Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat

Stok Kodu:
9786051215716
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
140
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-09-23
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%30 indirimli
196,00TL
137,20TL
Havale/EFT ile: 127,60TL
9786051215716
733290
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
137.20
Yazar, çevirmen ve romancı olan Şemsettin Sami, edebiyatın birçok türleriyle ilgilenmiştir. Türk edebiyatının ilk yerli romanı olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri önce Hadika gazetesinde yayımlanmaya başlamış, daha sonra kitaplaştırılmıştır. Yazar, Tanzimat Dönemi'nin en önemli eserleri arasında yer alan bu romanıyla, toplumdaki kadın erkek eşitsizliğini özellikle evlenme kurumu üzerinden eleştirmiş; gençlerin birbirini tanımadan evlenmesinin, kadının bir mal, bir eşya gibi görünmesinin ailelerde yol açtığı facialara değinmiştir. Eserde, Talat ve Fitnat'ın aşkı da bu çerçevede işlenmiş, kavuşmak için türlü sıkıntılara göğüs geren bu iki âşık genç trajik bir sona doğru sürüklemiştir. Bizi hiç insan sırasına koymazlar! Babalarımızın istedikleri adamlara bizi hediye verircesine verirler; o adamların tabiatını sormazlar; biz o adamlarla geçinecek miyiz orasını hiç düşünmezler. Bize bir defa "Filan adamı koca ister misin?" yahut "Kimi koca istersin?" diye bir sormak yok. Bize derler: ‘İşte seni filan adama vereceğiz.' Biz sükût ederiz ama gönlümüz ne der?
Yazar, çevirmen ve romancı olan Şemsettin Sami, edebiyatın birçok türleriyle ilgilenmiştir. Türk edebiyatının ilk yerli romanı olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri önce Hadika gazetesinde yayımlanmaya başlamış, daha sonra kitaplaştırılmıştır. Yazar, Tanzimat Dönemi'nin en önemli eserleri arasında yer alan bu romanıyla, toplumdaki kadın erkek eşitsizliğini özellikle evlenme kurumu üzerinden eleştirmiş; gençlerin birbirini tanımadan evlenmesinin, kadının bir mal, bir eşya gibi görünmesinin ailelerde yol açtığı facialara değinmiştir. Eserde, Talat ve Fitnat'ın aşkı da bu çerçevede işlenmiş, kavuşmak için türlü sıkıntılara göğüs geren bu iki âşık genç trajik bir sona doğru sürüklemiştir. Bizi hiç insan sırasına koymazlar! Babalarımızın istedikleri adamlara bizi hediye verircesine verirler; o adamların tabiatını sormazlar; biz o adamlarla geçinecek miyiz orasını hiç düşünmezler. Bize bir defa "Filan adamı koca ister misin?" yahut "Kimi koca istersin?" diye bir sormak yok. Bize derler: ‘İşte seni filan adama vereceğiz.' Biz sükût ederiz ama gönlümüz ne der?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat