9786256123540
734695
https://www.sehadetkitap.com/urun/tbmm-de-buhari
TBMM’de Buhârî
175.50
Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1925 yılında Türkçe olarak kaleme alınmaya başlanan Buhari şerhi üzerinde duracağız. Osmanlı Devleti'nin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde hadîs çalışmalarının yeniden başlaması açısından önemli olan ve Zebidî'nin et-Tecrîdü's-Sarîh adını verdiği bu eser Sahih-i Buhârî'nin muhtasarıdır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Buhârî'nin (ö. 256/870), Yemenli Muhaddis Zebidî'nin (ö. 893/1488), Tecrid'in ilk üç cildini Türkçeye çeviren ve şerheden Bâbanzâde Ahmed Nâim (1872- 1934) ve Tecrid'in geriye kalan kısmını Türkçe'ye çevirip 12 cilt hâlinde şerheden Kâmil Miras'ın (1875-1957) hayatı ve eserleri incelendi. İkinci bölümde, hadis ıstılahları arasında yer alan kavramlar üzerinde duruldu. Üzerinde inceleme yapmış olduğumuz eserde özellikle değinilen, “İhtisar”, “Câmi”, “Tecrîd” kavramlarının tanımı yapıldı. Sahîh-i Buhârî'ye yapılan Tecrîd'ler, Tecrîd-i Sarîh üzerine yapılan şerhler araştırıldı. Zebidî'nin yapmış olduğu Tecrîd'in özellikleri belirtildi. Üçüncü bölümde ise eserde izlenilen şerh yöntemi ve Türkçe'ye yapılan tercümenin özelliklerine değinildi. Müelliflerin, hadis'i hadis'le açıklaması, hadis'in vürûd sebebini belirtmeleri, hadis'te geçen ğarib kelime izâhları yapmaları, gramer tahlillerine yer vermeleri, fıkhî ve kelâmî konulara değinmeleri hususları ortaya konuldu. Eseri Türkçe'ye tercüme tekniklerine yer verildi. Dördüncü bölümde, Ahmed Nâim ve Kâmil Miras'ın Tecrid-i Sarîh'i şerhederken kullandıkları Tefsir, Kelâm, Fıkıh, İslâm Tarihi, Hadîs Usülü ve Tarihi, Ricâl İlmi ve diğer alanlardaki eserlerin adlarını ve müelliflerinin isimlerini tesbit ettik. Eserleri mümkün olduğunca kısaca tanıtmaya çalıştık.
Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1925 yılında Türkçe olarak kaleme alınmaya başlanan Buhari şerhi üzerinde duracağız. Osmanlı Devleti'nin sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde hadîs çalışmalarının yeniden başlaması açısından önemli olan ve Zebidî'nin et-Tecrîdü's-Sarîh adını verdiği bu eser Sahih-i Buhârî'nin muhtasarıdır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Buhârî'nin (ö. 256/870), Yemenli Muhaddis Zebidî'nin (ö. 893/1488), Tecrid'in ilk üç cildini Türkçeye çeviren ve şerheden Bâbanzâde Ahmed Nâim (1872- 1934) ve Tecrid'in geriye kalan kısmını Türkçe'ye çevirip 12 cilt hâlinde şerheden Kâmil Miras'ın (1875-1957) hayatı ve eserleri incelendi. İkinci bölümde, hadis ıstılahları arasında yer alan kavramlar üzerinde duruldu. Üzerinde inceleme yapmış olduğumuz eserde özellikle değinilen, “İhtisar”, “Câmi”, “Tecrîd” kavramlarının tanımı yapıldı. Sahîh-i Buhârî'ye yapılan Tecrîd'ler, Tecrîd-i Sarîh üzerine yapılan şerhler araştırıldı. Zebidî'nin yapmış olduğu Tecrîd'in özellikleri belirtildi. Üçüncü bölümde ise eserde izlenilen şerh yöntemi ve Türkçe'ye yapılan tercümenin özelliklerine değinildi. Müelliflerin, hadis'i hadis'le açıklaması, hadis'in vürûd sebebini belirtmeleri, hadis'te geçen ğarib kelime izâhları yapmaları, gramer tahlillerine yer vermeleri, fıkhî ve kelâmî konulara değinmeleri hususları ortaya konuldu. Eseri Türkçe'ye tercüme tekniklerine yer verildi. Dördüncü bölümde, Ahmed Nâim ve Kâmil Miras'ın Tecrid-i Sarîh'i şerhederken kullandıkları Tefsir, Kelâm, Fıkıh, İslâm Tarihi, Hadîs Usülü ve Tarihi, Ricâl İlmi ve diğer alanlardaki eserlerin adlarını ve müelliflerinin isimlerini tesbit ettik. Eserleri mümkün olduğunca kısaca tanıtmaya çalıştık.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.