9789755539997
610366
https://www.sehadetkitap.com/urun/toplum-sozlesmesi-14
Toplum Sözleşmesi
234.60
İlk basımı 1762'de yapılan Toplum Sözleşmesi,
Rousseau'nun "Politik Kurumlar" adı altında tasarladığı
yapıtının bir bölümüdür ve en çok değer verdiği eseridir.
Toplum Sözleşmesi'nin birinci kitabının ilk bölümü
Rousseau'nun şu cümlesiyle başlıyor: “İnsan özgür doğar,
oysa her yerde zincire vurulmuştur.”
Rousseau'nun bu sözü Marx'ın “Dünyanın bütün işçileri
birleşin, zincirlerinizden başka kaybedecek bir şeyiniz yok.”
sözünü çağrıştırıyor ve insanların zincire vurulmaması
gerektiği savunusuna dayanıyor.
Toplum Sözleşmesi bu konuda daha önce yayımlanan
yapıtlardan farklı olarak yepyeni bir bakış açısı ortaya
koymuştur. Rousseau'nun bu yapıtındaki yenilikçiliği,
önceki yazarlar sözleşmeyi tarihsel bir olay gibi görürken,
onun tarihle bağlantısız görmesidir. O, sözleşmeyi sürekli
var olan ortak bir anlaşma, yokluğunda hiçbir yönetimin
meşru olamayacağı bir üstlenme olarak algılamıştır.
Önceki yazarlar, kraldan uyruklarının kendisine bağlı
olduğu bir hükümdar olarak söz ederken; o, egemenliğin
tamamen halka ait olması gerektiğini savunmuştur.
Bu bağlamda o, yönetim biçminin, monarşi ya da
cumhuriyet olmasına bakmaksızın, yöneticinin halkın
hizmetinde olması gerektiğine önem vermiş, haklı ve doğru
bir toplumun temellerini atmaya çalışmıştır. “Bana göre,”
der, “en iyi yönetim biçimine ilişkin büyük soru şuna
indirgenebilirdi: Hangi yönetim biçimi en erdemli, aydın ve
bilge insanları, kısacası sözcüğün en geniş anlamıyla en
iyi insanları yaratmaya uygundur?”
İlk basımı 1762'de yapılan Toplum Sözleşmesi,
Rousseau'nun "Politik Kurumlar" adı altında tasarladığı
yapıtının bir bölümüdür ve en çok değer verdiği eseridir.
Toplum Sözleşmesi'nin birinci kitabının ilk bölümü
Rousseau'nun şu cümlesiyle başlıyor: “İnsan özgür doğar,
oysa her yerde zincire vurulmuştur.”
Rousseau'nun bu sözü Marx'ın “Dünyanın bütün işçileri
birleşin, zincirlerinizden başka kaybedecek bir şeyiniz yok.”
sözünü çağrıştırıyor ve insanların zincire vurulmaması
gerektiği savunusuna dayanıyor.
Toplum Sözleşmesi bu konuda daha önce yayımlanan
yapıtlardan farklı olarak yepyeni bir bakış açısı ortaya
koymuştur. Rousseau'nun bu yapıtındaki yenilikçiliği,
önceki yazarlar sözleşmeyi tarihsel bir olay gibi görürken,
onun tarihle bağlantısız görmesidir. O, sözleşmeyi sürekli
var olan ortak bir anlaşma, yokluğunda hiçbir yönetimin
meşru olamayacağı bir üstlenme olarak algılamıştır.
Önceki yazarlar, kraldan uyruklarının kendisine bağlı
olduğu bir hükümdar olarak söz ederken; o, egemenliğin
tamamen halka ait olması gerektiğini savunmuştur.
Bu bağlamda o, yönetim biçminin, monarşi ya da
cumhuriyet olmasına bakmaksızın, yöneticinin halkın
hizmetinde olması gerektiğine önem vermiş, haklı ve doğru
bir toplumun temellerini atmaya çalışmıştır. “Bana göre,”
der, “en iyi yönetim biçimine ilişkin büyük soru şuna
indirgenebilirdi: Hangi yönetim biçimi en erdemli, aydın ve
bilge insanları, kısacası sözcüğün en geniş anlamıyla en
iyi insanları yaratmaya uygundur?”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.