9786256359857
733669
https://www.sehadetkitap.com/urun/timsahin-gozyaslari-12-eylul-un-romani
Timsah'ın Gözyaşları;12 Eylül’ün Romanı
275.00
Bu roman; 12 Eylül darbesinin önüne geleni toplayıp götürdüğü, işkencelerin türlüsünün yapılıp sürüp gittiği, bir ondan bir bundan diyerek, gençliğinin baharındakileri astığında adaleti sağladığını söyleyenler ile inançları, ülküleri ayrı olanların her türlü çileyi beraberce yaşadığı, nezarethanede bir arada işkence görme şansına(!) sahip olanların, iç içe yaşandığı bir kesiti anlatıyor…
Dört duvar arasında, işkence odalarında ve hücrelerde çile çekenlerle beraber dışarıdaki yakınları, aileleri, analar ve babalarını bu çileye ortak ettikleri bir dönemin romanıdır. Geleceklerine o dönemin muktedirlerinin nasıl çullandıklarını okuyunca inanamayacağınız bir dünyayı tanıyacaksınız!...
O dünyada; mantıkla inanç çatışır, mazi ile gelecek çatışır, ideal ile pragmatizim çatışır, daha dün sokakta kendileri, karşılarında sandıkları ile çatışırken; dışarıda olup biteni balkondan seyreden bir kesim; ulvi devletlerinin emrinde devlete çullanmanın hesabı içindedirler… Onların hesapları tutar ama kaybedenler; bu ülke ve millet için her şeyinden vaz geçen bir neslin kaybetmelerinin romanıdır.
Timsahın ise; göremediğimiz gözyaşları varmış…
Bizler kavga ederken; onlar kazandı. Hep kaybeden biz olduk… Kısa bir ömür için bu beyhude kavgaya değer miydi?
Kar değil boran geliyordu… tipi vardı… Fidanlar ayaza vurmuştu… Açmaya hazır çiçekler donuyordu…
Milliyetçilerin değişmeyen çilesiydi: öz yurdunda gariplik! Gelen vuruyor, giden vuruyordu… Şehadetine ağladığı polis; onu şimdi anarşi tahrikçiliği ile suçluyordu…
Suçsuzluğun ispatı istenmiyor ki… suç yaratılıyor ve ceza kararlaştırılıyor… Onlardan bu suçun kabulü isteniyor…
Yusufiye, anlayana bir okul olur! Hayat Ne kadar dolu yaşanmış olsa da, ne kadar tahsilli, ne kadar bilgili olursan ol, burada öğrenilecek çok şey var!
Burası; buradakileri çirkefin içinde çıkarabilirsek bir Yusufiye olacak. Eksikliklerimizin giderildiği, yanlışlıklarımızın düzeltildiği, hamlığımızın olgunlaştığı bir yer olacak Yusufiye…
Ve iki taraftan da genç fidanların bir neslin harcandığı yıllar…
Bu roman; 12 Eylül darbesinin önüne geleni toplayıp götürdüğü, işkencelerin türlüsünün yapılıp sürüp gittiği, bir ondan bir bundan diyerek, gençliğinin baharındakileri astığında adaleti sağladığını söyleyenler ile inançları, ülküleri ayrı olanların her türlü çileyi beraberce yaşadığı, nezarethanede bir arada işkence görme şansına(!) sahip olanların, iç içe yaşandığı bir kesiti anlatıyor…
Dört duvar arasında, işkence odalarında ve hücrelerde çile çekenlerle beraber dışarıdaki yakınları, aileleri, analar ve babalarını bu çileye ortak ettikleri bir dönemin romanıdır. Geleceklerine o dönemin muktedirlerinin nasıl çullandıklarını okuyunca inanamayacağınız bir dünyayı tanıyacaksınız!...
O dünyada; mantıkla inanç çatışır, mazi ile gelecek çatışır, ideal ile pragmatizim çatışır, daha dün sokakta kendileri, karşılarında sandıkları ile çatışırken; dışarıda olup biteni balkondan seyreden bir kesim; ulvi devletlerinin emrinde devlete çullanmanın hesabı içindedirler… Onların hesapları tutar ama kaybedenler; bu ülke ve millet için her şeyinden vaz geçen bir neslin kaybetmelerinin romanıdır.
Timsahın ise; göremediğimiz gözyaşları varmış…
Bizler kavga ederken; onlar kazandı. Hep kaybeden biz olduk… Kısa bir ömür için bu beyhude kavgaya değer miydi?
Kar değil boran geliyordu… tipi vardı… Fidanlar ayaza vurmuştu… Açmaya hazır çiçekler donuyordu…
Milliyetçilerin değişmeyen çilesiydi: öz yurdunda gariplik! Gelen vuruyor, giden vuruyordu… Şehadetine ağladığı polis; onu şimdi anarşi tahrikçiliği ile suçluyordu…
Suçsuzluğun ispatı istenmiyor ki… suç yaratılıyor ve ceza kararlaştırılıyor… Onlardan bu suçun kabulü isteniyor…
Yusufiye, anlayana bir okul olur! Hayat Ne kadar dolu yaşanmış olsa da, ne kadar tahsilli, ne kadar bilgili olursan ol, burada öğrenilecek çok şey var!
Burası; buradakileri çirkefin içinde çıkarabilirsek bir Yusufiye olacak. Eksikliklerimizin giderildiği, yanlışlıklarımızın düzeltildiği, hamlığımızın olgunlaştığı bir yer olacak Yusufiye…
Ve iki taraftan da genç fidanların bir neslin harcandığı yıllar…
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.