9786059955560
431492
https://www.sehadetkitap.com/urun/tarihi-surecte-tasavvuf-ve-tarikatlar
Tarihi Süreçte Tasavvuf Ve Tarikatlar
248.00
İnsanın fıtratında var olan ve ona doğuştan ilham edilen yaratıcısını arama, bilme, tanıma ve ibadet etme duygusu evrenseldir. Bu sebeple insanın olduğu her yerde din, dinin olduğu yerde de ruhî-mistik bir yapıdan bahsedilebilir. Mistisizm dinler arasında akıp giden büyük bir ruh nehri olarak görülse de, inançlardaki mistik unsurların birbirleriyle ortak yönleri olduğu gibi, onları farklı kılan yönleri de bulunmaktadır. İslam dünyasında ortaya çıkan mistik, deruni, ahlâkî hayata; ruhanî fikir ve hareketlere tasavvuf adı verilmiştir.
Tasavvuf genelde İslam dünyasını, özelde de üzerinde yaşadığımız toprakların kültürünü derinden etkilemiş bir gelenektir. Bu husus, kültürel coğrafyamızın haritasını her çıkarma teşebbüsünde yeniden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tasavvuf geleneğini keşfe yönelirken taliplilerin tasavvufu, İslam medeniyetinde hayat bulmuş öteki ilim ve fikir gelenekleriyle olan ilişkisi içinde kavranması önemlidir. Bu bakış açısı İslam entelektüel geleneğinin bütünlüğünü hesaba katan bir perspektiftir ve tasavvufun diğer ilim ve fikir akımları arasındaki özgün yerini belirlemesi açısından da önem taşımaktadır.
Kendine has eğitim ve öğretimi olan tasavvuf medrese programındaki dersler arasında yer almamış, bunun yerine tekkelerde talim edilmiştir. 19. asrın sonlarından itibaren ise yeni kurulan eğitim kurumlarında ders olarak okutulması bir ihtiyaç olarak kendini göstermiş, böylece hem Osmanlı döneminin son çeyrek yüzyılında, hem de Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren modern ilahiyat fakültelerinde ders programlarında yer almıştır. Darülfünun İlahiyat Fakültesi'nde Mehmet Ali Ayni tarafından okutulan ?Tasavvuf Tarihi" aynı isimle bir kitabın yayımlanmasına vesile olmuş; günümüze kadar bu süreçte hemen benzer başlıkta farklı eserler de kaleme alınmıştır. Seleflerinin izini takip eden bu çalışmanın amacı, tasavvuf ve tarikatlar hakkında tarihi süreci dikkate alarak sistematik bir şeklide temel bilgiler sunmaktır. Eser bu açıdan tasavvufa dair sonraki okumalar için bir basamak olarak düşünülebilir.
İnsanın fıtratında var olan ve ona doğuştan ilham edilen yaratıcısını arama, bilme, tanıma ve ibadet etme duygusu evrenseldir. Bu sebeple insanın olduğu her yerde din, dinin olduğu yerde de ruhî-mistik bir yapıdan bahsedilebilir. Mistisizm dinler arasında akıp giden büyük bir ruh nehri olarak görülse de, inançlardaki mistik unsurların birbirleriyle ortak yönleri olduğu gibi, onları farklı kılan yönleri de bulunmaktadır. İslam dünyasında ortaya çıkan mistik, deruni, ahlâkî hayata; ruhanî fikir ve hareketlere tasavvuf adı verilmiştir.
Tasavvuf genelde İslam dünyasını, özelde de üzerinde yaşadığımız toprakların kültürünü derinden etkilemiş bir gelenektir. Bu husus, kültürel coğrafyamızın haritasını her çıkarma teşebbüsünde yeniden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla tasavvuf geleneğini keşfe yönelirken taliplilerin tasavvufu, İslam medeniyetinde hayat bulmuş öteki ilim ve fikir gelenekleriyle olan ilişkisi içinde kavranması önemlidir. Bu bakış açısı İslam entelektüel geleneğinin bütünlüğünü hesaba katan bir perspektiftir ve tasavvufun diğer ilim ve fikir akımları arasındaki özgün yerini belirlemesi açısından da önem taşımaktadır.
Kendine has eğitim ve öğretimi olan tasavvuf medrese programındaki dersler arasında yer almamış, bunun yerine tekkelerde talim edilmiştir. 19. asrın sonlarından itibaren ise yeni kurulan eğitim kurumlarında ders olarak okutulması bir ihtiyaç olarak kendini göstermiş, böylece hem Osmanlı döneminin son çeyrek yüzyılında, hem de Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren modern ilahiyat fakültelerinde ders programlarında yer almıştır. Darülfünun İlahiyat Fakültesi'nde Mehmet Ali Ayni tarafından okutulan ?Tasavvuf Tarihi" aynı isimle bir kitabın yayımlanmasına vesile olmuş; günümüze kadar bu süreçte hemen benzer başlıkta farklı eserler de kaleme alınmıştır. Seleflerinin izini takip eden bu çalışmanın amacı, tasavvuf ve tarikatlar hakkında tarihi süreci dikkate alarak sistematik bir şeklide temel bilgiler sunmaktır. Eser bu açıdan tasavvufa dair sonraki okumalar için bir basamak olarak düşünülebilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.