Tasavvufta İnsan Meselesi; İnsan-ı Kâmil

Stok Kodu:
9789759953751
Boyut:
140-200-2
Sayfa Sayısı:
290
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2017-01-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
3.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
210,00TL
130,20TL
Havale/EFT ile: 127,60TL
9789759953751
437360
Tasavvufta İnsan Meselesi; İnsan-ı Kâmil
Tasavvufta İnsan Meselesi; İnsan-ı Kâmil
130.20
Ey derviş! ilim, marifet ve ulaştığın, bulunduğun her makamda, akıl ve ilmine güvenmemelisin. Kendini muhakkik bilmemeli ve ad koymamalısın. Kendi başına bir yol tutmamalı, kendi düşüncenle bir yol kurmamalısın. Yani ilim, marifet ve bulunduğun her makamda, peygamberi izlemeli, şeriatten elini çekmemelisin. Çünkü tüm bid'at ve dalâlette bulunanlar, kendi ilim ve akıllarına güvenen âlim ve faziletlilerdir. Onlar "biz doğruyuz, diğerleri bâtıldır" davasında bulunmuşlardır. "Biz muhakkikiz, başkaları ise hayaldedir" derler. Senin de kesin olarak bildiğin gibi, herkes hak üzere olamaz. Çünkü hak birden fazla değildir. Herkesin hak üzere olmadığını ve fakat hakikat davasında bulunduklarını öğrendikten sonra, akıl ve ilmine güvenip, kendine muhakkik adını verirsen, söylenilenlerden biri olursun. "Ey derviş! Kesin olarak bil ki bu, nefsin gururudur. "Sen muhakkiksin, başkaları hayaldedir" der. Nefsin gururuna fazla kapılma, zan ve hayalden kurtul, iyi bil ki, bütün sapıklıkların temeli, nefsin isteklerinin Allah'ın rızasına öncelikli tutulmasıdır. Bunu uygun görme! Bu nasihatimi kabul et, ihtiyatı elden bırakma. Yani şeriati bırakma. Çünkü şeriati bırakan kimse mutlaka pişman olur. "İhtiyat ve temkini terketmek, sûizandır".
Ey derviş! ilim, marifet ve ulaştığın, bulunduğun her makamda, akıl ve ilmine güvenmemelisin. Kendini muhakkik bilmemeli ve ad koymamalısın. Kendi başına bir yol tutmamalı, kendi düşüncenle bir yol kurmamalısın. Yani ilim, marifet ve bulunduğun her makamda, peygamberi izlemeli, şeriatten elini çekmemelisin. Çünkü tüm bid'at ve dalâlette bulunanlar, kendi ilim ve akıllarına güvenen âlim ve faziletlilerdir. Onlar "biz doğruyuz, diğerleri bâtıldır" davasında bulunmuşlardır. "Biz muhakkikiz, başkaları ise hayaldedir" derler. Senin de kesin olarak bildiğin gibi, herkes hak üzere olamaz. Çünkü hak birden fazla değildir. Herkesin hak üzere olmadığını ve fakat hakikat davasında bulunduklarını öğrendikten sonra, akıl ve ilmine güvenip, kendine muhakkik adını verirsen, söylenilenlerden biri olursun. "Ey derviş! Kesin olarak bil ki bu, nefsin gururudur. "Sen muhakkiksin, başkaları hayaldedir" der. Nefsin gururuna fazla kapılma, zan ve hayalden kurtul, iyi bil ki, bütün sapıklıkların temeli, nefsin isteklerinin Allah'ın rızasına öncelikli tutulmasıdır. Bunu uygun görme! Bu nasihatimi kabul et, ihtiyatı elden bırakma. Yani şeriati bırakma. Çünkü şeriati bırakan kimse mutlaka pişman olur. "İhtiyat ve temkini terketmek, sûizandır".
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat