9786254192852
563237
https://www.sehadetkitap.com/urun/tartuffe-tartuf
Tartuffe-Tartüf
127.68
“Bazı yalandan yiğitler olur, yalandan sofu dahi bulunur,” diyor Cléante, Tartuffe'te.
Molière'in başyapıtları arasında sayılan bu ünlü oyun, sahte bir sofunun dindarlık kisvesi altında
gözünü boyamayı başardığı zengin bir burjuvayı ve ailesini nasıl felaketin eşiğine getirdiğini
anlatıyor.
Ahmed Vefik Paşa bu eseri “Tartüf” başlığıyla ve orijinali gibi manzum biçimde tercüme etmiştir.
Kaynak metindeki aksiyona sadık kalmış ancak bazı ifade, gönderme ve sözcükleri ya hiç
çevirmemiş ya da tüm imkânları kullanarak yerelleştirmiştir. Böylece asıl metindeki kimi baskın
unsurlar puslanırken; Türk toplumuna, gelenek ve göreneklerine daha uygun yenileri ya da
benzerleri ortaya çıkmıştır. Kısacası; esas olay örgüsü ile karakterlere sadık, buna mukabil asıl
metinden ayrı addedilemeyecek bağımsız bir Molière eseri yaratmıştır.
Sahneye taşıdığı olayın canlılığı, kullandığı dilin zenginliği ve işlekliği, en önemlisi başka bir din ve
topluma mensup karakterler üstünden dönemin Osmanlı toplumunun özelliklerini yansıtma becerisi,
Paşa'nın “Tartüf”ünü günümüz okuruyla yeniden buluşturma çabamızın temelini oluşturuyor.
Öte yandan; dil yaşayan bir organizmadır, dış etkilere fazlasıyla açıktır, kolayca biçim değiştirir. Tam
da bu yönüyle Ahmed Vefik Paşa'nın ilmî çalışmalarının büyük bölümünün konusunu teşkil etmiştir.
O, hazırladığı lügatlerde unutulmuş, ihmal edilmiş ya da tarihin derinliklerinde kaybolmuş Türkçe
kelime, deyim, deyiş ve atasözlerini günışığına kavuşturmuş; bunları -tıpkı Tartüf'teki gibi-
eserlerinde kullanarak dili hem canlandırmaya hem de zenginleştirmeye çalışmıştır.
Bu kitap da onunki kadar engin olmamakla beraber benzer bir gayretin ürünü. Dileriz okuruna hem
keyif verir hem de farklı bakış açıları kazandırır.
“Bazı yalandan yiğitler olur, yalandan sofu dahi bulunur,” diyor Cléante, Tartuffe'te.
Molière'in başyapıtları arasında sayılan bu ünlü oyun, sahte bir sofunun dindarlık kisvesi altında
gözünü boyamayı başardığı zengin bir burjuvayı ve ailesini nasıl felaketin eşiğine getirdiğini
anlatıyor.
Ahmed Vefik Paşa bu eseri “Tartüf” başlığıyla ve orijinali gibi manzum biçimde tercüme etmiştir.
Kaynak metindeki aksiyona sadık kalmış ancak bazı ifade, gönderme ve sözcükleri ya hiç
çevirmemiş ya da tüm imkânları kullanarak yerelleştirmiştir. Böylece asıl metindeki kimi baskın
unsurlar puslanırken; Türk toplumuna, gelenek ve göreneklerine daha uygun yenileri ya da
benzerleri ortaya çıkmıştır. Kısacası; esas olay örgüsü ile karakterlere sadık, buna mukabil asıl
metinden ayrı addedilemeyecek bağımsız bir Molière eseri yaratmıştır.
Sahneye taşıdığı olayın canlılığı, kullandığı dilin zenginliği ve işlekliği, en önemlisi başka bir din ve
topluma mensup karakterler üstünden dönemin Osmanlı toplumunun özelliklerini yansıtma becerisi,
Paşa'nın “Tartüf”ünü günümüz okuruyla yeniden buluşturma çabamızın temelini oluşturuyor.
Öte yandan; dil yaşayan bir organizmadır, dış etkilere fazlasıyla açıktır, kolayca biçim değiştirir. Tam
da bu yönüyle Ahmed Vefik Paşa'nın ilmî çalışmalarının büyük bölümünün konusunu teşkil etmiştir.
O, hazırladığı lügatlerde unutulmuş, ihmal edilmiş ya da tarihin derinliklerinde kaybolmuş Türkçe
kelime, deyim, deyiş ve atasözlerini günışığına kavuşturmuş; bunları -tıpkı Tartüf'teki gibi-
eserlerinde kullanarak dili hem canlandırmaya hem de zenginleştirmeye çalışmıştır.
Bu kitap da onunki kadar engin olmamakla beraber benzer bir gayretin ürünü. Dileriz okuruna hem
keyif verir hem de farklı bakış açıları kazandırır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.