9786257392235
617560
https://www.sehadetkitap.com/urun/tanzimat-istibdat-ve-mesrutiyet-tiyatrosunda-mardiros-minakyan-turk-devlet-tiyatrosu-darulbedayi
Tanzimat, İstibdat ve Meşrutiyet Tiyatrosunda;Mardiros Minakyan -Türk Devlet Tiyatrosu Darülbedayi
252.00
TANZİMAT, İSTİBDAT VE MEŞRUTİYET TİYATROSUNDA MARDİROS MINAKYAN -TÜRK DEVLET TİYATROSU DARÜLBEDAYİ-
Osmanlı ve Türkiye Ermeni tiyatro tarihi üzerine çalışmalarıyla bildiğimiz Nesim Ovadya İzrail, Tanzimat, İstibdat
ve Meşrutiyet Tiyatrosunda “Mardiros Mınakyan” -Türk Devlet Tiyatrosu Darülbedayiisimli yeni kitabıyla okurla
buluşuyor.
İzrail, kitabında ünlü oyuncu ve yönetmen Mardiros Mınakyan'ı kendine kılavuz alarak Osmanlı tiyatrosundan
Cumhuriyet dönemine kadar geçen süreyi ele alıyor. Osmanlı'da Batılı tarzdasahnelenme biçiminin izleri 1858'e
dayanmaktaydı. Bu tarihlerde ünlü Ermeni oyuncu Mardiros Mınakyan da sahnede yer alıyor ve tiyatroya getirdiği
yenikliklerle bu sanatın gelişmesinde büyük rol üstleniyordu. Fakat Osmanlı tiyatrosunun tarih yazımında,
Mınakyan'ın katkıları, Türk tiyatrosu tarihi lehine gizlenmiş ve göz ardı edilmişti. Ermeni yönetmen ve oyuncularla,
Ermenice harfli Türkçe piyes metinleriyle Türkçe oynayan Mınakyan'ın kumpanyası için Osmanlı Ermeni tiyatrosu
sınıflandırması yapılabilir.
Mardiros Mınakyan hakkında ortalıkta çok miktarda yüzeysel bilgi ve yazılar olmasına rağmen, değeri yeterince
anlaşılamamış ve hak ettiği yere oturtulamamıştı. Kitap tam da bu hassasiyetle kaleme alınmıştır. Osmanlı'da tiyatro
Mınakyan'la yaşıttır. Dolayısıyla Mınakyan'ın yaşamı bir bakıma Cumhuriyet öncesi Osmanlı tiyatrosunun ve aynı
zamanda Osmanlı Ermeni tiyatrosunun da tarihidir. Bu kitapta Mınakyan'dan yola çıkılarak milli bir Türk tiyatrosunun
yaratılmasının izlerine odaklanılmıştır. Aynı zamanda bu incelemede II. Abdülhamit'in sansür ve baskı döneminin
sahne üzerindeki izleri de sürülmektedir. Tüm bunlar ışığında İzrail, çalışmasını “Türk Tiyatrosu” olarak adlandırılan
tiyatro geçmişimizin muhtevasının, gerçekte “Türkiye'nin Türkleştirilen çok kültürlü tiyatral mirası”ndan başka bir
şey olmadığ ını ortaya koyarak Cumhuriyet dönemi tiyatro tarihçilerinin, tiyatro tarihini “yerlileştirme” çabalarına
karşı, “yerli” statüsüne geçmeden
önceki “gavur” tiyatrosu dönemini de tiyatronun soy kütüğüne dahil ederek politik ve sosyal değerlendirmelerle
kaleme aldı.
TANZİMAT, İSTİBDAT VE MEŞRUTİYET TİYATROSUNDA MARDİROS MINAKYAN -TÜRK DEVLET TİYATROSU DARÜLBEDAYİ-
Osmanlı ve Türkiye Ermeni tiyatro tarihi üzerine çalışmalarıyla bildiğimiz Nesim Ovadya İzrail, Tanzimat, İstibdat
ve Meşrutiyet Tiyatrosunda “Mardiros Mınakyan” -Türk Devlet Tiyatrosu Darülbedayiisimli yeni kitabıyla okurla
buluşuyor.
İzrail, kitabında ünlü oyuncu ve yönetmen Mardiros Mınakyan'ı kendine kılavuz alarak Osmanlı tiyatrosundan
Cumhuriyet dönemine kadar geçen süreyi ele alıyor. Osmanlı'da Batılı tarzdasahnelenme biçiminin izleri 1858'e
dayanmaktaydı. Bu tarihlerde ünlü Ermeni oyuncu Mardiros Mınakyan da sahnede yer alıyor ve tiyatroya getirdiği
yenikliklerle bu sanatın gelişmesinde büyük rol üstleniyordu. Fakat Osmanlı tiyatrosunun tarih yazımında,
Mınakyan'ın katkıları, Türk tiyatrosu tarihi lehine gizlenmiş ve göz ardı edilmişti. Ermeni yönetmen ve oyuncularla,
Ermenice harfli Türkçe piyes metinleriyle Türkçe oynayan Mınakyan'ın kumpanyası için Osmanlı Ermeni tiyatrosu
sınıflandırması yapılabilir.
Mardiros Mınakyan hakkında ortalıkta çok miktarda yüzeysel bilgi ve yazılar olmasına rağmen, değeri yeterince
anlaşılamamış ve hak ettiği yere oturtulamamıştı. Kitap tam da bu hassasiyetle kaleme alınmıştır. Osmanlı'da tiyatro
Mınakyan'la yaşıttır. Dolayısıyla Mınakyan'ın yaşamı bir bakıma Cumhuriyet öncesi Osmanlı tiyatrosunun ve aynı
zamanda Osmanlı Ermeni tiyatrosunun da tarihidir. Bu kitapta Mınakyan'dan yola çıkılarak milli bir Türk tiyatrosunun
yaratılmasının izlerine odaklanılmıştır. Aynı zamanda bu incelemede II. Abdülhamit'in sansür ve baskı döneminin
sahne üzerindeki izleri de sürülmektedir. Tüm bunlar ışığında İzrail, çalışmasını “Türk Tiyatrosu” olarak adlandırılan
tiyatro geçmişimizin muhtevasının, gerçekte “Türkiye'nin Türkleştirilen çok kültürlü tiyatral mirası”ndan başka bir
şey olmadığ ını ortaya koyarak Cumhuriyet dönemi tiyatro tarihçilerinin, tiyatro tarihini “yerlileştirme” çabalarına
karşı, “yerli” statüsüne geçmeden
önceki “gavur” tiyatrosu dönemini de tiyatronun soy kütüğüne dahil ederek politik ve sosyal değerlendirmelerle
kaleme aldı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.