Ahmet Acar'ın “Osmanlı-İran Diplomasisi, Tahran
Büyükelçiliği'nin Kuruluşu” başlıklı çalışması, yakın dönem diplomasi
tarihimizin şimdiye kadar üzerinde pek az inceleme ve araştırma yapılmış önemli
bir dönemini arşiv belgeleri ışığında aydınlığa kavuşturuyor. Osmanlı dönemi
Türk-İran ilişkilerinin yaklaşık beş yüz yıllık idari, askeri, siyasi ve
diplomatik tarihini geniş bir özetle ortaya koyan Acar, Osmanlı ve İran
devletleri arasındaki diplomatik ilişkileri geçici temsilcilikler düzeyinden
“daimi elçilik” düzeyine taşıyan ve böylece düzenli kesintisiz, sürekli ve daha
işlevli hale gelmesini sağlayan Tahran Büyükelçiliği'nin kuruluş aşamalarını en
ince ayrıntısına kadar gözler önüne seriyor.
Acar'ın çalışması, sadece Tahran Büyükelçiliği değil, Osmanlı
döneminde çeşitli ülkelerde açılmış olan diplomatik misyonlardan herhangi
birisinin kuruluş ve kurumsallaşma aşamaları hakkında bu denli geniş, ayrıntılı
ve bilimsel bilgi içeren şimdiye dek yapılmış ilk çalışma olarak da dikkatleri
çekmeyi başarıyor.
Günümüz diplomasisinin geldiği noktayı sağlıklı bir şekilde
anlamak ve değerlendirmek için, arşiv rafları arasında gözlerden saklı kalmış
gerçekleri ortaya çıkaracak bu tür bilimsel çalışmalara şiddetle ihtiyaç
vardır. Acar'ın yoğun bir emek ürünü olan takdire şayan çalışması böyle bir
ihtiyacı karşılama yolunda, her zaman ayrıcalıklı bir yere sahip olacaktır.
Prof. Dr. Derya Örs
Ahmet Acar'ın “Osmanlı-İran Diplomasisi, Tahran
Büyükelçiliği'nin Kuruluşu” başlıklı çalışması, yakın dönem diplomasi
tarihimizin şimdiye kadar üzerinde pek az inceleme ve araştırma yapılmış önemli
bir dönemini arşiv belgeleri ışığında aydınlığa kavuşturuyor. Osmanlı dönemi
Türk-İran ilişkilerinin yaklaşık beş yüz yıllık idari, askeri, siyasi ve
diplomatik tarihini geniş bir özetle ortaya koyan Acar, Osmanlı ve İran
devletleri arasındaki diplomatik ilişkileri geçici temsilcilikler düzeyinden
“daimi elçilik” düzeyine taşıyan ve böylece düzenli kesintisiz, sürekli ve daha
işlevli hale gelmesini sağlayan Tahran Büyükelçiliği'nin kuruluş aşamalarını en
ince ayrıntısına kadar gözler önüne seriyor.
Acar'ın çalışması, sadece Tahran Büyükelçiliği değil, Osmanlı
döneminde çeşitli ülkelerde açılmış olan diplomatik misyonlardan herhangi
birisinin kuruluş ve kurumsallaşma aşamaları hakkında bu denli geniş, ayrıntılı
ve bilimsel bilgi içeren şimdiye dek yapılmış ilk çalışma olarak da dikkatleri
çekmeyi başarıyor.
Günümüz diplomasisinin geldiği noktayı sağlıklı bir şekilde
anlamak ve değerlendirmek için, arşiv rafları arasında gözlerden saklı kalmış
gerçekleri ortaya çıkaracak bu tür bilimsel çalışmalara şiddetle ihtiyaç
vardır. Acar'ın yoğun bir emek ürünü olan takdire şayan çalışması böyle bir
ihtiyacı karşılama yolunda, her zaman ayrıcalıklı bir yere sahip olacaktır.
Prof. Dr. Derya Örs