9786052603840
588952
https://www.sehadetkitap.com/urun/tip-ve-tarih-turkiye-de-hekim-oznelligi-taskin-bir-polemik
Tıp ve Tarih: Türkiye’de Hekim Öznelliği;Taşkın Bir Polemik
465.00
Son yirmi ilâ yirmi beş yılda, modern tıp ideolojisi eleştirel sosyal teori tarafından yerden yere vuruldu. Şimdilerdeyse,
bir yandan piyasanın “performans” tazyiki “iyi hekimlik” şiârını tehdit ediyor, hatta imkânsız kılıyor… Bir yandan da
ülkede hekimlerin ve sağlıkçıların popülist hınç siyasetinin hedefine konarak (sadece mânen değil, bilfiil) yere çalındığı
günlerden geçiyoruz.
Oysa “Türk modernleşmesi” denen toplumsal tecrübede hekimler geniş roller oynadılar; siyasette, sanatta, “toplum
önderliği”nde öne çıktılar. Hekimler, tedavi ve ameliyat makamında, beste ve siyaset de yaptılar. Bu tarihsel tecrübede
tıbbî mecazlar da büyük yer üstlendi: Toplumsal meselelere tababet terimleriyle “neşter atıldı”, böylelikle “teşrih edilmiş”
oldular.
Peki hekimler, hekimlik sıfatıyla kendi fâilliklerini nasıl kurdular; yani mesleklerine nasıl bir anlam yüklediler, hekimlik
pratiğini nasıl gördüler, bu pratik içinde kendilerine nasıl bir rol biçtiler? Siyaseti, toplum bilgisini, gayrinizamî harbi, fen
bilimlerini, biyolojik mühendisliği birleştiren bir “aşırı tabiplik” sorunu (Özen B. Demir'in kitapta kullandığı, en olumlu
anlamıyla provokatif tabir ile) varsa ortada, bunun “tedavisi” nasıl mümkündür? Hekimlik, hayat ve ölüm üzerindeki yarı-
tanrısal iddiasının berisinde; nasıl olanca alçakgönüllülüğü, olanca merakı ve olanca heyecanıyla, hayatla ve ölümle
meşgul bir zanaata dönüşebilir?
Özen B. Demir, hem teorinin, sadece tıp eleştirisi literatürünün değil “bütün” sosyal teorinin alet-edevatına el atarak, hem
de hekim biyografilerine, deneyimlerine, hekimliğin toplumsal tarihine eğilerek, bu sorular etrafında geziyor. “Meslek”
bilgisine hâkim, fakat ona dışarıdan bakarak… Adeta “hasta yakını” şefkatini, çaresizliğini ve cehaletini de kuşanmış bir
uzman gibi!
Tanıl BORA
Son yirmi ilâ yirmi beş yılda, modern tıp ideolojisi eleştirel sosyal teori tarafından yerden yere vuruldu. Şimdilerdeyse,
bir yandan piyasanın “performans” tazyiki “iyi hekimlik” şiârını tehdit ediyor, hatta imkânsız kılıyor… Bir yandan da
ülkede hekimlerin ve sağlıkçıların popülist hınç siyasetinin hedefine konarak (sadece mânen değil, bilfiil) yere çalındığı
günlerden geçiyoruz.
Oysa “Türk modernleşmesi” denen toplumsal tecrübede hekimler geniş roller oynadılar; siyasette, sanatta, “toplum
önderliği”nde öne çıktılar. Hekimler, tedavi ve ameliyat makamında, beste ve siyaset de yaptılar. Bu tarihsel tecrübede
tıbbî mecazlar da büyük yer üstlendi: Toplumsal meselelere tababet terimleriyle “neşter atıldı”, böylelikle “teşrih edilmiş”
oldular.
Peki hekimler, hekimlik sıfatıyla kendi fâilliklerini nasıl kurdular; yani mesleklerine nasıl bir anlam yüklediler, hekimlik
pratiğini nasıl gördüler, bu pratik içinde kendilerine nasıl bir rol biçtiler? Siyaseti, toplum bilgisini, gayrinizamî harbi, fen
bilimlerini, biyolojik mühendisliği birleştiren bir “aşırı tabiplik” sorunu (Özen B. Demir'in kitapta kullandığı, en olumlu
anlamıyla provokatif tabir ile) varsa ortada, bunun “tedavisi” nasıl mümkündür? Hekimlik, hayat ve ölüm üzerindeki yarı-
tanrısal iddiasının berisinde; nasıl olanca alçakgönüllülüğü, olanca merakı ve olanca heyecanıyla, hayatla ve ölümle
meşgul bir zanaata dönüşebilir?
Özen B. Demir, hem teorinin, sadece tıp eleştirisi literatürünün değil “bütün” sosyal teorinin alet-edevatına el atarak, hem
de hekim biyografilerine, deneyimlerine, hekimliğin toplumsal tarihine eğilerek, bu sorular etrafında geziyor. “Meslek”
bilgisine hâkim, fakat ona dışarıdan bakarak… Adeta “hasta yakını” şefkatini, çaresizliğini ve cehaletini de kuşanmış bir
uzman gibi!
Tanıl BORA
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.