İmparatorluk Türkiye'sinde kooperatifçilik, devletin toprağı ve köylünün emeği ilkesi ile 1863 yılında Mithat Paşa'nın kuruculuğunu yaptığı “Memleket Sandıkları” ile başlamıştır. Milli ekonomi ve kalkınma hamlesi olan kooperatifçilik hareketi, Cumhuriyet dönemi ile birlikte hızlanarak gelişmeye devam etmiştir. Anayasamızın 171. Maddesinde “Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.” hükmüyle kooperatifçiliğin önemi anayasal düzeyde bir kez daha vurgulanmıştır. Günümüzde kanunlar ile kooperatifçiliği korumak adına alınan önlemler sadece teşvik ve desteklerle sınırlı kalmamış aynı zamanda kooperatifçiliğin gelişimine engel olan ve kooperatifçiliğe olan güven duygusunu sarsan suç fiillerini işleyen kooperatif yöneticisi ve memurlarının, devlet memurları gibi ceza alması öngörülerek kooperatifte işlenen suçların daha ağır cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Yaklaşık üç senelik bir çalışma neticesinde, kooperatiflerde karşılaşılan olayları, öğreti ve Yargıtay uygulamaları doğrultusunda ele aldığım kooperatiflerde işlenen zimmet suçlarını konu alan bu eser, teftiş, inceleme ve soruşturma çalışmaları sırasında bizzat yaşadığım olaylar ve edindiğim tecrübeler ile hukuk fakültesinde edindiğim bilgi ve birikim sonucunda uygulama ve öğretiyi bir araya getirmek ve bu spesifik konuda az olan eser sayısına bir katkıda bulunabilmek amacı ile siz değerli okurların beğenisine sunulmuştur. Kitabımı başta Müfettiş meslektaşlarım olmak üzere uzmanlık gerektiren bu alanda çalışma yapan değerli yargı mensupları ve bu çalışmadan yararlanmak isteyen herkesle paylaşmanın sonsuz mutluluğu içerisindeyim.
İmparatorluk Türkiye'sinde kooperatifçilik, devletin toprağı ve köylünün emeği ilkesi ile 1863 yılında Mithat Paşa'nın kuruculuğunu yaptığı “Memleket Sandıkları” ile başlamıştır. Milli ekonomi ve kalkınma hamlesi olan kooperatifçilik hareketi, Cumhuriyet dönemi ile birlikte hızlanarak gelişmeye devam etmiştir. Anayasamızın 171. Maddesinde “Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.” hükmüyle kooperatifçiliğin önemi anayasal düzeyde bir kez daha vurgulanmıştır. Günümüzde kanunlar ile kooperatifçiliği korumak adına alınan önlemler sadece teşvik ve desteklerle sınırlı kalmamış aynı zamanda kooperatifçiliğin gelişimine engel olan ve kooperatifçiliğe olan güven duygusunu sarsan suç fiillerini işleyen kooperatif yöneticisi ve memurlarının, devlet memurları gibi ceza alması öngörülerek kooperatifte işlenen suçların daha ağır cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Yaklaşık üç senelik bir çalışma neticesinde, kooperatiflerde karşılaşılan olayları, öğreti ve Yargıtay uygulamaları doğrultusunda ele aldığım kooperatiflerde işlenen zimmet suçlarını konu alan bu eser, teftiş, inceleme ve soruşturma çalışmaları sırasında bizzat yaşadığım olaylar ve edindiğim tecrübeler ile hukuk fakültesinde edindiğim bilgi ve birikim sonucunda uygulama ve öğretiyi bir araya getirmek ve bu spesifik konuda az olan eser sayısına bir katkıda bulunabilmek amacı ile siz değerli okurların beğenisine sunulmuştur. Kitabımı başta Müfettiş meslektaşlarım olmak üzere uzmanlık gerektiren bu alanda çalışma yapan değerli yargı mensupları ve bu çalışmadan yararlanmak isteyen herkesle paylaşmanın sonsuz mutluluğu içerisindeyim.