Taşlarla Adsız Yaşamak; 2010 İlesam-Akçağ Roman Ödülü

Stok Kodu:
9786055413286
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
464
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-09-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
300,00TL
201,00TL
Havale/EFT ile: 180,90TL
9786055413286
390101
Taşlarla Adsız Yaşamak; 2010 İlesam-Akçağ Roman Ödülü
Taşlarla Adsız Yaşamak; 2010 İlesam-Akçağ Roman Ödülü
201.00
Bir ailenin iki kuşak yaşamı ve hatanın bedeli.... Kararsızlık bir süreçti. Kısa tutmak, derin düşünmek gerekirdi. Derinliğin ölçütünü insanlar belirlerdi. Ya rahatça yüzüp geçeceksin karşı kıyıya. Bu senin zaferin olacak. Ya da boğulup batacaksın diplere doğru, çırpına çırpına, Nefesin bir gidip bir gelecek önce. Soluksuz kalacaksın. Vücudunun ağırlığı çırpınışlarını kesecek. İki misli olacak bedenin suyun altında, hissedeceksin. Anlayacaksın ki o zaman bazı hataların dönüşü yok. Bu son kaçınılmaz olan sondur. Ve bir kadın... Mitolojiden tasavvufa noratik sapmaların kişiliğine yer ettiği yaşamında sadece taşlar ve oğlu vardı. Kadın büyük saksının içindeki taşları sopayla karıştırmaya başladı. Gücü yetersiz kalıyor kuvveti sinmiyordu. Bıraktı karıştırmayı. Derin bir nefes aldı. Dudakları kımıldadı hafiften. Tekrar karıştırmaya başladı. Karıştırdı O karıştırdıkça bir ısı yükseldi saksıdan. Isıyla birlikte bir ışık. Saç diplerinden iki damla süzüldü şakaklarına. Damlalardan biri yanağında dağıldı. Ötekisi çenesine doğru indi. Soğuk iki damla. Hal-i ruhaniyesi gibi sakin, telaşsız kayıp gittiler. Telaşsız ve sabırlı. Bir üçüncü damla indi arkadan oda dağıldı yanağında, dağılıp yayıldı yüzünde. Bir zerrede dudağına bulaştı. Diliyle dokundu bulaşana, tuzlu bir tad yayıldı ağzının içinde. Var gücüyle dayandı sopaya! Sonra fısıldadı kadın;.....
Bir ailenin iki kuşak yaşamı ve hatanın bedeli.... Kararsızlık bir süreçti. Kısa tutmak, derin düşünmek gerekirdi. Derinliğin ölçütünü insanlar belirlerdi. Ya rahatça yüzüp geçeceksin karşı kıyıya. Bu senin zaferin olacak. Ya da boğulup batacaksın diplere doğru, çırpına çırpına, Nefesin bir gidip bir gelecek önce. Soluksuz kalacaksın. Vücudunun ağırlığı çırpınışlarını kesecek. İki misli olacak bedenin suyun altında, hissedeceksin. Anlayacaksın ki o zaman bazı hataların dönüşü yok. Bu son kaçınılmaz olan sondur. Ve bir kadın... Mitolojiden tasavvufa noratik sapmaların kişiliğine yer ettiği yaşamında sadece taşlar ve oğlu vardı. Kadın büyük saksının içindeki taşları sopayla karıştırmaya başladı. Gücü yetersiz kalıyor kuvveti sinmiyordu. Bıraktı karıştırmayı. Derin bir nefes aldı. Dudakları kımıldadı hafiften. Tekrar karıştırmaya başladı. Karıştırdı O karıştırdıkça bir ısı yükseldi saksıdan. Isıyla birlikte bir ışık. Saç diplerinden iki damla süzüldü şakaklarına. Damlalardan biri yanağında dağıldı. Ötekisi çenesine doğru indi. Soğuk iki damla. Hal-i ruhaniyesi gibi sakin, telaşsız kayıp gittiler. Telaşsız ve sabırlı. Bir üçüncü damla indi arkadan oda dağıldı yanağında, dağılıp yayıldı yüzünde. Bir zerrede dudağına bulaştı. Diliyle dokundu bulaşana, tuzlu bir tad yayıldı ağzının içinde. Var gücüyle dayandı sopaya! Sonra fısıldadı kadın;.....
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat