Teknopolis Akıllı Makineler Dağınık Zihinler

Stok Kodu:
9789750527456
Boyut:
150-215-0
Sayfa Sayısı:
447
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
365,00TL
251,85TL
Havale/EFT ile: 239,26TL
9789750527456
485970
Teknopolis Akıllı Makineler Dağınık Zihinler
Teknopolis Akıllı Makineler Dağınık Zihinler
251.85
Elinizdeki kitap, teknoloji hakkında. Yani her şeye dair! Teknolojinin insanı yarattığını iddia ediyorsanız, zaten her şey hakkında konuşmanız gerekir, öyle değil mi? Teknopolis de bunu yapıyor; akıllı telefonlar ve tabletlerden, yapay zekâdan, posthümanizmden, Charles Bovary'den, 12 Eylül'den ve 11 Eylül'den, Wikipedia'dan, faydasız bilgilerden, ütopyalardan ve oyundan, sayfalardaki portakal lekelerinden, dolaptaki cüceden, cyborglardan, ağustos böcekleri ve çekirgelerden bahsediyor. Bir yönüyle okuma kılavuzu gibi: İnsan doğası ve teknoloji üzerine yazılmış onca metnin içinde dolaşırken elimizden tutuyor. Metinleri, fikirleri, soruları birbirine bağlıyor, yepyeni bir coğrafya kuruyor. İnternetin, yapay zekânın ve ütopyaların izini sürebileceğimiz bir yer hazırlıyor bizim için. Bunu yaparken eski ve bildik coğrafyaların, gürül gürül yanan bir sobanın başında kıvrılıp kitap okumaların, arkadaşlıkların, oyunların işaretlerini de yerleştiriyor. Ki hatırlayalım, hiçbir zaman sil baştan yepyeni bir coğrafyada değilizdir; internetin de, yapay zekânın da (ütopyaların zaten) gayet heyecanlı birer tarihleri vardır. Yaşadığımız coğrafya sürekli değişiyor bir yandan da, büyük bir hızla: İnternetin, yapay zekâ uygulamalarının, dijital teknolojilerin gelişimi, ütopik umutlara ve distopik kaygılara yol açıyor. Elinizdeki kitap, denebilir ki, teknolojinin biçimlendirdiği dünya ile insanların özlemini çektiği, hayallerinde ya da kâbuslarında yaşattığı dünyaları aynı kefede tartmaya çalışan denemelerden oluşuyor.
Elinizdeki kitap, teknoloji hakkında. Yani her şeye dair! Teknolojinin insanı yarattığını iddia ediyorsanız, zaten her şey hakkında konuşmanız gerekir, öyle değil mi? Teknopolis de bunu yapıyor; akıllı telefonlar ve tabletlerden, yapay zekâdan, posthümanizmden, Charles Bovary'den, 12 Eylül'den ve 11 Eylül'den, Wikipedia'dan, faydasız bilgilerden, ütopyalardan ve oyundan, sayfalardaki portakal lekelerinden, dolaptaki cüceden, cyborglardan, ağustos böcekleri ve çekirgelerden bahsediyor. Bir yönüyle okuma kılavuzu gibi: İnsan doğası ve teknoloji üzerine yazılmış onca metnin içinde dolaşırken elimizden tutuyor. Metinleri, fikirleri, soruları birbirine bağlıyor, yepyeni bir coğrafya kuruyor. İnternetin, yapay zekânın ve ütopyaların izini sürebileceğimiz bir yer hazırlıyor bizim için. Bunu yaparken eski ve bildik coğrafyaların, gürül gürül yanan bir sobanın başında kıvrılıp kitap okumaların, arkadaşlıkların, oyunların işaretlerini de yerleştiriyor. Ki hatırlayalım, hiçbir zaman sil baştan yepyeni bir coğrafyada değilizdir; internetin de, yapay zekânın da (ütopyaların zaten) gayet heyecanlı birer tarihleri vardır. Yaşadığımız coğrafya sürekli değişiyor bir yandan da, büyük bir hızla: İnternetin, yapay zekâ uygulamalarının, dijital teknolojilerin gelişimi, ütopik umutlara ve distopik kaygılara yol açıyor. Elinizdeki kitap, denebilir ki, teknolojinin biçimlendirdiği dünya ile insanların özlemini çektiği, hayallerinde ya da kâbuslarında yaşattığı dünyaları aynı kefede tartmaya çalışan denemelerden oluşuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat