kazasi-davalarinda-bilirkisi-raporlari-ve-yorumlanmasi
Trafik Kazası Davalarında Bilirkişi Raporları Ve Yorumlanması
78.20
Ülkemizde 2021 yılında meydana gelen trafik kazası sayısı, 2020 yılına göre yüzde 20,59 artışla 1 milyon 186 bin 353'e yükseldi. Bu kazaların 998 bin 390'ı hasarlı, 187 bin 963'ü ise ölümlü yaralanmalı trafik kazalarıydı. Bu üzücü tablonun ne yazık ki gündelik yaşamımızın bir parçası olduğunu kabul etmekteyiz. Bu sebeple trafik kazaları, hukuk sistemi içinde en kapsamlı yargılamaların olduğu hadiselerdendir. Nitekim bir trafik kazası meydana geldiğinde mahiyeti gereği hem ceza hukuku hem tazminat hukuku hem sigorta hukuku hem de idare hukukunun konularına giren alanlarda uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Bu uyuşmazlıkların çözümü için yapılan yargılamalarda; bilirkişi raporları kazanın gerçekte nasıl meydana geldiğinin tespitini, kazanın sorumluları ve kusur oranlarının belirlenmesini sağlamaktadır.
Uygulamada trafik kazası sonucu ceza ve hukuk davaları derdestken işbu dosyalarda aynı olayla ilgili birden çok rapor alınabilmekte ve bu raporlar arasında önemli çelişkiler bulunabilmekte, bu çelişkileri gidermek için tekrar rapor düzenlenmesi istenebilmektedir. Söz konusu dosyalar istinaf ve temyiz aşamalarında iken bu raporlar yine de eksik bulunabilmekte ve tekrar bilirkişilerden rapor talep edilebilmektedir. Tüm bu süreç hem yargılamayı uzatmakta hem de söz konusu kaza sonucu görülen yargılamalarda tarafların adalet duyguları incinebilmektedir.
Bu sebeple hukukçuların da önlerine gelen trafik kazasına ilişkin dosyalarda, bilirkişi raporlarını değerlendirirken ve itirazlarını sunarken maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için araştırılması gereken her hususun usulüne uygun şekilde irdelendiğinden emin olmaları gerekmektedir. Ancak araştırmanın kapsamlı olması ve bazı teknik hususlar içermesi, rapora ilişkin itirazların yalnızca tarafların ve tanıkların sözlü beyanlarına dayanılarak yapılması sonucunu doğurmaktadır. Oysaki kazanın meydana gelme sebeplerinin olay anındaki koşullara göre somut delillere dayanılarak objektif verilerle tartışılması hem maddi gerçeğin ortaya çıkmasını hem de yargılama aşamasında tarafların adalet duygusunun tatminini sağlayacaktır.
Bunun için trafik kazası sonrasında delillerin doğru şekilde toplanması, arşivlenmesi ve değerlendirilip rapor haline getirilmesi gereklidir. Usulüne uygun, hiçbir husus atlanmadan toplanan ve saklanan deliller ile oluşturulan bilirkişi raporları, yargılamalarda birden fazla rapora ihtiyaç duyulmasını ya da dosyada birden fazla rapor bulunsa dahi raporlar arasındaki çelişkileri önleyecektir.
Bu çalışma ile trafik kazalarına ilişkin dosyalarda; bilirkişi raporlarını inceleyen hukukçulara, raporların mevzuata ilişkin konularla birlikte teknik konularda da eleştirilmesini sağlayacak bilgiler sunmayı amaçladık. Meslektaşlara faydalı olmasını temenni ederiz.
(Tanıtım Bülteninden)
Ülkemizde 2021 yılında meydana gelen trafik kazası sayısı, 2020 yılına göre yüzde 20,59 artışla 1 milyon 186 bin 353'e yükseldi. Bu kazaların 998 bin 390'ı hasarlı, 187 bin 963'ü ise ölümlü yaralanmalı trafik kazalarıydı. Bu üzücü tablonun ne yazık ki gündelik yaşamımızın bir parçası olduğunu kabul etmekteyiz. Bu sebeple trafik kazaları, hukuk sistemi içinde en kapsamlı yargılamaların olduğu hadiselerdendir. Nitekim bir trafik kazası meydana geldiğinde mahiyeti gereği hem ceza hukuku hem tazminat hukuku hem sigorta hukuku hem de idare hukukunun konularına giren alanlarda uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Bu uyuşmazlıkların çözümü için yapılan yargılamalarda; bilirkişi raporları kazanın gerçekte nasıl meydana geldiğinin tespitini, kazanın sorumluları ve kusur oranlarının belirlenmesini sağlamaktadır.
Uygulamada trafik kazası sonucu ceza ve hukuk davaları derdestken işbu dosyalarda aynı olayla ilgili birden çok rapor alınabilmekte ve bu raporlar arasında önemli çelişkiler bulunabilmekte, bu çelişkileri gidermek için tekrar rapor düzenlenmesi istenebilmektedir. Söz konusu dosyalar istinaf ve temyiz aşamalarında iken bu raporlar yine de eksik bulunabilmekte ve tekrar bilirkişilerden rapor talep edilebilmektedir. Tüm bu süreç hem yargılamayı uzatmakta hem de söz konusu kaza sonucu görülen yargılamalarda tarafların adalet duyguları incinebilmektedir.
Bu sebeple hukukçuların da önlerine gelen trafik kazasına ilişkin dosyalarda, bilirkişi raporlarını değerlendirirken ve itirazlarını sunarken maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için araştırılması gereken her hususun usulüne uygun şekilde irdelendiğinden emin olmaları gerekmektedir. Ancak araştırmanın kapsamlı olması ve bazı teknik hususlar içermesi, rapora ilişkin itirazların yalnızca tarafların ve tanıkların sözlü beyanlarına dayanılarak yapılması sonucunu doğurmaktadır. Oysaki kazanın meydana gelme sebeplerinin olay anındaki koşullara göre somut delillere dayanılarak objektif verilerle tartışılması hem maddi gerçeğin ortaya çıkmasını hem de yargılama aşamasında tarafların adalet duygusunun tatminini sağlayacaktır.
Bunun için trafik kazası sonrasında delillerin doğru şekilde toplanması, arşivlenmesi ve değerlendirilip rapor haline getirilmesi gereklidir. Usulüne uygun, hiçbir husus atlanmadan toplanan ve saklanan deliller ile oluşturulan bilirkişi raporları, yargılamalarda birden fazla rapora ihtiyaç duyulmasını ya da dosyada birden fazla rapor bulunsa dahi raporlar arasındaki çelişkileri önleyecektir.
Bu çalışma ile trafik kazalarına ilişkin dosyalarda; bilirkişi raporlarını inceleyen hukukçulara, raporların mevzuata ilişkin konularla birlikte teknik konularda da eleştirilmesini sağlayacak bilgiler sunmayı amaçladık. Meslektaşlara faydalı olmasını temenni ederiz.
(Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.