Tirilye Zeytinbağı Hagios Ioannes Theologos Pelekete Manastırı Kilisesi

Stok Kodu:
9786053964681
Boyut:
130-190-
Sayfa Sayısı:
224
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-07-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%18 indirimli
65,00TL
53,30TL
Havale/EFT ile: 47,97TL
9786053964681
564705
Tirilye Zeytinbağı Hagios Ioannes Theologos Pelekete Manastırı Kilisesi
Tirilye Zeytinbağı Hagios Ioannes Theologos Pelekete Manastırı Kilisesi
53.30
Anadolu'nun kuzeybatısı, Ortaçağ'a kadar “Bithynia”, 7. yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarından sonra ise Opsikion Thema'sı (idari bölgesi) olarak adlandırılmıştır. Bölgede, ikonoklasmus (ikona karşıtı) dönemde (726/842), Bizans imparatorlarının, özellikle de 5. Konstantin'in (741-775) zulmüne karşı direnen rahipler, bu dönemin bitmesinden sonra daha da güçlenmiş ve yeni manastır kurallarını düzenlemişlerdir. Artık Bizans monastik yaşamının merkezi Uludağ ve çevresidir. Özellikle Marmara Denizi'nin güney kıyılarında 9.-10. yüzyıllarda çok sayıda yeni manastır kurulmuştur; bu eserlerin büyük bir kısmı zaman içinde ya tümüyle kaybolmuş ya da büyük oranda tahrip olmuştur. Mudanya'nın (Muntania) batısındaki bir grup eser ise günümüze ulaşabilmiş ve bilimsel araştırmaların konusu olmuştur. Bunlardan biri Trilye'nin (Zeytinbağı) birkaç kilometre batısında, deniz kıyısında, halkın “Aya Yani” olarak adlandırdığı, Ortaçağ kaynaklarında ise “Pelekete Manastırı” olarak anılan manastırdır. Manastır yapılarından hemen hiç iz kalmamış olmasına karşın, kilisesi kısmen de olsa ayaktadır. Bizans dini mimarisinde, Orta Bizans Dönemi'nden sonra ortaya çıkan ve İstanbul başta olmak üzere farklı coğrafyalarda örnekleri bulunan “kapalı Yunan haçı” planlı kilise, ikiden fazla yapı evresi geçirmiş olmalıdır. Yapı plan, malzeme ve teknik özellikleri ile (çoğu devşirme) mimari plastik verileriyle 9.-10. yüzyıl özelliklerini yansımaktadır. Çalışma, yok olma tehdit ve tehlikesiyle karşı karşıya olan Pelekete Manastırı kilisesinin belgelenmesi ve restitüsyon önerilerini amaçlamıştır.
Anadolu'nun kuzeybatısı, Ortaçağ'a kadar “Bithynia”, 7. yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarından sonra ise Opsikion Thema'sı (idari bölgesi) olarak adlandırılmıştır. Bölgede, ikonoklasmus (ikona karşıtı) dönemde (726/842), Bizans imparatorlarının, özellikle de 5. Konstantin'in (741-775) zulmüne karşı direnen rahipler, bu dönemin bitmesinden sonra daha da güçlenmiş ve yeni manastır kurallarını düzenlemişlerdir. Artık Bizans monastik yaşamının merkezi Uludağ ve çevresidir. Özellikle Marmara Denizi'nin güney kıyılarında 9.-10. yüzyıllarda çok sayıda yeni manastır kurulmuştur; bu eserlerin büyük bir kısmı zaman içinde ya tümüyle kaybolmuş ya da büyük oranda tahrip olmuştur. Mudanya'nın (Muntania) batısındaki bir grup eser ise günümüze ulaşabilmiş ve bilimsel araştırmaların konusu olmuştur. Bunlardan biri Trilye'nin (Zeytinbağı) birkaç kilometre batısında, deniz kıyısında, halkın “Aya Yani” olarak adlandırdığı, Ortaçağ kaynaklarında ise “Pelekete Manastırı” olarak anılan manastırdır. Manastır yapılarından hemen hiç iz kalmamış olmasına karşın, kilisesi kısmen de olsa ayaktadır. Bizans dini mimarisinde, Orta Bizans Dönemi'nden sonra ortaya çıkan ve İstanbul başta olmak üzere farklı coğrafyalarda örnekleri bulunan “kapalı Yunan haçı” planlı kilise, ikiden fazla yapı evresi geçirmiş olmalıdır. Yapı plan, malzeme ve teknik özellikleri ile (çoğu devşirme) mimari plastik verileriyle 9.-10. yüzyıl özelliklerini yansımaktadır. Çalışma, yok olma tehdit ve tehlikesiyle karşı karşıya olan Pelekete Manastırı kilisesinin belgelenmesi ve restitüsyon önerilerini amaçlamıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat